Bekir Coşkun - seviye

Bekir Coşkun önceki günkü yazısında, hissettiklerini, kaygılarını, Cumhuriyetin ve Laikliğin tehdit altında olduğunu, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanlığından sonra olabileceklerle ilgili endişelerini cok açık bir şekilde yazmış ve yazısının sonunda da " Abdullah Gül benim Cumhurbaşkanım değildir" diyede noktalamış.

Herşey normal gibi görünüyor, diyebilir diyemez, kendisinin tasarrufudur, suç işlemişse de kanun var adalet var v.s...

Ancak artık başka bir sorun var görünmeyen ya da gormezden gelinen.Türkiyede bir cok şey değişiyor gelişiyor, dünyaya, bilişime, teknolojiye paralel olarak tabi, ve buna direnmek, çağın gerisinde kalmak, görmezden gelmek neredeyse imkansız, internet hızı artık reklamlarda anlatılmaya çalışılan gibi gercekten, ve dünyada herhangi bir bilgiye saniyelerde ulaşmak mümkün.

Değişmeye direnenler kimler peki, eline aldığı kalemle köşesinden "asla" emekli olarak vazgeçmeyen "köşe" yazarlarımızdan bazıları, yıllardır "en iyiyi en doğruyu bilenler, en demokratlar, en Atatürkçüler". Acaba kime ne veriyorlar, merak ediyorum..Bunu anlamaları için Blogda yazan bi sürü genç, inanılmaz güzel , zeki, farklı beyinleri görmeleri gerekmektedir.

Bekir Coşkun da bahsettiğim ve benim yazar olarak kabul etmediğim birisi. Ne yazar, topluma ne verir, ne anlatır anlamam.Tıpkı Emin Çölaşan gibi, efendim acılmış fabrikayı tekrar açtı Başbakan, vah vah ne kadar ayıp...Melih onu yaptı, şu bunu yaptı, rezalet , rezalet, rezalet..onlara göre herşey rezalet herşey cok kötü... Düşünürken oyle düşünüyorlar çunku..

Kanaltürk ana habere bağlanan Bekir Coşkun, ana muhalefet partisinin Başbakan Erdoğan ın sözlerine karşı tepki göstermediğinden yakınıyor, ve Tuncay Ozkan sözün özüne çıkıyor... Recep Faşizmi başladı Türkiyede diye başlıyor konuşmasına ve devam ediyor inanılmaz demogojik konuşmalarına...

Bu Ülke iyi ki sizlerin yönetiminde, sizlerin zihniyetinde yönetilmiyor...

Sosyal Demokrat, Atatürkçü Laik olmak, hümanizmden, sevgiden, aşktan, seviyeden, hoşgörüden gecer beyler..

Bunu 22 Temmuzda hep beraber anladık ve bu soylemler, bu yazılar bu üslup sizi tek başınıza yapayalnız bırakmaya devam edecek...

Ülkeyi tabi ki terketmeyin, bu ülke hepimizin, ama konuşmasını yazmasını bilmiyorsanız kalemlerinizi ve mikrofonlarınızı bırakın...