Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '07

 
Kategori
Meslekler
 

Biz kimiz?

Biz kimiz?
 

Üniversiteye girmişiz.. İlk gün, ilk ders. Hoca merak edip soruyor. Kim bu bölümü ilk tercihi olarak yazdı? Kimseden ses yok.

Peki kimin son tercihi? Kırk kişilik sınıftan neredeyse yarısından fazlasının.Küçük bir grubun ise ilk beş tercihi arasında olmasa da ortalarda tercih ettiği bir yer. Yani anlaşılan bu bölüm, üniversite öğrencilerinin denize düşen yılana sarılır mantığıyla yazdıkları, ümitsiz günlerinde soluklandıkları son duraklarından.

Nerede okuyorsunuz?

Kütüphanecilikte.

Ne öyle bir bölümde mi var?

Evet var.

Ne okutuyorlar orada size? Kitap nasıl okunur? Raftan nasıl alınır mı? Ha ha ha

Bu soru bazı arkadaşları o kadar bunaltmış ki sorduklarında sadece X üniversitesinin edebiyat fakültesinde okuyorum diyenler var.

Ne iş yapıyorsunuz?

Kütüphaneciyim.

Hımm ne güzel. Ne rahat bir meslek. Siz bütün gün orada oturup kitap okuyorsunuzdur.

Ne iş yapıyorsunuz?

Kütüphaneciyim

Haaa ben bütün kütüphanecileri nemrut, asık suratlı ve çirkin bilirdim.

Benim ve benim gibi aynı kaderi paylaşan meslektaşlarımın yıllar boyu muhatap olduğu konuşmalardır bunlar.

Kütüphanecilik ülkemizde değeri anlaşılmamış zannımca asla anlaşılamayacak bir meslek.

Kütüphanecilik bir bilimdir.

Ülkemizde ilk olarak 1954-1955 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde Kütüphanecilik Enstitüsünün kurulmasıyla bu alanda yükseköğretime başlanılmış ve bunu İstanbul Üniversitesi kütüphanecilik bölümü ve Hacettepe Üniversitesi Kütüphanecilik bölümü izlemiştir. 1950’li yıllardan beri ülkemizde üniversite eğitimi almış kütüphaneciler, bilgiye ihtiyacı olan her kullanıcıya, canla başla hizmet sunmaya çalışmaktadırlar.

Onlar ki X ilçesinin X halk kütüphanesinde yoksulluklar içinde, bulabilirlerse bir hizmetli ile bulamazlarsa kaderlerine küsmüş vaziyette, bakanlıklar içinde en az payı alan bir bakanlığın en az payına sahip bir genel müdürlüğe bağlı olarak çalışmakta,

Onlar ki okul kütüphanesinde iseler (ki ülkemizde bu tür kütüphaneler neredeyse yok denecek kadar az bu ayrı bir konu) yerleri her zaman tartışılmakta,kütüphanecilikten daha çok sekreterlik işleriyle uğraşmakta

Onlar ki üniversite kütüphanesinde iseler (Bu grup, kütüphaneciler içinde en şanslı olanları) farklı sorunlarla boğuşmaktadırlar.

-Büyüyünce ne olacaksın yavrum?

Kütüphaneci olacağım anne.

-Beni ne kütüphaneciler istedi varmadım. Senin gibi doktora, mühendise mi kaldım?

-Ya bir şu kütüphaneciler kadar kazansam başka ne isterim. Adamlara bak toplumdaki saygınlıklarına diyecek yok.

-Flaş Flaş. İnsanlar kütüphaneci olmak için birbirlerini eziyorlar.

Tamam tamam hepsi bir hayal. Fazla uçtuğumun farkındayım. Ama ne olur, sizde ne rahat iş bütün gün ne yapıyorsunuz demeyin. Bizler aydınlanmak isteyen kafalara ışık, bilgiye susamış yüreklere bilgi veriyoruz. Eğitim bizsiz, biz kitapsız yapamayız.

Sevgili Osman Ersoy hocamızın dediği gibi anamız bizi kadir gecesi doğurmuş ki kütüphaneci olmuşuz.

 
Toplam blog
: 30
: 966
Kayıt tarihi
: 11.12.06
 
 

Bir nisan sabahı Eskişehirde doğmuşum. O nedenle bahar aylarını özellikle nisanı çok severim. Küçükk..