Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ağustos '11

 
Kategori
Güncel
 

Bu kıyıma dur demek ve Benim Kürtlerim üzerine !

Bu kıyıma dur demek ve Benim Kürtlerim üzerine !
 

KATİLLER BENİM DEĞİL (RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR)


Kürtler var bu ülkede. Birlikte yaşadığımız, acılarımızı katık yapıp mutluluğa yelken açmak için çırpındığımız Kürtler. 

“Sözün Bittiği Yer” böyle olmamalıydı. Söylenecekler var oysa. Söylemek istediklerim. Benim olan Kürtler ve benim olmayan Kürtleri ayırmak istiyorum.  

Ayırımcılığın her türlüsüne karşı durmama rağmen bu ayırımcılığı yapmalıyım. Çifte standarttan nefret etmeme ve toplumun hiçbir katmanına uygulanmasına rıza göstermiyor olsam da burada uygulamak istiyorum. 

İtiraf ediyorum. Belki pek çoğumuzun söylemek isteyip söyleyemediği gerçeği hatırlatmak istiyorum.  

Benim olan Kürtler ve benim olmayan Kürtler. Acıların, yürek ateşlerinin keskin bir bıçak gibi saplanacağını bilsem de üzerime, bu ayırımı yapmamız gerekiyor diye düşünüyorum. 

Kuzenlerimle evlenen Kürt damatlarımız var bizim. Ortak çocuklarımız var. Saygı duyduğum büyükler var. Saygı gördüğüm küçükler. Aynı masada, aynı tabağa kaşık salladığım insanlarım var benim. Kürt insanlarım. Razı olduğum insanlar.  

Dostlarım var, masasında yerim olan. Kapısı açık ve gönlü sevgi dolu olan. Kürt dostlarım. Çocuklarının “Hala” dediği, yanlarında kardeş yakınlığı bulduğum Kürt dostlarım. Kalbimde yeri olan. Gözümde değeri hiç değişmeyen. 

İnsanlarım var benim Kürt. Komşuluk kurduğum Kürtler var. Evimi, çocuğumu emanet edebileceğim ve gözümün arkada kalmayacağı insanlar.  

Seslerindeki tınıyla gönlümü sızlatan, acılarıma merhem olan Kürt sanatçılar var. Sevdiğim de var sevmediğim de ama bu ülkeye mal olmuş sanatçılar. 

Ülkeyi taşıyan lokomotif sektörlerde iş adamlarım var. Kürt, onlar da Kürt. İstihdama katkı sağlayan. Bir dünya insana aş kapısı olan. 

Onlar benim Kürtlerim. Vazgeçemeyeceğim. Canlarına ve sevdiklerine zeval gelsin istemediğim. Kıllarına zarar veremeyeceğim insanlarım. 

Benim KÜRTLERİM! 

Benim olmayan Kürtler de var. Terörü destekleyerek kudurtan Kürtler.  

Zavallı çocukları dağlara sürüp beyinlerini yıkayan ve canımı en derinden alan Kürtler. Demokrasi kisvesi altında fidanlarımın katline dur demeyen Kürtler. Onlar benden değil. Benim hiç değil. 

Dağda zevk-ü sefa içinde yaşayan. Kendi halkı olduğunu iddia ettiği Kürtleri katleden. Gözünü kırpmadan köy basan. Bebek katleden Kürtler. Onlar benim değiller. 

Teröre destek veren Kürtler. Uyuşturucuyla, kaçakçılıkla beslenen Kürtler. 

Vergi vermeyi düşünmediği gibi verdiğim vergilerden nemalanıp çocuklarımı katleden Kürtler. Onlar da benim değil. 

Yıllarca Kürt’ten, Türk’ten, Laz’dan, Alevi’den, Çerkez’den katlettiği fidanları hiçe sayan Kürtler var, işte onlarda benim Kürtlerim değil. 

Katledilenin milliyeti onlar için önemli değil. Katletmeyi yani katilliği meslek edinmişler var. İşte onları kınıyorum. 

Zılgıtlarla toprağa evlatlarını veren anaların çağrılarına kulaklarını tıkayan Kürtleri lanetliyorum. 

Can evine ateş düşenlere göz dağı vermek gafletinde bulunan Kürtler de benden değil. 

Fidanları toprağa düşürüp, utanmadan haktan hukuktan bahseden Kürtler de benim değil. 

Demokrasiden bahsedip, terör örgütünün çığırtkanlığını yapan Kürt’de benim değil.  

Sözün bittiği noktaya getirip, kendi egosu için kendi halkını bir haine feda eden Kürt benim değil. 

Savaş istemeyen. Cana değer veren. Canımı canı bilen. Yaşadığı ülkeye ve o ülkede yaşanlara saygı gösteren Kürtler benim.  

Toprağa düşen her cana üzülen, fidanları ayırmadan zılgıt ve ağıt yakanlar işte onlar beden. 

Bunları yazıyorum ki hepimiz kime ve neye karşı olduğumuzu yeniden tartalım. Tartalım ve bizim olanla olmayanı ayırıp, ne istediğimizi ve istemediğimizi bilerek yola çıkalım. 

Analar, kan istemiyor. Analar göz yaşı istemiyor. Analar korku istemiyor… 

Analar evlatlarını yanlarında, yataklarında istiyor.  

Toprakta değil… 

Yürekleri dağlanan anaların ve babaların acılarını anlamak mümkün değil. Yaşamadan bilmek… Sanmıyorum ve istemiyorum. 

Eve giderken hep aklımda iki oğlum. Sonra düşen fidanlar vardı. Geceleri bile yataklarında onları görüp “Onlara bir şey olursa?” sorusuyla kavrulduğum zamanları hatırlayıp kendimden utandım. 

Sizler, şehitlerin anaları ve babaları. Bu acının taziyesi olmayacağını bilmekle, yaşayabileceğim yere kadar acınızı paylaşmak ve başka fidanlar toprağa düşmeden birilerinin kendi egolarından vazgeçerek analara kulak vermesini istiyorum. 

YETER ARTIK. TÜRK, KÜRT, LAZ, ÇERKEZ, ERMENİ, YAHUDİ, ALEVİ… 

ANALAR AĞLAMASIN, YUVALAR DAĞILMASIN… 

BİRİSİ BU KIYIMA DUR DESİN!!!  

 

Sağlıkla…18/08/2011 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..