Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '15

     
    Kategori
    İş Yaşamı - Kariyer
     

    Çalış çalış çalış, para? Para yok!

    Çalış çalış çalış, para? Para yok!
     

    Cem Yılmaz çok güzel özetlemiş olsa da şu stajyerlik hikayesini, başına gelmemiş olanlar yalnızca gülüp geçerken, birebir yaşayanlarda bir burukluk oldu tabi.

    İçi burulanlardan biri de benim aslında. Ama espride vurgulandığı gibi ‘maaş alamamak’ değil, onlar için önemsiz biri olduğunu fark etmek koyuyor asıl insana.

    Çalışıyorsun ama maaş yok, iş çıkarıyorsun ama önemseyen yok. Ordasın ama aslında değilsin yani.

    Stajyer olarak çalıştığım bir reklam ajansında tecrübe ettim bu duyguları. Maaş vermeyiz dediler tamam dedim, her gün gel dediler tamam dedim, yemek yok yol hiç yok dediler, e ona da tamam dedim. Çünkü tecrübe kazanacağımı, işin inceliklerini öğreneceğimi ve daha önemlisi yeteneklerimi sergileme fırsatı yakalayacağımı sanıyordum. Ama ben de tüm stajyerler gibi, hani diyorlar ya şimdilerde ‘büyük’, işte o kadar yanılmışım.

    Diğer metin yazarları fikirlerimi çalıp direktöre götürüyordu ve benim diyorlardı, direktör ise aynı fikirleri ajans başkanına götürüp benim diyordu.

    Bir gün, şu hırsızlık zincirini bir kırayım da, yazdığım fikirleri direkt ajans başkanına ben götüreyim dedim. Adam baktı baktı ve ‘berbat’ diyip beni geri postaladı. Aynı gün içerisinde benim fikirler her zamanki ‘sıralama’ ile ajans başkanına gitti ve toplantıda çok büyük övgüler aldı, fikirlerim ama yanlış anlamayın ben değil!

    Yani fikrin ne olduğu değil, kimin olduğuymuş önemli olan, onu öğrendim.

    Tv’de bazı saçma sapan reklamlar görüyoruz ya,’ Tuvalet kağıdı ile ‘tarih yazanlar’ vardı mesela onun gibi, o da işte aynı bu sisteme dahil. Reklamı satan reklamcının fiyakasına aldanan marka yöneticilerinin dramıdır o. Küçük bir ajans çok daha iyi bir fikir bile sunsa o markayı ikna edemez mesela, ama bunlar ediyorlar işte, çünkü fikir değil, kişi önemli(imiş)!

    Tabii bu anlattığım benim gibi gerçekten parlak fikirler üretebilen stajyerleri kapsıyor. Ya daha ham stajyerler? İnanın, ajansa stajyer metin yazarı diye işe başlayıp şoför olarak ayrılan gördüm.

    Cem Yılmaz’ın dediği gibi ne ‘kölenin’ ne de ‘ ne iş olsa yaparım abinin’ Fransızcası bu stajyer.

    Biraz ilgilenelim şu genç dimağlarla, ben kendi çabamla bugün Kreatif Direktör olabildim ama ya bu kadar şanslı olmayanlar? 

    Maaş vermiyorsunuz bari bilgi verin, en önemli hazine o değil mi zaten. Yoksa bu gidişle metin yazarları azalmaya şoförler çoğalmaya devam edecek.

    Tüm sektörlerdeki stajyerler için tabi anlattıklarım, ben reklamcıyım başımdan geçenler bunlar ve paylaşıyorum ama daha kim bilir kimler yaşamıştır bu zorlukları. 

    Hala ne menem bir şeydir bu ‘stajyerlik’ diye soruyorsanız şöyle açıklayabilirim;

    Sana ne balık veriyorlar ne de balık tutmayı öğretiyorlar aslında, sadece deniz manzarası var, hepsi o.

     
    Toplam blog
    : 1
    : 668
    Kayıt tarihi
    : 20.03.14
     
     

    Reklam-Tanıtım ..