Çıkarsa tezkere başbakan gitsin askere

Uzun zamandır kamoyunu meşgul eden konuların başında lübnana türk askerinin gidip gitmeyeceği geliyor. Belli ki hükümetimiz bu konuda çok hevesli. Fakat böyle bir heves içine girerken günü kurtarmak yerine 20 yıl ya da 50 yıl ötesini görmesi gerekiyor. Çünkü devlet politikaları bu yöndedir.

Komşularımıza ve oluşacak olan ortadoğuya bir bakalım. Birincisi afganistan abd nin istemiş olduğu rejimi benimsemesi. İran ve suriyenin durumu ortada. Pastadan bir dilim alabilmek için ve aman bizi dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile sus pus olmuş arap ülkeleri. Avuç içinde bekleyen ürdün ve mısır. Lübnanın durumu da ortada. bu ülkelerin başına oturtulacak olan israil de baş rollerde. peki Türkiye böyle bir oluşumun neresinde ? yada afganistan, ırak, iran ,lübnan dan sonra sıra kimde ?

Sayın başbakanımız ısrarla türk askerini lübnana yani ateşin tam ortasına atmakta kararlı. Sayın başbakanımız lübnana askerimizin gitmesi yönündeki kararlılığı ve cesareti neden kuzey ıraka girme konusunda gösterememiştir ?

Madem ki başka topraklara asker göndermeye bu kadar meraklısınız neden 30 binden fazla şehit verdiğimizi pkk terörünün kökünü kazımak için bu denli ısrarcı olamadınız ? Eğer başka toprakara gireceksek burası kuzey ırak olmalıydı.

Çok ilginçtir Şehit cenazesinde belli ki içi yanmış bir baba, yüreği kan ağlayan bir baba başbakanımız konuşma yaptığı sırada "artık şehit gelmesin" diye sesleniyor. Sayın başbakanımızın o babaya cevabı ; askerlik "yan gelip yatılacak yer değildir" diye cevap veriyor. Yok böyle birşey. siz bu ülkeyi ulema gibi yönetemezsiniz. Kimin şehit olacağına yada olamayacağına karar veremezsiniz. Hani türk askeri lübnanda silahlı çatışmaya girmeyecekti. Bu sözleriyle sayın başbakanımız çelişkiye düşmüştür. Başbakanımız ısrarla hizbullahın silahsızlandırılmasına karışmıyacaz diyor fakat Birleşmiş Milletlerin yayınlamış olduğu bildirgede birinci önceliğin hizbullahın silahsızlandırlması geliyor. Sayın başbakanımız ben Annan la görüştüm bana silahlı çatışma yok dedi diyor. Peki Kendi elçiliği bombalandığı zaman bile israile kınama mesajı gönderemeyen bir adamın ağzından çıkan söz bizim için yeterlimi? yarın emekli olup gittiği zaman vermiş olduğu sözü kim yerine getirecek ? nasıl ıspatlanacak ?

Türkiye son derece teklikeli bir viraja girmiş bulunuyor. Dışarıda halkın ne istediği ortada. Git gide ateşin ortasına çeklimeye çalışıyoruz. Oyunlara gelmemeliyiz. Umarım tezkere çıkmaz. Ülkemiz için en hayırlısının bu olduğunu düşünüyorum.