Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '12

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Cinsel sömürü ve reklam

Cinsel sömürü ve reklam
 

cinselliğin pazarlanması


Herhangi bir şeye alıştırılınca insan, o şeyi yadırgaması gerektiğinin farkına bile varamaz. Yalan söylemeye alışan biri için, yalan söylemek artık normal bir hal oluverir... bazen kendi isteğiyle alışır insan normal olmayana, bazen de farklı otorite ve erkler tarafından alıştırılır. Tıpkı kurbağa deneyinde olduğu gibi. Hani kurbağayı sıcak suyun içine atmışlardı da "yandım" diyerek dışarı fırlamıştı, sonra sıcak olmayan bir suyun içine tekrar koymuşlardı da yavaş yavaş ısınan suyun içinde yandığını anlayamamıştı zavallıcık, işte bizler de aynı o kurbağa gibiyiz. En aykırı durumları görmemize rağmen tepki vermez hale geliyoruz. 

Reklam: cinsellik ve kar; Daha fazla ürün satmak için hiç bir sınır tanımayan bu sektör artık cam sıkmaya başladı. Seks sattırır ilkesini kendisine rehber edinen reklam şirketleri artık mide bulandırmaya başladı. Reklamcılık sektörü ilk günden itibaren kadın cinselliğini o kadar yoğun biçinde kullandı ki aradan geçen yıllar içerisinde suyun içerisindeki kurbağa gibi olduk, böylesine aşağılık bir durum karşısında rahatsız bile olmadık. Dondurma yerken "zevkten" inleyen kadınlar sıradan bir reklamdı bizim için ya da patates cipsi reklamlarında kadının metalaştırılması çok olağan bir durumdu. jean reklamlarında sevgilisinin "çantas"sını beğenen adamlar olmazsa olmazdı. Parfüm sıkan bir erkeğin üzerine kadınların "atlaması" kadar tabi bir durum düşünülemez oldu. Saçına jöle süren bir adamın peşinden koşan alımlı kadınlar hergün sokakta rastlanılan şeylerdi...

Kadın cinselliğinin gözlerimizin önünde sömürülmesi ve bir pazarlama aracı haline gelmesi o kadar normal bir hal aldı ki, artık rahatsızlık bile hissetmez olduk. Ancak en son bir bisküvi firmasının erkek cinselliğinin de sömürü malzemesi haline getirilebileceğini gösterince "ne oluyor kardeşim" diyenleri duyamaya başladık. "Reklamlarda kadınların bu şekilde oynatılmasına alıştık da, evde karımız kızımız var, elalemin adamlarını yarı çıplak oynatmakta neymiş" türünden hezeyanları duymaya başladık. Sömürülen kadın bedeni olunca zevkle izleyenler, erkek bedeni sömürülünce iğne batmış gibi yerinden fırladı. Şimdilerde birçok insanın, reklamcılık sektörünün ürün satmak için aşağılık yollara başvurduğunu söylediğini duyabilirsiniz.

Kadın cinselliğinin sömürü aracı olarak kullanılmasına ses çıkarmayanlar artık işin ciddiyetini anladılar. suyun içindeki kurbağa "yandım" demeye başladı galiba. Artık tüketiciler, şirketlerin daha fazla kar için hiç bir kırmızı çizgilerinin olmadığını gördüler. dün kadının istismarına ses çıkarmayanlar bugün istismar malzemesi haline gelmişlerse, bunun sebebi kendileridir.

Kadınıyla erkeğiyle, tüm tüketicilerin bu cinsel sömrüye artık bir "dur" demesinin vakti geldi de geçiyor bile. haksızlık ya da zulüm bumerang gibidir. Haksızık ve sömürü karşısında susan bir gün mutlaka o zulmün mağduru haline gelecektir.

Selam ve duayla...

 
Toplam blog
: 13
: 388
Kayıt tarihi
: 12.06.09
 
 

Akademisyen   ..