Çok Sevmek

   Sizin hiç böyle kalbinize ateş düştü mü? Hayat durdu , bundan sonrası yok artık dediğiniz oldu mu? Bazen gözümüze perde inecek kadar sevebiliyoruz. Hayatımızın merkezine bir insanı koyabiliyoruz. Bunu yaparken o insanın bunu hakedip haketmediğini umursamıyoruz. Çünkü biz kendimizce kararımızı verdikten sonra geriye düşünülecek bir şey kalmıyor.

   Göz kararması denen olayda şöyle tehlikeli bir durum var. Her insanın hayal ettiği kalıpta bir eş modeli var kafasında. Çirkin , yakışıklı , romantik , zengin, zayıf yada şişman.Gerçekçi ya da hayalperest. Biz seçim yaparken kendimize bile itiraf edemiyoruz isteklerimizi. Herkes dış görünüşten ziyade huy ve karekterin önemli olduğunu söylerken , dış görünüşüne vurulduğu insanın karekterini umursamıyor başta. En güzeli , en yakışıklısı yanımızda olsun , görünsün istiyoruz. Zaman geçtikçe güzel fotoğraflar dışında elmize bir şey geçmediğini , ortak paylaşımlarımızın olmadığını , aslında çok farklı iki insan olduğumuzu görüyoruz. Karşısındaki insanı olduğu gibi kabul etmeyen insanların ilişkisi gibi bizim de ilişkimiz ayrılıkla sonuçlanıyor.

    Tam tersi durumlar da var. Birden hayatına biri girer , yaşamak istediğin şeyleri oldurmaya başladığında birlikte konuşabileceğini , gülüp ağlayabileceğini anladıkça seversin. Aslında sevginin ve mutluluğun , en çirkin çıktığını düşündüğün fotoğrafta bile olabileceğini görürsün. Her fotoğraf karesinin paha biçilemez bir tablo olduğunu görürsün.  Hayatta önemli olan kendi özel ve mükemmel tablonuza kimi eklediğiniz , kimlerle 50 yıl sonra bile o tabloya bakıp aynı sevgiyi ve heyecanı hissedebileceğiniz...