Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '15

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Dil Hataları ve Dil Eğitimi

İletişim yaparken farkında olmadan birçok dil bilgisi hatası yapıyoruz. Mesela bilgisayar ve cep telefonuyla yazışırken özel isimleri, yani kişi isimlerini ve özel yer isimlerini küçük harfle başlatıp tırnaksız çekim eki getiriyoruz. "Ahmet'le görüştüm" yerine "ahmetle görüştüm", hatta bazen "ahmetle grştm" gibi kısaca ve çabuk ama yanlış yazıyoruz. “Ahmetlerle görüştüm” ve “Ahmetgille görüştüm” gibi ifadeler de aynı anlamda olup doğrudur.
 
Belki günlük hayatta bu hataları pek yapmıyoruz ancak ilahi ve kutsal olan örnek adlardan "Allah, Hz. Muhammed" yerine "allah, hz. muhammed" yazanlara epeyce rastlıyoruz. Farkında olmadan günah işleniyor olabilir, lütfen biraz daha bilinçli ve dikkatli olalım. "Allah" ismi gerçek ve tek tanrıya ait olduğundan mutlaka büyük harfle başlamalı, "tanrı" ve eş anlamlı olan isimler de (rab, ilah) yalnızca Allah'ı kastediyorsa büyük harfle başlamalıdır. Yani Allah adı, bildiğimiz ve tek olan tanrının özel adıdır. Eski çağlardaki çok tanrılı dinlerden bahsedilirken de özel bir isim söz konusu değilse küçük harfle başlanabilir ki; bu da hassas bir konudur ve iyice araştırılmalıdır. Özel ismi olabilen mitolojik ve kutsal karakterlere örnek olarak "Zeus, Ra, Apollon, Vesta, Herkül, Gök Tanrı(sı), Güneş Tanrısı, Savaş Tanrısı, Fırtına Tanrısı, Deniz Tanrıçası, Aşk Tanrıçası, göğün tanrısı, [haşa] tanrılar" vb. verilebilir. Halbuki bunlar Allah'ın temsilcisi sayılabilen hayali veya gerçek peygamber, veli, kral, sultan ve savaşçı gibi kahramanlardır. 
 
Ayrıca günlük hayatta konuşup yazışırken aynı anlamlı bazı kelimeleri birlikte kullanıyoruz. "Tıpkısının aynısı", "tıpkı ... gibi", "sanki ... gibi", "gibi sanki", "vb. gibi", "mesela ... gibi", “örneğin ... gibi” örneklerinde olduğu gibi bir sürü yanlışlık yapılıyor. Mesela "tıpkısının aynısı" yerine "tıpatıp aynısı" demek daha doğru olur. Hatta “şeysi”, “aşkısı”, “canısı”, “güveysi” yerine, "şeyi, aşkı, canı, güveyisi" kelimelerini kullanmalıdır. Muhtemelen bu hatalar dilimizdeki şive ve ağız farklılığından, hatta buna ilaveten cahillikten kaynaklanıyordur. Ayrıca "Allah aşkına" yerine, "Allah aşkınıza" diyenler de mevcut maalesef. "Allah'ın her günü" yerine, "her Allah'ın günü" (haşa "her Allah"ın + günü) diyenler de mevcuttur. Sonra "görmezlik" veya "göremezlik" yerine, "görmemezlik" veya "görememezlik" demek gibi bir hata da var. Sık yapılan bir yanlış da; "bunun adı yürektir" veya "buna yürek derler" yerine "bunun adına yürek derler" gibi yapılıyor. Bir de "böcek gibi ezmek", "çocuk gibi azarlamak", "uçurum gibi düşmek" ifadeleri de eksik ve yanlış kullanımlardır. En sık yapılan hatalardan biriyse "Ben de" yerine "bende", "çok da" yerine "çokta" gibi "-de" bağlacının yanlış kullanımıdır. Bizde alışkanlık haline gelen bu yanlış ifadelerle birçok anlatım bozukluğu yapıyoruz. Mümkünse Türkçe sözlük, yazım kılavuzu, dil bilgisi (gramer) kitabı gibi kaynaklara sahip olup onları sık sık okuyalım.
 
Türkçe eğitimine olabildiğince önem verip sürekli kendimizi geliştirelim. Ayrıca İngilizce gibi yabancı dilleri de adamakıllı öğrenip kullanalım ki; aynı veya farklı anlamda olup birbiriyle tutarsız olan Türkçe ve yabancı kelimeleri ("tam dolu" veya "dolu dolu" yerine "full dolu" gibi) birlikte kullanmamaya çalışalım ki; laf cambazlığı gibi yanlış alışkanlıklar edinmeyelim. Bütün bunlar günlük hayatta bazı insanlarca yanlış anlaşılmaya ve dilimizin asimile olmasına neden olur. Ayrıca yabancı kardeşlerimizin de Türkçe'yi iyi öğrenmesi hepimiz için avantajlı olur. Lütfen Türkçe’mize sahip çıkalım hatta mümkünse diksiyon, editörlük, Osmanlıca kurslarına gidelim ki; bilmediğimiz ve unuttuğumuz şeyleri iyice öğrenip kullanalım. Üstelik Osmanlı Türkçesi bile, alfabe değişimine rağmen güncel haliyle devam ediyor. Ancak arşivlerde bizi bekleyen birçok Osmanlıca yazıyı çevirelim ki, bazı saklı gerçekleri ortaya çıkaralım ve kültürümüze sahip çıkıp dünyaya kendimizi gösterelim.
 
Ayrıca YGS, DGS, ALES, KPSS hatta kamu ve özel kurum sınavlarında Türkçe soruları mevcut. Bunlara kurs, kitap ve bilgisayar gibi kaynaklardan çalışarak bilgimizi pekiştirmek bile bize çok faydalı olur. Okullarda da Türkçe'yi iyi öğrenmeye ve öğretmeye çalışmalıyız. Şu globalleşen dünyada epey sorun yaşayan dil eğitimine el atmaya ne dersiniz? Danışman, öğretmen, araştırmacı, çevirmen veya editör olup da dilimize hizmet etmeye ne dersiniz? Bu tür iş imkanları ve art niyetsiz hizmetler için fırsat kollamaya ne dersiniz? İç ve dış düşmanlara karşı, bütün milleti bir arada tutmak için dimdik durup güçlenmeye ne dersiniz? 
 
 
Toplam blog
: 5
: 620
Kayıt tarihi
: 28.05.15
 
 

Meslek lisesi elektronik çıkışlı olup iki üniversite mezunuyum; hem kontrol sistemleri teknikeriyim..