Dış Güçler Ülkeleri Yönetmek İçin İstedikleri Yönetim Şekline İhtiyaç Duyarlar

Öncelikle bütün okurlara selamlar. İlk yazımı çok ciddi ve güncel bir konu üzerine yazıyorum. Aynı zamanda da çok ilgimi çeken ve araştırdığım bir konu-Ülkelerin yönetim sistemi. Hepimizin bildiği gibi Türkiyede yıllarca parlamenter sistem mevcüttu. Ve sistem değişikliğinden sonra da çok insan demokrasi artık bitti diye artık düşünmeye başladı. Ama isterseniz olaylara bir de başka bir pencereden bakalım.

Öncelikle parlamenter sistem nedir. Parlamenter sistem ya da parlamentarizm, yürütme organının yasama organının denetiminde olduğu demokratik bir yönetim sistemidir. Parlamenter sistemde devlet başkanı genellikle hükûmet başkanından başka bir kişidir. Buna karşılık, başkanlık sisteminde devlet başkanı çoğunlukla hükûmet başkanıyla aynı kişidir ve yürütme organı meşruiyetini yasama organından almaz.

Parlamenter sistemle yönetilen bir ülke meşrutî monarşi ya da parlamenter cumhuriyet olabilir. Meşrutî monarşide yetkileri sembolik olan bir hükümdar (kral, imparator, padişah) bulunur, Birleşik Krallık, İsveç, Japonya ve Birinci ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde Osmanlı İmparatorluğu bunun örnekleridir. Parlamenter cumhuriyetlerde ise çoğunlukla seçimle işbaşına gelen, yetkileri yine çoğunlukla sembolik olan bir devlet başkanı (cumhurbaşkanı) bulunur, Almanya, İtalya ve Hindistan bunun örnekleridir. Evet genel açıklama şöyledir.

Ama gelin bir de parlamenter sistemi uygulayan ülkelere bir göz atalım. Öncelikle bu ülkelerin çoğusu federal devletler veya anayasa monarşileridir. Türkiye ise üniter yapıya sahiptir. Yani aslında üniter bir devletin parlamenter bir yapıya sahip olması uygun değildir.

Gelelim monarşilere. Avrupadaki bir sıra monarşilerin parlamenter sistemde olması ise anlaşılırdır çünkü bildiğimiz gibi Avrupada anayasada gösterildiği gibi Kral ve ya Kraliçelerin yönetimi kısıtlı değildir ve onların hükümetin üstünde büyük bir baskısı vardır. Yani anlayacağımız üzere Avrupadaki parlamenter sistem aynı anayasaları gibi aldatıcıdır ve asıl güç kısıtlı dedikleri hanedanlardadır.

Türkiye gibi bir ülke için ise parlamenter sistem kabul edilemez. Çünki uğrunda büyük savaşlar giden bir bölgedeki bir ülkenin parlamentosunda böyle bir sistem olursa farklı partiler değil farklı ülkeler oturmuş olur artık. O yüzden başkanlık sistemi bazılarının düşündüğü gibi antidemokratik değil aksine ülkenin istikrarı için gerekli olandır. Oysa parlamenter sistem dış güçlerin istediği olup hedeflerinde olan ülkeleri yönetmek için kullanılır hep. Yani bir beden düşünün kollar ve bacaklar beyine uymuyor işte bizim bölgemizde de dış güçlerin istediği yönetim sistemi bu şekildedir.