Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '07

 
Kategori
Haber
 

Dünya kaç eyalet hep beraber öğreneceğiz

Dünya kaç eyalet hep beraber öğreneceğiz
 

Amerika Irak’ta başarısız mı?

Bir karar verebilmek için amaçladıklarına ve sonuçlarına bakalım …

Irak’a girildi mi?

Saddam devrildi mi?

Saddam kendi ülkesinde yargılanıp idam edildi mi?

Irak kendi içinde etnik/mezhepsel unsurlara bölündü mü?

Irak, federal devletin eşiğinde mi?

Kürt bölgesinin bağımsızlığını ilan etmesi olası mı?

Petrol fiyatlarının yükselmesi dolayısıyla savaş maliyetinin büyük kısmının buradan finanse edilmiş hatta kara geçilmiş olabilir mi?

Bu soruların yanıtı evet mi?

Peki daha başka ne hedefliyordu Irak’ta!?

ABD’nin başarısız olduğunu düşünenler bu soruları çoğaltarak "hayır" yanıtları arasın, muhasebesini yapsın ve Amerika başarısız mı değil mi herkes kendi kararını versin.

Başarı; hedeflerine ulaşmaksa bu sağlandıktan sonra, başkalarının başarısız demeleri; kafaların kuma sokulması, söyleyenlerin kendilerini ve birbirlerini avutması ve bunun üzerinden siyaset yapılmasıdır.

Hedefe ulaşanın ise kendisini başarısız olarak nitelendirmesi karşı tarafı teselli etmesi ve hedef büyütmesidir.

Aynı stratejiyi İsrail’in Lübnan’a saldırısı sonucunda da gördük. İsrail operasyonlarını bitirdikten sonra sanki başarısızlığa uğramış havasıyla Lübnan’ın yıllardır kendi ülkesinde kontrolüne alamadığı bölgeden İsrail askerini çekerek BM barış gücüne bıraktı.

Bölgede artık BM askerleri var. Uzun vade de ABD beklemediği bir olumsuzlukla karşılaştığında en azından sayısı arttırılabilecek ya da görev yeri değiştirilebilecek bir BM askerlerinin varlığı aslında başka devletlere yapılacak olan operasyonların da göstergesi gibi görünüyor.

Herkes önce İran’ı beklerken son günlerde yaşananlardan görülüyor ki öncelik Türkiye’nin şekillenmesinde görünüyor. Geriye dönüp bakıldığında İstanbul için vize fikrinin ortaya atılmasının aslında bütünün bir parçası olduğu ve eyalet sistemi için zemin yoklama çabasından başka bir şey olmadığı ortaya çıkıyor. Belki yetkililer bunu söylerken, kendisi dahi bunun böyle olduğunun farkında değildi!

Yanlış hatırlamıyorsam 2004 yılında Cumhuriyet’in 81. yılında Anıtkabir Defterine yanlışlıkla yazılan 85. yılın 2008’e denk geliyor olması acaba bu tarih; 1. Cumhuriyet'in son kez kutlanacağı ve o çok beklenen! 2. Cumhuriyet'in miladı anlamına mı geliyor

Eyalet sistemi kaçınılmaz ise bunu tamamlayan en önemli unsur yeni Anayasa yapılacak olmasıdır. Ortalık bu kadar sisli iken, belki bazıları biliyor ve her türlü hazırlığını tamamlamış olabilir. Fakat bazıları bilgi sahibi olmadan, bazıları da zihin karmaşası içinde oluşum içinde yer alabilir. Dolayısıyla yapılacak/değiştirilecek Anayasa’nın bir oldu bittiye getirilmemesi, çöp batmasından sakınılan gözün çıkarılmaması için Türkiye’nin önündeki çifte seçimin değeri katlanarak artmaktadır.

Aksi taktirde elinde süngü, başında miğferle gözü çıkarılan değerlerden oluşacak bir rejimin akıbeti, kışladan Taksim Parkına değil ama beklide yıkılması düşünülen AKM’nin yerine yapılması düşünülen bina arasına döşenecek olan bol çukurlu yol misali son günlerde yavrularımız diyerek bağrına bastığınız! çocukların akıbeti gibi hepimizi açılan çukurlara düşürecektir.

Kırbaç yemekten övündüğünüz borçları da ödemek için elde avuçta ne varsa sattıktan sonra elde kalan son Yorgan! Döşekte! gider ama kavga biter mi bilmem!?

Sıcak para Türkiye yönetimine güveniyor!

Öylese neden dertleniyoruz..

Resim:http://www.mcaturk.com

 
Toplam blog
: 22
: 550
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

1968 doğumluyum. Elektrik mühendisiyim. İnsanın kendisini anlatmasının zor olduğu, bununla beraber y..