Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '15

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Egomla yemek

Şişman insanların hayata bakışlarının daha rahat ve eğlenceli olduğunu söylerler. Gerçekten de bir çok şişman insan, çok eğlenceli ve kompleksiz görünür. Ancak bu bana bazı şişman kişilerde, hep bir paravan kişilik gibi gelmiştir. Buzdağının görünmeyen tarafında başkalarının kendisi hakkında düşündüklerine çok fazla takılan bir kişilik olabileceğini düşünüyorum. Çünkü etrafımdaki şişman arkadaşlarımdan bazılarına kendi gerçeklikleri (görüntü olması şart değil) ile ilgili yorum yaptığımda çok saplantılı bir bakış açısıyla karşılaştım. Ve aslında kilolarından önce egolarının şiştiğini farkettim.

İd, ego ve süperego insan zihninin katmanlarıdır ve kişiliğin oluşmasında önemlidir. İd, cinsellik, açlık gibi en temel ihtiyaçların doyurulması için duyulan istekleri ifade eder ve kendisini yalnızca ihtiyaçlara göre ayarlar. İdin istekleri, vicdan olgusundan yoksun olduğu için yıllar boyunca insanın kötü olmasını sağlayan istekler gibi yansıtılmıştır. Oysa ki küçük bir çocuğun saflığında bulabileceğiniz insana dair en gerçek şeydir. Süperego ve ego ise idi durdurmaya çalışan kontrollü katmanlardır. İd için uygun şartlar oluşana kadar onu kontrol altında tutarlar, bir karar organı gibi çalışırlar. İdin istekleri süperego tarafında onaylanmaz ise ego bu gerginliği ortadan kaldırmak için idin isteklerini bastırmaya çalışır. İşte bu nokta insanın ruhsal hayatında çok önemli sonuçlar doğurabilir. Çünkü ego baskın olmaya başladığında, yani toplum kurallarının baskılamamızı istediği idin isteği bastırıldığında, insanın özü olan durdurulamayan id faaliyete geçer ve bir yerden mutlaka patlar. Egosu çok fazla olan şişman kişilerde de patlama noktası yemektir.

Kendi idinin isteklerini bastırmakla uğraşan ve kusursuz olmaya çalışan bir ego, kendine gerçekleri itiraf edemez, yanlış yaptığı şeyleri farkedemez. Bu açıdan, her zaman gerçekleri söyleyecek cesareti olan insanların etrafımızda olması iyidir. Kilo aldığınızı, yeri geldiğinde "fil gibi" olduğunuzu suratınıza dosdoğru söyleyecek kişilerden bahsediyorum. Ancak egosunun etkisindeki bu insanlara gerçekleri söylediğinizde hep bir bahaneyle karşılaşırsınız. O kadar kendinden emin bir şekilde bu yalana sizi ve kendilerini inandırırlar ki, söyleyecek bir şey kalmaz. Bahane veya yalan söylemeyenler ise kalkanları kaldırmıştır ve size benden uzan dur mesajı verirler. Yanındaki kişlerin savaşçı olup bu duvarı yıkması ve ona gerçekleri itiraf ettirmesi gerekir.  

 
Toplam blog
: 2
: 81
Kayıt tarihi
: 21.06.15
 
 

Felsefi araştırmacı, yaşam öğrencisi, medikal doktor ..