Elmalarla armutlar

Efendim öncelikle elmalarla armutları karıştırmayalım! 

Önemli olan doğru düşünebilmek, doğru karar verebilmek. 

Değil tabi ki. 

Bu kararı neye göre, kime göre verdiğimizi unutuyoruz bazen. Kimsenin kimseye kendi değerini kabul ettirme gibi bir lüksü yokken, bir başkasının da yaşam alanına zarar verebilecek bir kararı desteklemesi de elbet kabul edilemez bir gerçektir. Eklemeliyim ki son zamanlarda da moda olan şu yasaklamalar da yeteri kadar zarar vermeye başladı. İnternete yasak, kelimelere yasak, düşüncelere yasak, nefes almak yasak, o yasak bu yasak… Bu şekilde yaşamaya uyum sağlamak içinde bulunduğumuz sözüm ona teknoloji çağı, modern çağ, eğitim düzeyi yüksek toplum, vs. diye devam eden zamanlarda olacak iş mi? Eğitim oranı artarken, düşüncelere gem vurmak, nasıl desem bilemiyorum, akla mantığa uygun değil ki eminim uygun olması da yasaktır. 

Hani diyorum yasakları bir kenara bırakıp önüme bakayım, karşıma çıkan projeler dilimi ısırtıyor, dudağımı uçuklatıyor, aklım desen duman olmuş… Diyorum kızım bırak bunları… Açıyorum televizyonu, hepsinde aynı dava. Herkes konuşurken bol keseden, kimse görmüyor asıl sorunları. Bazıları var ki kendi imparatorluğunun temellerini sağlamlaştırmaya çalışıyor, gözünü ileri dikmiş, abuk sabuk fikirlerini gerçekleştirmekten bahsediyor. 

Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. Hani bu duruma getiren de bizim insanlarımız değil mi? Elbette ki herkesin kararına saygımız sonsuzdur. Ama yine de; Elmalarla armutları karıştırmayalım. Hele ki içinde çürük olan varsa sepete bile koymayalım. ;)