Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '17

 
Kategori
Tiyatro
 

Enis Fosforoğlu ’’İyi misin?’’

Enis Fosforoğlu ’’İyi misin?’’
 

OYUN.


Ebedi arkadaşım Finansçı Gözde Altun’ un davetinde evinde tanıdım Enis Fosforoğlu’ nu ve neşeli eşsiz eşi Feride hanımefendiyi. Ben sanatçıların gökyüzünde bir yıldız olduğuna inanan bir kuşaktan geliyorum. O gökyüzünde bir yerim olmadığı için pek ilgili ve bilgili değilimdir bu galaksiden.

Ama değerini bilirim!

Hayatımda bilgiye, deneyime, tecrübeye, erdem ve ahlaka değer vermeyenlere tahammülsüz oldum.

Gösteri sanatlarına biraz uzaktan baktım, çekingen taşralı bir çocuk gibi..

Belki de şöhretle, sanat arasındaki derin ayrıma bir itiraz mıydı ilgisizliğim?

Daha basit şeylerle ilgilendim siyaset, felsefe, edebiyat, finans, tarih gibi…

Bizim kuşağımızda sanatçılar siyasilerden, müteahhit, işadamından, şeyhlerden daha saygın insanlardı.

Bu bilinçle heyecandan telaştan daveti berbat etmekle kalmayıp bir de üstüne kolumu yaktım.

Sanatsız bir insanlık düşünülebilir mi?

Fakat farklı bir şey vardı Enis Fosforoğlu’ nda, daha yakından tanıyınca ufkum açıldı.

Anladım...

Şöhretin herşey olmadığını daha derinden öğrendim.

1948 yılında İstanbul‘da doğmuş.

Babası oyuncu Renan Fosforoğlu, Türk Sineması’nda mihenk taşlarından biri ne bileyim benim için o hep bir doktor, bir fotoğrafçı, vazgeçilemez karakter oyuncularından biri.

Kemal Sunal’lı filmler gelsin aklınıza, özellikle Tarık Akan’lı.. Taçsız Kral filminde Metin Oktay’ın babasını oynamışlığı.

 

Annesi Mualla Fırat gibi kız kardeşi Belkıs Fırat'da tiyatro ve sinema oyuncusu, sanat yaşamına tiyatro oyuncusu olarak başlamış. İlk olarak İzmir Şehir Tiyatrosu'nda sahneye çıkıp, 1957 yılında İstanbul Şehir Tiyatrosu'na girmiş. Sinemaya 1951 yılında ''O Adam Kim'' filmi ile adım atmış.

Renan Fosforoğlu’nun ilk eşi Muazzez Arçay sinema sanatçısı, 1935 yılında evlendiler. Oyuncu Ferdi Merter ile oradan kardeşler. Kardeşi Tiyatro Yazarları Derneği başkanlığı, seslendirme çalışmaları yaptı ve çeşitli sinema ve dizi filmlerde rol aldı. Sinema alanında yönetmenlik ve senaryo yazarlığı çalışmalarında bulundu.

Taksim ilkokulu…

Oradan Galatasaray Lisesi…

Galata Sarayı Hümayun Mektebi adıyla da bilinen bu kurum Enderun’a (Saray Mektebi) üst düzeyde eğitimli görevli yetiştirirmiş.

Mezunlarını araştıracak meraklı okur görecektir ki ülkemizin kültür, siyaset, aydın, idareci, girişimci renkli şahsiyetlerin yuvası Galatasaray. Kurtuluş savaşında rol alan öğrenci ve mezunları…

Bir gün kendisine ‘’ Enis hocam sizin döneminizde Galatasaray’ a girmek, bugünkü gibi zor muydu?’’ diye sordum. ‘’Girmek değil, bitirmek zordu bizim zamanımızda’’ diye cevapladı.

Onun değerli şahsiyeti karşısında yaptığım küçük bir şey için bana teşekkür etmesine şaşırdım.

Adına sözlük, magazin muhabiri, sanat sevicisi, ruh hastası, kifayetsiz, içine star kaçmış şöhret meraklıları diyenler beni iyi dinlesin!

İtibar celladı, nezaketten, görgüden, kibarlığı unutmuş bir toplumda hayatı hızla kirletirken, Enis Fosforoğlu'nun rafine nezaketi karşısında gözlerim doldu. ‘’ Enis Hocam, benim kitaplarını okuduğum Galatasaray'lı hocalarım oldu ama ilk kez bir arkadaşım oldu’’ dedim. ‘’ Ben sizden görgüyü, nezaketi, insanlığı öğreniyorum’’.

Gümüşhane’den çıkıp Rahmi Koç’ u satın alabilecek bir servet edinebilir insanlar, Milletin ‘’Annesine yürüyen’’ bir ahlakla, milyar dolarlarla, Rahmi Koç’un görgü ve terbiyesi, bilgi ve deneyimini, çevresini söküp satın alamazsın.

Enis Fosforoğlu’nun serveti budur.

İki saat sonra anlayıp kahkahalarla güldüğüm zeki, kibar, ince esprileri olur.

Türk tiyatrosunun yanında, Fransız ve Alman tiyatrosu üzerine anlattıklarını kopya çeken bir öğrenci gibi dikkat, heyecan ve hevesle dinliyorum…

Bu birikim için…

Aliye Rona, Avni Dilligil nice akrabaları var…

Ama o Enis Fosforoğlu Ankara'ya gidiyor.

Alaylı değil, mektepli yaptığı işin bedelini ve hakkını vermek için…

 

Ülkemizde akademik düzeyde eğitim yapan kuruluş olan Tiyatro Yüksek Bölümünü okumaya.

Tiyatro Enstitüsünün kurulması ile temeli atılmış okulun, Muhsin Ertuğrul, üniversitede tiyatro eğitiminin gereği üzerinde duran yazıları ile kamuoyunu böyle bir girişime hazırlamış.

Günümüz artistlerinin kaç tanesi biliyor Muhsin Ertuğrul’u…

Uluslararası oyunculuk merkezlerinde eğitim almaya gönderilmiş Cüneyt Gökçer'den okulda ders almış Enis Fosforoğlu. Okulun disiplinine muhalif Cahit Irgat okuldan atılıyor… Cüneyt Gökçer ile ayn dönemden...

 

Okulun hizmetlisi ölesiye çekindikleri Cüneyt Gökçer'i iplemiyor, öğrenciliğini biliyor, elinde büyümüş! Kenterler, Cihan Ünal ve niceleri bu okulun temsilcileri.

TRT'nin kuruluş yılları…

Halit Kıvanç, Orhan Boran, Cenk Koray, Levent Kırca, Uğur Dündar alanında ülkemizde ilklere imza atan niceleri ile TRT’ de çalıştı.

Çeviriler, piyesler yazıyor, televizyon radyo programlarında yapımcı ve oyuncu Fosforoğlu…

Türkiye güzeli manken Serda Fosforoğlu ile evleniyor, 2001'de kanserden kaybediyor çocuklarının annesini…

Şimdinin çok sevip beğendiğimiz Cem Yılmaz, Okan Bayülken, Beyaz’ ı, 70'li yıllarda…

 

Fosforoğlu gibi değerlerin, izleyicinin yanında günümüzün sanat akademisi, medya kuruluşları, iş dünyası idari ve işletmecilik açısından, bu tecrübenin istihdamın da kıymetini bilmesi gerek.

Enis Hoca şöyle diyor yıllar önce...

''Sanatçı olmak için sanat ile ilgilenilmez...Bir avukat,bir doktor,bir mimar sanatla ilgilenirse daha donanımlı yaşamında ve mesleğinde daha başarılı olur.''

Maalesef…

Erol Mütercimler askeri öğrencilerini kültürel gelişimi için Enis Hoca'nın oyunlarına götürüyor, kim bu sanat düşkünü asker diyerek ilk orada tanışıyor entelektüel yazarımız Mütercimler’ le…

Nihat Genç’ in kitabını hediye ettim Enis Hocaya…

Nasıl buldunuz kitabı hocam’’ diye sordum…

‘’Biz klasikleri okuyarak büyüdük biliyorsun’’ dedi…

‘’Ama içimden ne geçiyorsa söylemiş, tam halk filozofu’’

Anladım ’’Derin bilgi ve düşünceleri Nihat Genç’in halkın anlayacağı dilde söylemeyi başarabildiğini’’ söylüyordu…

Ünlü bir yazarımızı sordum…

‘’Beğeniyorum ama sıkılıyorum’’ dedi…

 

Soner Yalçın’ dan bahsederken bir gün , gözlerini büyütüp kaşını kaldırarak ‘’Görüşüyor musun?’’ diye sordu…

Nasıl konuşmuşsam…

‘’Yok, hocam sadece okuruyum’’ dedim…

1977 yılında Devlet Tiyatrosundan istifa ederek İstanbul’a dönmüş çeşitli şov programlarından sonra 1980 yılında Kadıköy’de özel tiyatrosunu kurmuş.

Çocuk Tiyatrosu’na da büyük önem vererek piyesler yazmış.

1981'de en iyi yönetmen seçilen Fosforoğlu Kadıköy’de yaptığı düzeyli sanatsal çalışmalardan ötürü çeşitli özel ödüller almış.

1989'da ''Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım'' gibi.

2000 yılında tek kişilik oyunu ''Beni Siz Delirttiniz’’ i New York’ta sahnelemiş.

Son olarak Futbol Federasyonu için gerçekleştirdiği ''Futbol Sadece Bir Oyundur'' adlı çocuk kabaresi ile Milliyet yılın sporcusu şükran ödülünü almıştır. (2011)

Bu proje geleceğin çağdaş taraftarını düşündüğü ve çocuklara Fair-Play ruhunu anlattığı için UEFA’dan kutlama mektubu almış.

2012-2014 yılları arasında DOĞUŞ Üniversitesi'nde sahne sanatları konusunda öğretim üyeliği yaptı.

Çalışmaları tiyatro ve eğitim konusunda devam etmekte ama ben onu idareciliğe, kurul üyeliği ve danışmanlığa yakıştırıyorum daha çok…

Bir oyuncu yalnızca rol yapmaz izleyici, bir meslek, bilgi, birikim sahibidir, aydın ve kültür insanıdır.

Değerini ve saygımızı kuru soğuk kibirli kelimelerle mi yalnızca göstereceğiz.

Enis Fosforoğlu tek kişilik ‘’İyi misin?’’ ( Seyirci ile Tek Kişilik Laflama) oyununu Mayıs sonunda Büyükada ve Kadıköy’de sahneleyecek.

Aktörlerini ve sanatı yaşatan seyircileridir…

Enis Fosforoğlu ’’İyi misin?’’ oyununda buluşmak üzere…

Erol Kalaycı.11.05.2017  

 
Toplam blog
: 35
: 862
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

İktidara mesafeli, Derrida ve yapısalcılara meyilli. İflas etmekten bunalıp, iktisat ve finans pı..