Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Temmuz '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Fazla meraklı insanlar

Nerde - kimle neyi ve ne kadar konuşacağını, neyi ne ölçüde merak etme hakkına sahip olduğunu idrak edbeilen kişileri çok takdir ediyorum. Bir insanın görgü düzeyini ifade eden başlıca kriterlerden biri bu bence.

Fazla meraklı insanlardan ise hiç hoşlanmıyorum; hoşlanmak şöyle dursun, sinirlerimi tepeme fırlatıyorlar hatta... Maalesef bazen, bazı yönlerini sevdiğim kişiler bile olabiliyor aralarında... Tabii ki “merak” derken, ilim - irfan öğrenmeye veya kişisel gelişime yönelik konulardaki öğrenmeye meraklı olanlardan bahsetmiyorum...

Kastettiğim grup, insanların özel yaşamlarını, gelirlerini-maaşlarını, plan-programlarını vb.vb öğrenmeye pek meraklı olanlar. Böyle kişilerin hem "sosyal-ruhsal" zekalarının, hem de kültür-görgü düzeylerinin son derece düşük, hem de art niyetli olduklarına dair değişmez bir inancım var...

Maalesef böyle kişilere pek sık raslanır, ya da bilmiyorum belki de benim karşıma çıkıyorlar...

Mesela çalışma hayatım boyunca maaşımı öğrenmek için neredeyse kırk takla atan kişilere, hatta bazen tanıştığınız anda lafı ne yapıp ne edip ona getiren kişilere çok rastlamışımdır... Yani en azından normal zeka düzeyinde biri olarak düşünüyorum da, bir insan başka bir insanın gelirini niye merak eder? Hiçbir mantıklı cevap bulamıyorum... Hani birine borcunuz falan olur, ödemezsiniz, sürekli de ağlanırsınız da, o insanın da sizin gelirinizi merak etme ve öğrenme hakkı doğabilir o zaman... Böyle birşey yoksa başka ne gibi "iyi niyetli" bir sebep olabilir ki?

Kiminin “piyasayı öğrenmek” gibi bir mazeretleri vardır, işte diyorum ya zeka kıtlığı... Diyelim ki mesleğiniz de aynı olsun, yine de biraz aklı başında ve belli kültürde bir insan herkesin niteliklerinin, sektörün, firmanın özelliklerinin farklı olduğunu, hatta bazen aynı meslekte ve aynı firmada olmanın bile mutlaka emsal teşkil etmeyeceğini bilir. Kaldı ki, bu da mazeret ... Sebebin sadece art niyetlice bir merak olduğunu düşünüyorum...

Ben niye kimin ne kazandığını merak etmiyorum? Çünkü "ALLAH herkesin birine bin katsın, gönlüne göre versin ama beni hiç alakadar etmez, kimsenin gelirinin bana bir faydası da zararı da olmaz" diye düşünen aklıbaşında biriyim de ondan :)

Bunu da bir tarafa bırakalım, bazı kişiler de özel yaşamınıza, ilşkilerinize vb. aşırı meraklıdırlar.. Elbette ki, arkadaşlık ve dostluk ilişkileri dahilinde paylaşılacak konular vardır, bir ilgi alaka belirtisi olarak ya da "tanıma isteğiyle" karşınızdakine birşeyler de soracaksınızdır elbet.. Diyaloglarda hiç “soru” olmazsa da çok garip.. Ama bunların ne tür şeyler olabileceğini de ancak zeki ve iyi niyetli insanlar algılayabiliyor bence...

Hatta kendi adıma çok dikkat ettiğim bir şey de, ben birine birşey sormakta bir sakınca görmemiş olabilirim, ama diyelim ki karşımdaki bu konuyu benle konuşmak - paylaşmak istemedi, sorumu geçiştirdi, bunu hissettiğim anda son derece saygıyla karşılar ve sorumu asla bir ikinci kez tekrarlamam... Fakat öyle garip tipler var ki, illa ki öğrenecek, hatta sizin yanıtlamadığınızı gördükçe daha da üstünüze geliyor. Oysa mantıken, bir insan biriyle özel bir konusunu paylaşmak anlatmak isterse zaten anlatır, ısrara ne gerek var ki?

Gözlemlediğim bir diğer durum da şu; diyelim ki birine bir konunuzdan bahsettiniz, o an içinizden öyle geldi, paylaşmak deşarj olmak istediniz, paylaştınız... Ve de yandınıızzz; artık ardından sürekli takip ederler, 20 defa sorarlar mevzuyu... Hiç düşünmezler ki, siz yine anlatmak isterseniz kendiliğinizden anlatırsınız zaten...

Bazen oturduğunuz apartmanda bile kime kimin gelip gittiğini anlamak için içi gidenlere ne demeli? ALLAH bütün bu “türlere” akıl - ruh sağlığı versin diyorum...

Ben, evlilikten tutun, en yakın-samimi diğer diyaloglara kadar her tür ilişkide “saygı mesafesine” inanan ve hatta evliliklerde bile eşlerin birbirinin maaşını-gelirini bilmesini dahi pek gerekli görmeyen biri olduğumdan, insanlarda bu tür şeyler gözlemlediğim zaman bir daha yüzlerine bakasım gelmeyecek kadar ifrit oluyorum...

Düzgün insan olmanın kriterlerinden biri de nerede ne konuşacağını, neyi merak edip neyi etmeyeceğini bilmektir... Bunu bilmeyenlerle de hiç işim olmaz...

Ben arkadaşlarımla, okuduğumuz bir kitap, izlediğimiz bir film –konser, iş hayatındaki konularımız ya da onun benimle veya benim onunla paylaşma gereksinimi duyacağımız şeyler hakında sohbet etmek istiyorum..

Amaçları “ paylaşmaktan” ve "tanımaktan" ziyade kendi "meraklarını " tatmin etmek olan kişilerin soru yağmurlarına tabi olmak, kapsama alanıma girmiyooorr...
Herkesin bilgilerine :)

 
Toplam blog
: 2
: 4852
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Şimdi ne desem boş.. "Aynası iştir kişinin, lafa gerek yok" demişler  değil mi? :) İnsanın kişi..