Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '08

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Fındık satış yeri yangın yeri!

Fındık satış yeri yangın yeri!
 

FINDIK ÜRETİCİSİ KAN AĞLIYOR!!


AKP hükümetinin fındıkta başlattığı “yıkım” operasyonu, satış ayağında daha vahim şekilde devam ediyor.

Büyük bir zahmet ve emekle topladığımız fındık ürününü, TMO’ya satmak amacıyla, 4 Aralık gününe internet üzerinden randevu almıştım.

Teslim yeri Arsin Yeşilyalı’da bulunan Sabırlar Deposu idi.

Aynı gün pek çok üreticinin geleceğini, bu nedenle erken saatlerde sıraya girmenin yararlı olacağını düşünüp geceleyin konakladığımız Maçka Yeşilyurt Köyü’nden sabah 5’te kiralık bir kamyonetle Arsin’e yollandık.

Bir saat içinde ulaştığımız Arsin’de, satış noktasına varmadan, hemen girişteki TMO’nun ana deposuna uğrayıp, kaçıncı sırada olduğumuzu öğrenmemiz gerekiyormuş.

Yabancı birinin ana depoyu bulması imkansız gibiydi.

Sapılan yola yerleştirilen TMO tabelaları, “bizi bulmayın” dercesine minnacık yapılmıştı.

Neyse ki tecrübeli kamyonet sürücüsünün sayesinde, ana depoya ulaşmamız ve esas satış yerine yönelmemiz mümkün olabildi.

Ancak Yeşilyalı’daki Sabırlar Deposu’nun yolunu bulmak, bir muammayı çözmek kadar zorladı bizi.

Yeşilyalı’da, trafiğin Araklı’ya doğru hızla aktığı bir köy yolu sapağındaki direğe iliştirilen tabelayı fark etmek için, yürüme hızıyla hareket etmek gerekiyordu.

İkinci turun ve aldığımız danışma bilgilerin sonunda, satış deposuna giden yola sonunda girebildik.

Israrla arabadan inip, yine minnacık yapılmış tabelanın önünde bir hatıra fotoğrafı çektirdim.

Bu nasıl bir kamu anlayışıdır be kardeşim?

Belki binlerce kişinin geleceği, yol iz bilmediği bir ana yol üzerine, en az 100 m. öncesinden herkesin okuyabileceği büyüklükte bir ana uyarı levhası koymak çok mu zordur acaba?

Amaç, fındık üreticisinin sinirleri test etmek midir bilemiyorum.

Sabah 6.30 civarında ulaştığımız Sabırlar Deposu’na bizden saatler önce hatta geceden gelenler olduğunu öğrendik.

Ayaz gecenin soğuğunda bekleşen köylüler için tuvalet, çay gibi hiçbir insani hizmet düşünülmemişti.

Kuzey Mobilya’nın kapanan fabrikasındaki TMO’nun elemanlarının gürül gürül yanan sobasından ve çay hizmetinden kimsenin yararlanma şansı yoktu.

İki yüz metre aşağıda köy muhtarının işlettiği kahvehaneyi keşfedince, rahat bir nefes aldık.

Umutla yüklü kamyonlarıyla gelen köylülerin, ürünleri kabul edilmeyince yaşadıkları öfke anlarına tanıklık yaptık.

Biz de “kader”in bize oynayacağı oyunu tahmin edip, seçenekleri değerlendirdik.

Bir kısım köylü ürünlerini satamayınca ya köyüne geri dönüyor ya da kızgınlığın tepkisiyle anında tüccara yönelip, el emeği göz nuru fındığını 1.750 YTL’ye elinden çıkarıyordu.

İnsanların içindeki öfke ve ihanet duygusunu tatmin edecek hiçbir umut ışığı yoktu.

Anlaşılan hükümet, fındığın tüccara yönlenmesi için elindeki resmi gücü de harekete geçirmişti.

Özellikle, AKP Trabzon milletvekillerinin ve siyasetçilerinin bu satış noktasında bulunmamaları, onlar için ne büyük bir şanstı diye düşünüyorum.

Çünkü kamyonlardan inen tonlarca fındık, ya rutubet ya da düşük randıman gerekçe gösterilerek, büyük bir öfke ve hayal kırıklığı içinde tekrar kamyonlara yüklenirken, en fazla tepkiyi siyasetçiler alıyordu.

Borcuna ödeme planı yapan, kabına sığmayan yorgun köylülerin yaşadığı dram hüzün vericiydi.

AKP’yi yüzbinlerle kınayan köylülerimizin, son seçimde tavan yaptırdıkları bu partinin IMF ve sermaye destekli fındık politikalarına karşı verdikleri duygusal tepkiyi mantıklı bulamıyorum doğrusu.

“Ne ekersen onu biçersin” atasözündeki gibi, birinci ve iktidar yaptıkları partiden bu muameleyi görecekleri çok önceden belliydi zaten.

Bizim az miktardaki fındığımız satış işlemlerinden geçmiş olsa da, fındık üreticilerin yaşadığı zulmü yüreğimden atmam mümkün değil.

Önümüzdeki yerel seçimler yeni bir fırsat veriyor köylülerimize, çilekeş üreticilerimize.

Umarım gereğini yaparlar ve siyasetleriyle, kadrolarıyla tarihe gömerler bu sermaye temsilcilerini.

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..