Hayatın endişesine karşı kısımlar

Kısım bir: 

Çocuk biraz endişeli, serzenişleri içinde saklı kapalı kutu.

Başı boş ve biraz da alkolik.

Aşk bütün nöronlarını uyarmış, damarlarından direne direne giden hatlarda katran engeli! Kolay lokma değil; sigaraya bulaşmamak gerek bu aralar.

Çocukluğumda anlatılan masallar günümüz filmleri gibi melodram.

Cümlenin sonundaki üç noktanın anlamını yeni öğrendim, meğersem kötü bir şeymiş; yarım kalmışlığın, yara almışlığın zarif bir tebessümü, gülerek ağlamanın sahte bir sembolüymüş.

Retrospektif, perspektife etki eden yerçekimi kuvvetidir.

Hayat, kendini güncelleyen, başkahramanlarının rollerini belirleyen, tesadüfleri seven iskambil jokeridir.

Mutluluk tablosu ise…

Çocuktum o zamanlar hatırlayamıyorum.

Kısım iki:

Dışarı çıkarsın, soğuk hava yüzünü meşhur bir hattat sanatı titizliğiyle gerginleştirir. Tabiatana'nın ikram olarak sunduğu bir botokstur bu!

Her şehrin meşhur despotu, topuklarını ezdiği kundurasıyla voltalarken mesken olarak belirdiği sokaklarını, güzel olan her şeyin ağızda küfre denk geldiğini ispat eder, matematiksel sağlamasıyla.

Matematiksel ortalamanın saptayamadığı tespit ise, kayıplarımızın zihni etkileyen, beyin hücrelerini intihara sürükleyen harekiri sendromudur.

Şehrin bütün köprüaltı çocukları senin için kaldırırlar kadehlerini. Sen ise ellerin ceplerinde yoluna devam edersin, umursamaz ve korkak tavrınla.

Geçmiş, doğum günlerinde ve yılbaşlarında hatırlanan, sayfaları karıştırılan, beğenilmeyen sayfalarının koparıldığı amel defterimizdir.

Doğum günleri, otobiyografinin tarihine ağırlaştırılmış bir şekilde bakarken, hayat parçacıklarının bazı sahnelerine rötuş yapmak için düzenlenmiş bir piyango biletidir.

- Sıcak olan hiçbir şey bu kadar uzak olamamıştı bana.

İyi ki doğmuşlara sevgilerle..

Sonra bir şiir dilinin ucunu kemiriverir

ve der ki:

Gözyaşlarınızla geçmişi silemezsiniz.

Pişmanlık, dayak sonrası soğuk sudur.

Gözlerim yeşil oldu. artık öpebilirsin.

Beyaz, tüm sancısıyla boyuyor karanlık gecedeki geçmişimi.

Çay ver bu sefer, sefası bol olsun!

Hemen ardından,

Şarkılar dinleyeceğim,

Hep seni anacağım.

Ağlamak isteyeceğim,

Ağlayamayacağım.

Gözyaşlarım dayanamayacak ve birer birere intihar edecek, göz çukurlarımdan.

k u p a k ı z ı ve s i n e k v a l e s i

k u p a a s ı ve m a ç a p a p a z ı

işte bütün meselemiz böyle çarpık bir ilişkiyi çarpanlarına ayırmaktı.

Ayıramadan ölmüştük zaten ikimiz..

Ayıramadan bitmiştik zaten biz.

-BİTTİ-