Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '17

 
Kategori
Danışmanlık
 

İnsanla Yönetmek, İnsanca Yönetmek 1

İnsanla Yönetmek, İnsanca Yönetmek 1
 

“İnsan faktörünü” tam da konunun ortasına konumlandırmamız gerekir.


Konumuz; Yönetim.

Yönetimin en basit tanımı da “başkaları vasıtasıyla ya da başkaları ile iş görme”.

Elbette bu, üzerinde mutabık kalınmış tek tanım değil. Tanımda yaşanan çok fikirlilik, bir kavram olarak Yönetime yaklaşım tarzlarında da mevcut. Yönetim kimilerine göre bir sanat ya da bir bilim veya bir beceri.

Yaşamda bazı şeylerin değerini yoklukta daha bir anlarız. Allah göstermesin sevdiklerimizi kaybettiğimizde özlem dolu bir burukluk yaşarız. Varlıklarında gereken önem ve değeri vermediğimizi düşünürüz. Sağlık da öyledir. Hasta değilken bir şekilde hoyratça davrandığımız vücudumuz sağlımızı kaybettiğimizde aslında bize gereken mesajları da vermektedir. Peki ya huzur? Ah, varken sanki herkeste varmış ya da bizde hep var olacakmış gibi gelir. Ama bir huzurumuz kaçmayagörsün; ona tekrar kavuşmak için vazgeçebileceklerimizin listesi hiç de kısa değildir.

 Bu metaforu İş yaşamına uyarladığımızda ben listenin başına Yönetimi yazabilirim. Sanki hep varmış, var olması doğalmış, var olmaya devam edecekmiş gibi gelir bize. Ama Yönet(e)meme ya da Yönetil(e)meme durumları oluştuğunda gerçekten anlarız Yönetimin değerini. Bu durum yerel-ulusal-global ya da kamu-özel fark etmeksizin tüm organizasyonlar, kurum ve kuruluşlar için geçerlidir.

Yönetimin var olmaması durumu nedir? Yani ne olur da Yönet(e)meme veya Yönetil(e)meme durumları oluşur? Nedenlerini ayrıca tartışacağız. Ama sonucunun ne olacağı nettir: Başarısızlık, tatminsizlik, mutsuzluk, çatışma, çöküş ve yok oluş.

Endüstri devrimlerine uygun olarak üretim teknikleri, teknoloji, finansal araçlar, taşımacılık, haberleşme, vb. pek çok alanda gelişimler ve yenilikler yaşandı. Benzer şekilde Yönetim teorileri ve sistemleri de zaman içerisinde değişim gösterdi. Bununla birlikte bir yaklaşıma göre; son 20 yıl içinde yaşam biçimimizi kökten değiştiren büyük buluşlara tanık olmamıza karşın Yönetim uygulamasında aynı etkide bir buluş bulunmamaktadır (Yönetimin Geleceği, Gary Hamel, MESS Yayınları). Bu görüşe katılmak gerekir. Modern sonrası döneme ait; Toplam Kalite Yönetimi, Süreç Yönetimi, Hedeflerle Yönetim, Stratejik Yönetim, Sistem Yaklaşımı, vb. gibi tüm Yönetim uygulamaları deterministik, süreç odaklı, değişkenlerin bir ya da birkaçı dışında kalanları sabit kabul eden (ceteris paribus) ve “İnsan faktörünü” bir türlü olması gereken yere konumlandıramayan yapıda geliştiler. Kapalı sistemlerde, dışarı ile etkileşimi enazlayan bir yaklaşımla, kontrol altında tutulan organizasyonlar-kurumlar tasarlamaya çalıştılar.

Son 20 yılda Yönetim alanında etkileyici bir buluş olmadığı görüşünü olumsuz anlamda dikkate alalım. Bunun yanında, yine aynı dönemde, “Kaos ve Karmaşıklık” yaklaşımlarının Yönetim uygulamaları ile ilişkilendirilmeye başlamasını da olumlu bir gelişme olarak not edelim. Kaos ve Karmaşıklık terimleri otomatik olarak zihinlerde “zorluk” algısı yaratabilirler. Ancak bugünün kurumsal sorunlarına Yönetim uygulamaları ile yanıt bulmaya çalıştığımız noktada tam aksine bizlere “kolaylık” sağlayacaklardır. Bu noktaya daha sonraki paylaşımlarımda sıkça değineceğim.

Demem o ki;

Yönetimi, “başkaları vasıtasıyla/ile iş görme” şeklinde tanımlıyorsak; “İnsan faktörünü” tam da konunun ortasına konumlandırmamız gerekir.      

 
Toplam blog
: 11
: 173
Kayıt tarihi
: 16.03.17
 
 

Endüstri Mühendisi (ODTÜ'1997) Ekonomist (Uludağ Üniversitesi'2004) ACTP Sertifikalı Koç (Adler A..