Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '17

 
Kategori
Futbol
 

İyi ki Beşiktaş Var

İyi ki Beşiktaş Var
 

Beşiktaş Leipzig'i 2-0 mağlup etti


Son dönemde Almanya’nın dikkat çeken proje takımlarından biri olan Ralf Rangnick’in yapılandırdığı RB Leipzig, Vodafone Park zeminine 23,5 yaş ortalamasına sahip bir on bir ile çıktı. Atletik ve dinamik futbolculara sahip Alman ekibi aynı zamanda İngilizlerin “attacking 4-4-2” dediği varyasyonu çok yönlü şekilde oynuyor, sabit forvetin yanına her atakta farklı bir orta alan oyuncusunu sokarak markaj planlarını bozuyordu. Kâğıt üzerinde kadroya uygun mükemmel bir plan vardı ama planı tecrübeli Beşiktaş takımı (yaş ortalaması 28,5) seyircisiyle bütünleşerek bozdu.

Futboldaki temel kuramlardan bir tanesi de şudur; “Top bendeyken, rakip gol atamaz” İşte, Beşiktaş – Leipzig karşılaşmasının ilk yarısında farkı yaratan da bu oldu. Öyle ki, konuk teknik adam Ralph Hasenhüttl durumun farkına vardığında hiç beklemeden 32.dakikada ilk değişiklik hakkını kullandı. Göbekte Demme ve Keita ile Beşiktaş’ın üçlüsünü (Atiba – Oğuzhan – Talisca) durduracağını düşünen Hasenhüttl, pas bağlantılarını keseceğim derken 6 faulle ilk yarım saatte bir sarı kart yiyen ve kırmızının eşiğine gelen Keita’yı tahkim etmek zorunda kaldı. O Keita ki, Liverpool’un kadrosuna katmak için 70 milyon euro ödemeyi kabul ettiği ancak transferi sonlandıramadığı bir futbolcu.

Avusturyalı teknik adamın takip eden bütün müdahaleleri, oyunu Beşiktaş yarı sahasına yıkma ve 2-0’dan geri gelecek riski almayı içeriyordu. 59’da üç değişiklik hakkını kullanan Leipzig’de Bruma ve Kampl’ın da girmesiyle savunma yapma işi de hücumculara kaldı. Beşiktaş’ın bunu değerlendirebilmek için cezalandırıcı kontrataklar geliştirmesi gerekiyordu ama 45-65 arasında geri yaslanma ve skoru koruma eğilimi ağır bastı.

Kısmi elektrik kesintisi, hem dalga dalga gelen Leipzig’in oyundan soğuması bakımından hem de Şenol Güneş’e ikinci bir devre arası fırsatı oluşturması bakımından lehimize işledi. Oyuna dönüşte Beşiktaş’ın zaman zaman şok baskılar yaptığını ve rakibinin oyun kurmasına engel olduğunu gördük. Babel’in etkili driplingleri de Alman ekibini tedirgin ederek savunmada bırakması açısından önemliydi.

Bu noktada Şenol Güneş’e ayrı bir parantez açmak istiyorum. Fuleli Bruma’ya karşı kısa adımlı Medel yerine Necip’i sahaya sürmesi, pres oyununda güçsüz kalan Talisca’nın Tolgay ile değiştirilerek topa hakimiyetin dengelenmesi mükemmel düşünülmüş ve iyi yapılmış işlerdi. Son bölümde yorulan Cenk yerine Negredo’nun alınması da eminim Alman ekibinde birilerinin tedirgin olmasına yetmiştir. Beşiktaş’a imza attığı günden bu yana asistleri takım  arkadaşları tarafından sıklıkla heder edilen Negredo, bu maçta da Tosic’e “al da at” dedi ama Sırp savunmacının aynı dili konuşması pek mümkün değildi.

Netice itibariyle Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde puanını 6 yaparak avantajlı bir konuma erişti. Porto’nun deplasmanda Monaco’yu yenmesiyle, Fransız ekibiyle ard arda oynanacak iki maç fazlasıyla önem kazandı. Siyah-beyazlılar, bu maçları fazla sarsılmadan geçerlerse bir üst tura adlarını yazdırabilirler.

Bizim için mutluluk vesilesi olan gecede şahsen altını çizmem gereken olay her iki teknik adamın oyuna müdahaleleri idi. Gerek Hasenhüttl gerekse de Şenol Güneş bizlere bu konuda bir resital sundular. Aldıkları karşılık tartışılır ama Şampiyonlar Ligi takımı kadar Şampiyonlar Ligi kalitesine sahip teknik direktöre sahip olmanın da nasıl geçer akçe olduğunu canlı yayında izledik.

 
Toplam blog
: 235
: 717
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Yazar 1976 yılında İstanbul'da doğdu. Tüm eğitim ve öğretim hayatını burada tamamlayarak, 1999 yı..