Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '12

     
    Kategori
    Kitap
     

    John Perkins Kafes Kitap Yorumu

    John Perkins Kafes Kitap Yorumu
     

    Kafes yazılış amacı ve okunuş biçimiyle alıştığımız kütüphane kitaplarından farklı bir yerde bulunmaktadır. İzlenimlerini, hikayelerini ve yaşamını anlatan John Perkıns  kendi anıları dışında 3.dünya ülkelerinin nasıl serbest piyasa ekonomisine geçtiğini veya geçirildiğini buna bağlı hızla gelişen küreselleşme ile beraber nasıl mevcut konjektör dışında kaldıklarını anlatmaktadır.

    Tüm bu özellikleriyle Kafes tek bir kitap olarak değerlendirilmeyip genel bir bakışla kitap içerisinde kitaptır.

    Kafes kitabını daha iyi anlayabilmemiz için serinin bir önceki kitapları olan ‘’Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları’’kitabını okuyarak kitabı yorumlamamız gerekmektedir. Fakat tüm hikâyeleri Kafes’ten okumaya başladığımız için konular arasında kopukluk ve büyük karışıklıklar yaşadım. Tüm kitap yorumu sırasında tamamen aklımda kalan bölümlerden gittim ve anlaşılması açısından kitabı temel bölümlere ayırmayı tercih ettim.

    Kafes 3.dünya ülkeleri ile Amerika Birleşik Devletlerinin çıkar çatışmasını anlatan bir kitaptır. Kitaba genel olarak baktığımız zaman Amerika Birleşik Devletleri ve Amerika Birleşik Devletlerine yardım eden çıkar çevrelerini ve bu çıkar çevrelerinin 3.dünya ülkelerine etkilerini anlatmaktadır.

    Bu etkiler bazen İrlanda gibi hızlı bir zenginleştirme ve zenginleştirmeye bağlı olarak sonradan da bu zenginleştirmenin devam etmesini sağlamak amacıyla hızlı bir borçlanma bu borçlanmanın akabinde iktisadi olarak artan ihtiyaçların karşılanması amacıyla yapılan tüm kaynak harcamaları ekonomisi bir gecede %400 oranında pirim yapmış İrlanda ekonomisine büyük bir darbe vurmuştur.

    Vurulan bu darbeyle birlikte İrlanda İrlanda borç faizlerini bile ödeyemeyeceği büyük bir borç batağına girmiştir ve  bunun sonucunda devlet bu borçlardan kurtulmanın yolunu Amerikan çıkarlarını gözeten ve bu doğrultuda hareket eden çok uluslu şirketlere imtiyazlar tanıyarak topraklarında hızlı özelleştirmelere gitmekte bulmuştur. Bu özelleştirmeler sonucunda İrlanda devleti borç batağının içerisinde servetlerini kaybederken aynı zamanda tüm milli çıkarlarını da yok sayan hükümetler sayesinden milli varlıklarından ve yer altı kaynaklarından olmuştur.

    Ekonomik tetikçilerin 3.dünya ülkeleri üzerindeki aksiyonları her zaman İrlanda örneğinde olduğu gibi sorunsuz ve iyimser gerçekleşmemektedir, bazen de bu tip çıkar ilişkileri için gönderilen ekonomik tetikçiler işlerini tamamen yapamamışlardır ve bunun sonucu olarak olaylar Amerika lehine olmasa da CIA uzantılı çakallar tarafından taşlar Amerika lehine çevrilmiştir.

    Kimi liderlerde İrlanda’nın başında bulunan liderler ve hükümetler gibi iyimser ve Amerika çıkarlarını gözeten politikalar izlememişlerdir, bunun en büyük örneği Panama devlet başkanı Omar Torrijog’tur. Büyük petrol rezervlerine sahip bir bölgede bulunan Panama yakın tarihimizde Amerika ile çıkarları çakışmıştır. Panama’daki büyük petrol rezervlerine sahip olmak isteyen Amerika Birleşik Devletleri hem sömürge imparatorluğunu genişletmek hem de şirketokrasiye daha fazla para kazandırmak için sıcak savaş döneminden sonra girilen yeni konsepte uygun olan savaşçılarını yani ekonomik tetikçilerini bölgeye göndermiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki emellerini gerçekleştirmek üzere bölgeye gönderilen ekonomik tetikçiler hızlı bir şekilde Panama’da bürokrasiye nüfuz etmişlerdir.

    Ekonomik tetikçilerin görevi gereği büyük borçlanmalar altına sokmaları gereken Panama ekonomik tetikçilerin beklemediği bir harekette bulunarak tüm bu dayatmalara karşı durmuştur. Bu onurlu duruşun lideri olan Omar Torrijog kendi iktidarının çıkarlarını ve devamını değil Panama devletinin milli çıkarlarını ön planda tutmak koşuluyla kendisine gelen ve bunun sonucunda iktidarını güçlendirmeyi vaat eden bu güçlenmenin yolunu ise büyük projeler üretebilecekleri oranlarda krediler çekmek olduğuna inandırmaya çalışan ekonomik tetikçileri reddetmiştir. Her onurlu duruş madalya ile ödüllendirilmez! Panama devlet başkanı da milli çıkar ve bütünlüğünü muhafaza etmek için giriştiği bu yolda esrarengiz bir uçak kazası ile öldürülmüştür.

    Panama devlet başkanının ölümü bize ekonomik tetikçilerin ve onların kuklası olduğu düzenin nasıl işlediğini kısaca gözler önüne sermektedir bu düzenden bahsetmek gerekirse bir ülkenin milli kaynaklarını sömürmek isteyen Amerika önce ekonomik tetikçilerini bölgeye yollayarak politikalar oluşturur bunda eğer başarılı olunamıyorsa bunun üzerine CIA ve onların çakalları devreye girerek Amerika çıkarlarına hizmet etmeyen veya etmekte direnen devlet adamlarını ortadan kaldırır, eğer güçlü kişiler ile karşı karşıyaysa şirketokrasinin desteklediği Amerika bu bölgede yerel milis güçleri harekete geçirerek ülkenin dengeleriyle oynamaktadır ve darbelere zemin hazırlamaktadır buna da en iyi örneği İran ile verebiliriz.

    Amerikanın 3.dünya ülkeleri üzerinde oynadığı tüm oyunların tek bir temel noktası vardır oda şirketokrasiye olan bağlılığı güçlendirmek ve bu grup içerisinde yer alan büyük patronlara yaranarak makam ve koltuk sahibi olmaktır. Seçimlere genel olarak baktığımızda önemli olan kimin nasıl kazandığı değil kimin şirketokrasiye ne kadar fazla kazandıracağıdır. Bu çıkarları kesinlikle reddeden liderlerde çıkmıştır ve bu liderler direkt olarak halk destekli başa gelmelerine rağmen şirketokrasi çıkarlarına hizmet etmeyen Amerika devlet başkanlarını da cezalandırmıştır buna en büyük örneği Kennedy ile verebiliriz. Şirketokrasi desteğini alan bürokratlar hızlı bir şekilde merdivenleri çıkarak mevkii sahibi olurken bunu reddedenler de cezalandırılmaktadır. Tüm seçim kampanyalarını şirketlerin üstlendiği ve gelecek liderlerin çıkar gruplarının kârlarını maksimize ettikleri bir dünya düzeninde demokrasinin uygulanabilirliğinden ne kadar söz edebiliriz bu da ayrı bir tartışma konusudur.

    https://twitter.com/MehmetTetik91

     
    Toplam blog
    : 1
    : 4238
    Kayıt tarihi
    : 09.12.12
     
     

    Gayrimenkul Yatırım Uzmanıyım,alanımda Türkiye'nin en iyi  üniversitelerinden olan Adnan Menderes..