26 Ocak '17
- Kategori
- Şiir
Kader ile sohbetim
Hayatın özür borcu var bana.
Beni bedbaht eden KADER senden yine şikâyetçiyim bugün.
Daima içimden ahlar çektirdin, bu yaşamda.
Yaralar bıraktın ki ne yara; öyle derin, öyle hazin.
Küme, küme kapanmak bilmeyen,
İzler bıraktın; geçmişte geçtiğim her yerden sanki kanlar damlamış her yerinden
Dönüp her baktığımda yüreğimi lime lime doğrayan kan revan izler.
Hayatın içinde mutluluk resimlerine bakarken, gözlerim yine döktü boncukları
Kederlerim bana, tebessümlerim ellere yalandan yansıdı.
Ben hiç yaşamadım diye yine Allaha söylemeye gücüm yetti
Şu misafirhane dünyada tüm muratlar kaldı gözümde
Şaşalı vitrinlerde bıraktım hayalimi süsleyen beyazı
Gerçeği hiç olmadı, yalnızca hissiyatı oldu, başka bir elin elimdeki sıcaklığı.
Sendeleyemedim hiç ya düşersem diye
Aman beee bugünde gitmeyim işe diyemedim hiç.
Emeklemeyi bilmem ki ben. Hep yürümek zorundayım molasız, duraksız.
Neler kaldı geride, neleri bıraktım.
Birde önüme baktım benim olan hiçbir şey yokmuş
Ama aside olamam sana kader yalnızca şikâyetçi olurum
Bilirimki; Yaradan uygun görmüş bana kederden kıyafeti.
İsyan değil içimdeki, haykırış yalnızca.
Yaşanmamışlardır ağlayıp bağıran.
Ben alıştım.
İnleyen nağmeleri dinlerken yaralarımı yine kendim sarmaya.
Ve yine kendim uğurlamaya.
Özledim! Çok özlediğimi.
Özlemlerim öylesine uçsuz bucaksız bir deniz ki,
Kader yine yaptın yapacağını yarım bıraktın beni.
Nazan URKUT