Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '16

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kişisel gelişim yöntemleri zarar verir mi?

Kişisel gelişim yöntemleri zarar verir mi?
 

Marketten satın aldığımız bir ürünün üzerinde bile, “dikkat edilecek hususlar” başlıklı bir yazı varken, ben de bu alanda çalışan biri olarak tamamlayıcı uygulamalardan yaralanırken dikkat edilmesi gereken bir kaç konuya değinmek istedim.

Bu yöntemler hem çok faydalı, ama bir o kadar da özenli çalışılması ve aktarılması gerekiyor.

Bu araçların öncelikle bana ve aileme, harika hediyeler verdiğini söylemeliyim. Bunları saymakla bitiremem, şükürler olsun. Yeter ki bunlardan yararlanırken Dünya’da olduğumuzu unutmayalım.

Evet Başlayalım,

Enerji çalışmalarında vücut seratonin salgılıyor, seratonin insana mutluluk hissi veriyor, insanlar kendilerini iyi hissediyorlar, beraberinde de özgüvenleri ve cesaretleri artıyor. Bazen insanlar uzun zamandır hissetmedikleri bu hali, iyileşme ile karıştırabiliyor ve iyileştiklerini sanıyorlar. Ve hissettikleri cesaretle, henüz daha hücrelerine inmemiş, içi boş, balon özgüvenle, ani ve radikal kararlar alıp uygulamaya koyuluyorlar. Ve doğal olarakta zarar görebiliyorlar.

Buna biraz da, bu alanda olup, ruha dokunmanın ne kadar hassas olduğunu tam olarak bilmeyen, egolarıyla hareket eden, master ve uygulayıcılar de çanak tutuyor. Bunu çok üzülerek söylüyorum.

Tamamlayıcı uygulamalar ile ilgili uygulayıcıların iddialı söylemleri, bu yöntemlerin gerçeklikten uzak algılanmasına neden oluyor.

Bir tekniğin tek başına hayatı değiştirdiğini ben görmedim. Yardım ediyor ama tek başına bir uygulamaya bel bağlamayı pek gerçekçi bulmuyorum.

Bu tanımı biz böyle paket olarak alıp hayatımıza kattığımızda doğal olarak elimizde bir sihirli değnek var sanıyoruz ve vaat edildiği gibi hayatımızın her alanında iyileşme olmayınca hayal kırıklığı yaşıyoruz, küsüyoruz ve inancımızı kaybediyoruz. İnancı kaybederken de yine sadece o tekniğe değil, paket olarak bütün iyileşme yöntemlerine inancımızı kaybediyoruz.

Zaten her şey vaat edildiği gibi olsaydı, uygulayıcı ve masterların hayatlarının her alanı mükemmel olurdu. Ama öyle değil. Bu Dünyadayız, bedenliyiz, öğrenciyiz, yolcuyuz, varabilseydik burada olmazdık. Kendimizi kasmaya, kızılcık şerbeti içtim demeye lüzum yok. Çünkü bildiğin kan kustuk. Trajedi yaratmaya da lüzum yok, ah ben ne çektim gibi. Yani göstermeye ve gizlemeye azami çaba, enerjimizi boşa israf. İddiasız, niyetsiz, Allah’a tam teslim, en hafifi ve zarifi.

Oysa sağlık, mutluluk, bolluk, huzur içinde olmayı etkileyen o kadar farklı dinamikler var ki. Keşfettiğimiz ve henüz keşfedemediğimiz.

Bu yolculukta bize düşenler; Yaşamınızın iradesini kimseye bırakmamak. Aldığınız yardımlar sizin elemanınız olsun, yaşamınızın her alanında son kararı kendiniz verin. En çok Allah’a, sonra kendinize güvenin, yaşamınızın sorumluluğunu alın, iyisiyle kötüsüyle, suçlu aramayın, kendinizi de suçlamayın, sorumluluk alın ve hata olarak gördüğünüz, aslında kamil insan olmak için seçtiğiniz deneyimlerden öğrenin. Bunları yaparken de kendinize, çevrenizdeki insanlara ve her şeye şevkatli ve merhametli olun.

Ve sadece bu yöntemlere bel bağlayıp pozitif bilime sırtınızı dönmeyin. Psikoterapi alın, Psikolojik Danışmanlık alın, Doktorunuz gerekli görüyorsa tıbbi tedavi de alın. Bunlar bi süreçtir ömür boyu ilaç kullanmanız gerekmez, güçlendiğiniz, dengelendiğiniz zaman ilaçlarınız azaltılıp kesilecektir. Ama siz Doktorunuzdan habersiz ilaçlarınızı kesmeyin. Bunların yanında spor, yoga, nefes, doğa yürüyüşü, dengeli beslenme ve güneşlenme gibi bedeninize ve ruhunuza iyi gelecek aktiviteler yapın.

Eğer Pozitif bilimden yararlandıktan sonra ya da beraberinde Tamamlayıcı uygulamalardan da de yararlanmak isterseniz, şunları göz ardı etmeyin.

EYLEM ADIMI

Eylem adımlarının atılması gerekiyor. Örnek vereyim işsiziz ve bir işimiz olsun istiyoruz, tamamlayıcı bir yönteme başvurmaya karar veriyoruz. Bu harika bizim inançlarımızı temizler, önyargılarımızdan arınırız ve bizi yeni olanaklara açar. Ama bunun yanında bir de adım atmamız gerekir. İş aramalıyız. Sadece tamamlayıcı bir uygulama almak, davranış değişikliği yapmamak hokus pokusculuk, kolaycılık olur. Zaten kalıcı çözüm de yaratamayız.

Oturduğun yerden hiçbir şey yapmayıp, Dünyayı kendine içkin dizayn etmeye beyhude çaba, benmerkezciliğin vücut bulduğu başka bir platformdan öte bir şey olamaz. Faceteki Cam güzeli gurular gibi. Adam faceden hayatı çözüyor.

Şans yürüyenin ayaklarına dolanır. O yüzden eylem eylem eylem diyorum.

Tıpkı eğitim psikolojisinde olduğu gibi, bilişsel kazanımların davranışla pekiştirilmesini sağlayacak programları takip etmek gerekir, bilginin hücre hafızasına inmesi için.

Bilinçdışı bir bilginin bilinçe taşınması terapötik bir adımdır. Onun davranışa taşınması ise ikinci bir adım. Böylece hücre hafızamızda yer etmeye başlar. Eğer bilince taşıdıktan sonra, kişi gerekli adımları atmıyor, yeni bahaneler buluyorsa, muhtemelen kişinin başka gerçek kıldığı hikayeleri veya onu güvende hissettiren konfor alanı vardır. Ona da ayrıca bakmak lazım, bu sıkıntılı durumdan ne kazanıyor diye ya da vs vs vs başka sorular…

Daha bütüncül ve realist bakabiliriz. Eğer böyle bakabilir ve aktarabilirsek insanları küstürmemiş, ümit tacirliği yapmamış oluruz. Ve karma ya da karma demeyeyim benim hücrelerimin daha iyi bildiği bir kelime var onu kullanayım, Vebal almamış oluruz…

SÜREÇ YASASI

Bizim hayattaki sorunlarımızın çoğu bir günde meydana gelmedi, 40 yıldır hücre hafızamızda var, ya da nesillerdir dnamızda. O yüzden iyileşmenin de bir sürece ihtiyacı var. Kendinize karşı, şefkatli, merhametli, anlayışlı olun ve iyileşmek için kendinize biraz da zaman verin.

İSTEDİĞİMİZİ İSTEMEYE HAKKIMIZ VAR MI?

İstediğimize ulaşmaya engel olan başka bir madde ise şu. İstediklerimizi istemeye hakkımız var mı? sorusuna verdiğimiz cevap. Bizim istediğimiz şey başkasına zarar veriyor mu? Ya da başkasının özgür iradesi ihlal edilmiş oluyor mu? Eğer cevabı evet ise bunu istemeye hakkımız yok.

1, 0’DAN İYİDİR

Örneğin tamamlayıcı uygulamalara başvurduğumuz iki konumuz var. Birini çözdük diğeri rahatladı ama çözülmedi. Bir sıfırdan iyidir diyorum ve tevekküle davet ediyorum. Umutsuzluğa kapılmayın çalışmaya devam edin. Muhakkak bu konuyla ilgili henüz göremediğiniz başka bir dinamik vardır. Ya da olması en iyi olan İlahi Zamanı :)

 
Toplam blog
: 2
: 190
Kayıt tarihi
: 03.01.16
 
 

Aile Dizimi Moderatör Bilinçaltı Farkındalık Kolaylaştırıcı ..