Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Kocama, blogcu olduğumu söylemeyin!

Kocama, blogcu olduğumu söylemeyin!
 

Bu erkek milletini anlayamadım gitti. Nedendir böyle karşılarındakine güvenmeyişleri, gerçekten insan sarrafı olduklarından mı, yoksa kendilerine güvenmediklerinden mi, ya da zaten kendileri kötü niyetleri olduklarından herkesi de öyle zannettiklerinden mi? Bakınız aşağıda vereceğim örneklerden bazıları bizzat kendim ve kocamla yaşadıklarım, çoğu da çevremde şahit olduğum güvensizlik örnekleridir. Bunlarla nasıl başa çıkarız, biz kadınlar nasıl inandırırız onları kendimize henüz bilemiyorum ama, sanırım önce onların kendi beyinlerini temizlemeleri hatta bizim de onlara yardımcı olmamız gerekecek.

Adam: Bu cep telefonunda amma çok erkek ismi var, nedir bunlar böyle?

Kadın: Çoğu iş arkadaşım.

Adam: Zaten aynı işyerinde çalışıyorsanız, cep telefonu alışverişine ne gerek varki?

Kadın: Aynı işyerinde çalıştığımız için zaten bu alışveriş.

Kadın: Akşam, Haşmet beyler gelecek, sen de vakitli gel olur mu?

Adam: Ne işleri var ki bizde?

Kadın: Oturmaya geliyorlar işte, muhabbet olur fena mı?

Adam: Bütün gün muhabbet etmiyor musunuz zaten işyerinde?

Kadın: Hayır bütün gün çalışıyoruz biz işyerinde.

Adam: Yok ya, bütün gün çalışıyorlarmış.

Adam: Biz akşam, arkadaşlarla takılacağız biraz.

Kadın: Hayırdır kimlerle?

Adam: Bizim bir müşteri var, Papatya hanım, bizi davet etti.

Kadın: Tamam canım, gecikme.

Adam: Telefonunda, 4 yeni mesaj yazıyor. Kim gönderiyor sana bu mesajları bu kadar?

Kadın: Bakıver hayatım, şimdi ben bakamayacağım.

Adam: Bankalardan gelmiş.

Kadın: Tamam silebilirsin.

Kadın: Telefonuna mesaj gelmiş hayatım bakayım mı?

Adam: Ne münasebet, o benim telefonum.

Görüyorsunuz ki, kendilerine hak gördükleri çoğu şeyden, kadınları mahrum etmeye çalıştıkları, hatta, kendilerinin masumca(!) yaptıklarını kadınlar yaptığında onları “katli vacip” ilan ettikleri ne kadar da net anlaşılıyor değil mi?

Bilgisayar ve internet dünyasında da durum aynıdır.

Adam: Bu msn listen ne kadar kabarık, bütün gün bunlarla mı konuşuyorsun?

Kadın: Hayır bütün gün konuşmuyorum, sadece bir şey söylemem gerektiği zaman.

Adam: Bunlara ne söylemen gerekiyor anlamıyorum, çoğu erkek şu hale bak.

Kadın: Hayatım, Milliyet’in blog’una yazılar yazmak istiyorum.

Adam: Aman ne gerek var?

Kadın: Nasıl, ne gerek var hayatım. Yazmak, paylaşmak, rahatlamak istiyorum.

Adam: Ya demek, rahat değilsin, demek benimle paylaşamadıklarını orda paylaşacaksın.

Kadın: Hayatım, seninle paylaşacaklarım farklı, orda yazacaklarım farklı.

Adam: Ben bilirim o blog mlog ayaklarını, üç gün sonra, msn alışverişleri başlar, hatta telefon.

Kadın: Nerden biliyorsun ki, hiç yazdın mı öyle bir yere.

Adam: Yazmama gerek yok, bilirim ben.

En son diyalog, şimdilik, kocamla benim aramda geçmedi. Çünkü, o benim blogcu olduğumu bilmiyor henüz. Bilseydi ne derdi inanın bilmiyorum. Ama mutlaka, söylenecek, terslenecek bir şeyler bulurdu. O yüzden söylemeye henüz gerek duymadım blog’da yazdığımı. Eğer bir gün öğrenir de anlayışla karşılarsa, ona olan aşkım bir kat daha artacak, aksi durumda aşkımda bir eksilme olur mu bilemem ama kırılır, üzülürüm herhalde. Benim yüreğimde kendisine de, kızıma da, her türlü arkadaşlıklara, blogdaşlıklara da yetecek kadar yer olduğunu ben biliyorum. Bu da şimdilik bana yetiyor.

Karşılıklı anlayış ve saygı çerçevesinde, güzel günlerde, güzellikleri paylaşmak ümidiyle…

Resim: http://www.komikler.com/komikresim/ekartlar/999:43837/Akrobatik_Ask

 
Toplam blog
: 14
: 1516
Kayıt tarihi
: 02.05.07
 
 

Otuzlu yaşlara veda etmek üzere, bir kız çocuk annesi, 22 yıllık iş hayatından sonra ev hanımlığına ..