- Kategori
- Deneme
Korkularımız, Endişelerimiz...
Her sabah yeni bir güne başlarken;
Bu gün ne olacak, nasıl bir olumsuzluk yaşanacak ülkemizde veya bireysel olarak...
Bu gibi düşünceler ruhsal bir yıpranma yaratıyor insanlarda...
Sizi bilmem ama ben yaşıyorum.
Örneğin haberlerde işsiz gençleri, geçim sıkıntısındaki insanları görüyorum,
Ekonomik sıkıntısından tedavi olamayan hastaları izliyorum en çok da çocuk hastalar içimi acıtıyor.
Gelecek umudunu yitirmiş 15-16 yaşlarındaki öğrenci intiharlarının acısını yüreğimde hissediyorum.
Dış ülke konularımız ayrı, şehit haberleri içimi yakıyor.
Ülke halkı olarak hepimizi yaralayan başka konular da var ama onlara değinmek istemiyorum.
Sınırlarımızın dışında yaşanan felaketler ve katliamlara "bizden değil" diye düşünemiyorum onlar da insan diye ölenlere üzülüyor, yakınlarının acılarını hissediyorum.
Tüm yaşananlar çocuklarımızın, bebeklerimizin geleceğini nasıl etkiler,
Kirlenmiş ve kirletilmiş bir yeryüzü ile çürümüş bir toplumdan oluşan nasıl bir gelecek onları bekliyor?
Bugün, ekonomik uçurumlar sonucu;
Bir evde aç yatıp uyumaya çalışan bebeler ile diğer evde karnı tok sütünü içmiş uykuya dalmakta olan çocuklar...
Yüreğim daralıyor,
Siz ne derseniz deyin...
Hayat mücadelesi, yaşam savaşı bizde, ülkemizde var.
Sistemlerini kurmuş dış ülkelerde halk, refahın verdiği özgüven ile mutlular.
Biz kendimizden geçtik, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceklerini, iyimserlikten uzak korkarak düşünüyor ve endişeleniyoruz,
Neden?
(Dilerim iyimser yorumlarla ferahlarım.)
Selamlar hepinize,
Yurdagül Alkan.