KORONA SÜRECİNDE BAYRAM TELAŞI

Tüm dünyayı ve ülkemizi kısa süre içerisinde etkisi alan Covid-19 salgınının getirdiği kısıtlamalar hala devam ediyor. Salgın sürecinde getirilen kısıtlamalar zaten fazlasıyla can sıkarken, üzerine bir de bayram günlerinde eve kapanmak içimizin biraz daha burulmasına neden oluyor. Büyüklerimizin her zaman söylediği “nerede o eski bayramlar” cümlesini artık genç nesil olarak bizler kullanıyoruz. Peki korona sürecinde evde kaldığımız şu özel günlerde bayramlaşma fasılları nasıl oluyor?

 

Bayramlaşmada Yeni Trend; Dijital Bayramlaşma

 

Yıllar boyu yaşadığımız en hüzün bayram bu olsa gerek. Sevdiklerimizin yanına gidemeden, dışarlarda özgürce dolaşamadan ve tam anlamıyla bayramın tadını çıkaramadan geçirdiğimiz bir bayram! Dün itibariyle telefonlarda görüntülü bayramlaşma faslı ortaya çıkıyor. Yanına gidip ellerinizi öpemediğimiz sevdiklerimizin bayramını dijital ortamda kutlamaya başlıyoruz. Yine en güzel kıyafetler giyiliyor, saçlar yapılıyor ve aile fertleri toplanarak görüntülü arama trafiği başlıyor. Üzücü bir durum ama aslında bu da farklı bir tecrübe oluyor bizlere. Mutlu yüzleri görüp içimizi bir nebze de olsa rahatlatmaya çalışıyoruz.

 

Her ne kadar eve kapalı bir şekilde bayram geçiriyor olsak dahi, klasik bayram geleneklerini uygulamaya devam ediyoruz. Baklavalar açılıyor, börekler yapılıyor, sarmalar sarılıyor... Kısacası evde her zaman olduğu gibi yine bir ziyafet havası esiyor. Tabii tek farkı bu hazırlıkların hepsini kendimize yapıyoruz. Ne yazık ki gelecek misafirler olmadığı için hepsini kendimiz yiyoruz. İnşallah şu 3 günlük bayram faslına yoğun bir kilo alımı yaşamayız.

 

Peki İlk Bayramı Gören Çocuklar?

 

Her geçen gün artış gösteren dünya nüfusunda çocuklarımız geleceğimizin en önemli mirasları sayılıyor. Daha biz bile bu bayram haline alışamamışken çocuklarımıza aslında bayramın çok daha önemli ve güzel bir duygu olduğunu nasıl anlatabiliriz ki! Bu bayram binlerce çocuğun ilk bayramı. Ama onlar için bu durum çok da anlamlı olmasa gerek. Her ne kadar cici bayramlıklar giyilmiş olsa da, bayramın tam anlamına varamıyorlar. Ancak biz ebeveynler bu süreçte bayramın önemini ve aslında nasıl kutlandığını onların anlayabilecekleri şekilde izah etmeliyiz.

 

El öpme faslını yapmamız yasak ama, ev halkında hastalık tehlikesi yoksa bayrama özel bir tolerans gösterilebilir. Bu sayede çocuklarımız el öpme adetimizi de deneyerek yaşamış olurlar. Tabii bir de şeker faslı var. Evde olmamıza rağmen şeker ve çikolatalar da baş köşedeki yerini alıyor. Çok fazla tüketmemekle beraber çocuklarımıza çikolata, şeker ve kolonya ikramı de bulunabiliriz. Herkese şeker tadında, virüsten uzak ve sağlıklı bayramlar diliyorum. Ramazan Bayramımız kutlu olsun...