Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '12

 
Kategori
Sanat Tarihi
 

Kubbe ve kemer

Kubbe, yapıyı yarım küre biçiminde örten bir çeşit yapıdır. Anlamı ise felsefi açıdan çok derinlerde gizlidir. Öncelikle küre şeklinde olması felsefi açıdan desteklediği anlamlarla kişinin beyinde yaratıcıyı uyandırmada önemli derecede etkilidir.

Gök kubbeyi temsil eden bu yarım küre biçimindeki yapılar mimari açıdan olduğu gibi sanatsal açıdan da önemli bir yere sahiptirler. Tasavvuf kültüründe daire, kare ve üçgen kavramlarının anlamı dünyayı, Küre, küp ve piramit şeklindeki yapılar ise diğer dünyayı yani ahireti temsil eder. Yapılara bu mimari şekli kazandırmakta ki amaç bir nevi onların ulviyetini ön planda tutmaktır.

Genelde cami ve medrese binalarının damına inşa edilen kubbe, ya kasnaklar üzerine ya da ayaklar üzerine inşa edilmektedir.  Binanın tam ortasına inşa edilen bu görkemli yapı gökyüzünü simgeler. Evrenin küre şeklinde tanımlanması ve bunu medrese külliye ve camilere inşa edilmesi bir nevi bu tür yerlerin kutsallığını betimler. Tasavvufta küre unsurunun felsefi açımlı belki bunu destekleyecektir. Kürenin başlangıç ve bitiş noktası yoktur. Tıpkı zaman gibidir. Nerede başlar ve nerede biter belli değil. Bir diğer örneği ise evrendir. Evrenin başlangıcı ve sonu belli değildir. Bu yüzden küre biçimde olduğuna inanılır. Aslında kutsal yerlere inşa edilmesinin diğer bir anlamı da bu olabilir. Mimari yapıdan çok yaptığı betimlemeyi dile getiri bu tür yapılar. Tasavvufta küre anlamının böyle derin olmasının ve bunun kutsal yerlere inşa edilmesinin bir diğer nedeni de budur.

 Kubbenin içten görünüşü ise çok farklı bir ruhani hava yansıtır. En uzak yani kubbenin tepe noktası merkezdir ve merkezde de vahdet anlayışı yatmaktadır. İçten bakıldığında dıştan içe doğru bir daralma görülür. Yarım küre şeklinde olması ve bu yarım kürenin merkezdeki taş ile birleşmesi yine tasavvufi açıdan vahdet düşüncesini içerir.  Denge taş kubbenin tam merkezine inşa edilir. Bu taşın özelliği ise kenarlarının üçgen bir yapıda olması ve diğer taşların kaymasını, düşmesini engellemesidir. Dengedeki taşın yerinden oynaması da mümkün değildir. Bir kilit mantığıyla örülmüştür.

Cami, külliye ve medreselerde bu tür yapılara benzer daha bir simetrik açıdan değerli unsurlar vardır. Bu tür yapılardaki diğer simetrik yapılardan biri de kemerlerdir. Kemerler hem mimari olarak hem de tasavvufi açıdan değerlidir. Kemerler genelde kubbeli yapılarda kubbenin ağırlığının ayaklara verilmesini de sağlar. Ayrıca duvarlardaki ağırlığı ve damın ağırlığını da ayaklar üzerine birleştirir. Bir nevi günümüzde kolon işlevi görür. Kemerlerde de yine kubbelerdeki gibi denge taşı bulunmaktadır. Tepe noktasında bulunan bu taş diğer taşların yerinden oynamasını, kaymasını engeller. Kubbe ayağı olarak kullanılan kemerlerde ise denge taş yine kubbededir.

Geçmiş yüzyıllarının günümüze kadar gelme sebeplerinden biride yapının kemerler üzerine oturtulmasıdır. Duvara ve dama verdiği destek günümüzde kullandığımız yapılardan çok daha sağlamdır. Kemerler yalnızca cami medrese ve külliyelerde değil bir çok mimari değer taşıyan evlerde de kullanılmaktadır. Bu tür mekânların yapısına, kemerli yapılar (Arapça’da akd) denilmektedir.  Akd yapılar, yani kemerli yapılar sadece külliyelerde değil hanlar, hamamlar ve evlerde bile bulunur. Hatta eski dönem mimarilerinde kapılar ve pencerelerde bu şekilde yapılır. Sağ taraf, sol taraf ve alt taraf düz, üst taraf ise oval şekildedir. Selçuklu öncesi yapılarda bu genelde üçgen şeklini alsa da Selçuklu dönemi sonrasında özellikle vahdet-i vücut anlayışıyla kubbeler gibi bunlarda daire şeklini almıştır. Hatta medrese ve külliyelerde, tekkelerde kemerli kapılar genelde bir buçuk metre civarında olurda. İçeriye girecek olan kişinin eğilerek girmesi o tür kapıların özelliğindendir. Ve kişinin hatta toplumun saygısını ifade eder. Bir topluluğun önüne çıkacak olan kişi kapıdan geçerken eğilmek zorunda kalır ve bu da topluma saygıyı nitelendirir.         

EĞİTİMCİ - YAZAR

MEHMET SELMAN HAMİDİ

 
Toplam blog
: 8
: 1286
Kayıt tarihi
: 11.07.11
 
 

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesinden Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezunum. Sosyal Bilimler E..