Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '10

     
    Kategori
    Şiir
     

    Kuzeyde bir yer

    Kuzeyde bir yer
     

    Doğu Karadeniz'in el değmemiş bakir zirvelerinde bir buzul gölü...


    ANLATMAK DEĞİL YAŞAMAK…

    Bu akşam Boztepe’den bir başka baktım sana.

    Bir gelin misaliydin, yaldızlarla süslenmiş.

    Aşk sadece güzele yanmak değilmiş meğer,

    Anladım, anladım ki; bu bambaşka bir şeymiş.

    Görünmez bir kadehe dokundu dudaklarım.

    İçtiğim bade değil, bilmem ne bunun adı.

    Sarhoş olmak sadece bade içmek değilmiş

    Yoktur başka bir şeyde bu içtiğimin tadı.

    Karşımda duruyorsun bütün zarafetinle.

    Dokunmak için sana, uzattım kollarımı.

    Sen benim geçmişimsin, bugünüm, geleceğim.

    Ve ben sana bağladım bütün umutlarımı.

    Belki kopmayışımın nedeni bu, kim bilir?

    Yüreğime kazınan sevgindir tutan beni.

    Ben seni aldatamam başka hiçbir şehirle

    O halde söyle bana, nedir korkutan beni?

    Dalgaların sesiyle açılan bu gözlerim.

    Kapansın istiyorum yine aynı seslerle.

    Haykırmak istiyorum sana olan sevgimi.

    Bu yıldızlı akşamda ve karmaşık hislerle.

    Sar beni, ısıt beni bu üşüten gecede.

    Birlikte uyuyalım, kapansın gözlerimiz.

    Başkası değil sen sil, akan göz yaşlarımı.

    Belki gün doğumunda değişir kaderimiz.

    Asırlar öncesinden çıkıp gelen bir devsin.

    Karadeniz boyları sırdaş olmuş seninle.

    Dağlarından yücedir o eşsiz yaylaların

    Horon, hamsi, Boztepe yoldaş olmuş seninle.

    Geçmişe ayna tutan surlar dimdik ayakta.

    Tarih kokusu gelir her bir sokak başından.

    Bize sevgili oldun, ey Türk’ün göz bebeği!

    Kimler kaşık almadı bilmiyorum aşından.

    Bağrında saklı duran yitik hazineleri

    Gün yüzüne çıkar da bütün beşer öğrensin.

    Artık bir tebessüm et sana yanık gözlere.

    Tazele umutları, tazele ki yeşersin.

    Gerçi saymakla bitmez sendeki güzellikler

    Bilmem dünyada var mı Uzungöl’ün bir eşi.

    Her bir mevsim bir başka tat bırakır görende.

    Ülkemiz kâinatsa, sensin onun güneşi.

    Çam kokulu dağlarda yankılanır kemençe.

    Çağıldayan dereler ona eşlik ediyor.

    Akıp denize giden billur gibi suların.

    Böylesi bir zarafet başka nerede diyor.

    Sen iki satır söze sığacak şehir misin?

    Hangi kalem hakkıyla anlatabilir seni?

    Seni yazan kitaplar rafları doldursa da.

    Okuyan değil ancak yaşayan bilir seni.

    Mustafa ECEVİT

     
    Toplam blog
    : 1
    : 381
    Kayıt tarihi
    : 22.11.10
     
     

    Eğitimci, yazar-şair. Hikaye, roman ve şiir. Toplumsal sorunlar ve eğitim üzerine yerel gazetelerde ..