Lilith

Hepimiz Adem'in ilk karısının Havva olduğunu biliriz. Halbuki Adem'de aşk acısı çekmiştir ve ilk karısı olan Lilith tüm ısrarlara rağmen geri dönmeyi kabul etmediği için Havva yaratılmıştır. Peki Lilith neden geri dönmeyi kesinlikle red eder?

Adem ve Lilith aynı özden yaratılan ilk çift. Cennette mutlu mesut yaşarken günümüz çiftlerinin yaşadığı sorunlar yaşamaya başlar. Adem’in tarla işlerinin çoğunu Lilith’e yıkması, birçok konuda fikrini sormaması, olaylara erkek egemen bakış açısıyla yaklaşması, Adem'in üstünlük taslaması ve Lilith’e hükmetmeye kalkması sorunların kaynağını oluşturur. Derken kutsal aşk biter ve Lilith, Adem‘i terk eder. Adem, Lilith’in yokluğuna dayanamaz ve Tanrı’ya  onu geri getirmesi için yalvarır. Tanrı, üç meleği elçi olarak gönderir ancak Lilith geri dönmeyi kabul etmez. Bunun üzerine Tanrı, Adem uyurken kaburga kemiğinden başka bir kadın yaratır ancak Adem onun Havva olduğunu bilmez. Havva uysaldır, her emre itaat eder, erkeğine hizmet etmekten onu mutlu etmekten haz alır ki zaten onun görevi budur. Adem’in tam istediği gibi bir kadındır. Adem, Lilith sandığı kadının yola geldiğini düşünür. İnsanlığın ana babası, mutlu mesut meyvelerini salarlar cennete.

Kutsal kitaplarda adı geçse de en nihayetinde Lilith mitolojik bir figürdür. Kendi ile eşit bir yaratılmışa boyun eğmeyi reddettiği için lanetlenir ve adı kötülük ile aynı kefeye konur. Geçmişten günümüze kadına bakış açısında bir değişiklik olmadığını her alanda görüyor ve yaşıyoruz. Küçük Ademcikler her alanda hükmetmeyi Adem babalarından almış gibi duruyor. Kadının düşünebilen bir beyni olduğunu, hayatıyla ilgili karar verebilecek bir zekası olduğunu ve haksızlığa uğradağında, ezildiğinde, dövüldüğünde kırılabilecek bir gururu olduğunu düşünemiyorlar. Neredeyse kadınların alacakları nefes sayısına bile kendileri karar verecekler. Kaç çocuk yapacakları, nasıl doğum yapacaklarının kararını verebilecek hak lüks sayılır artık. Yalnız kadına en büyük haksızlık Havva ruhunu taşıyan kadınlar tarafından yapılıyor. Kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan kadınların, hayatı hakkında söz söyleme hakkı olan kadınların ilk düşmanı yine kadınlar oluyor.

Kendilerinden kısmen özgür veya rahat kadın görmeyiversinler Havva bedenlerinde zuhur eder ve ‘’Kadının görevi erkeğe hizmettir, erkek küçük Tanrı’dır, bu davranışlar ayıp günah.’’ diye fısıldar kulaklarına. Böylelerine ne diyelim? Hakettiği değeri alamamış ‘emek’, sömürü ile eş anlamlıdır en uygun cümle olur zannımca. Zira mitolojik hikayenin gerisinde Lilith bu haksız sömürüye tekrar baş kaldırır çünkü onun derdi bireysel özgürlük değildir. Havva’yı yasak elmaya yönlendirir ve kötülük gibi duran eylemden mutlak bir özgürlük doğar. Şimdi de denmesi gereken tam da budur aslında: Kadın mutlak özgürlüğü cennetten kovulma gibi bir bedelle ödeyecektir ancak emek ile  özgürleşen kadınların ne küçük Tanrı’nın yersiz hakimiyetine  ne de cennette mutlu bir köle olmaya tahammülü yoktur. Ademoğullarına ihtiyacı vardır ancak hayat yolunda bir yoldaş olarak. Zira emeği ve sağlam kişiliği ile ayakta duran kadınlar için her yer cennet değil midir ?

İçinizdeki LİLİTH’e selam olsun Havva ananın iyi yürekli  kızları.