Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '20

 
Kategori
Magazin
 

METRONOM #1

15 günlük bir aranın ardından yeniden merhaba! Geride bıraktığımız 15 gün içinde yine hayatın içinden birçok konu birikti. Hepsini bugün konuşup tartışmak üzere yine karşınızdayım. Hazırsanız başlayalım.

PINAR GÜLTEKİN CİNAYETİ VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Geçtiğimiz hafta tüm Türkiye, günlerdir kayıp olan ve kadına şiddete kurban gitmiş Pınar Gültekin cinayetiyle sarsıldı. Eğitimi nedeniyle Muğla’da bulunan Gültekin, 16 Temmuz tarihinde Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablası ile telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı hatırlayacak olursanız. Genç kızın eski erkek arkadaşı olduğunu iddia eden Cemal Metin Avcı ise, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de delilleri görünce, bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin'in tekrar barışma isteğini geri çevirmesi üzerine genç kızı bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra bir varile bırakarak Gülağzı mevkisinde ormanlık alana attığını itiraf etmişti ve şu anda tutuklu.

Öncelikle Pınar’ın ailesine sabır ve başsağlığı diliyorum. Türkiye’deki kadınların gözünden bakacak olursak kadın olmak gerçekten çok zor. Bu köşe yazısını yazan bir 20 yaşındaki bir erkek genç olarak bu tür olaylara herkes gibi ben de karşı olduğumu belirtmek isterim. Bu ülkede bence en güzel varlıklar kadınlar ve kadınlarımızdır. Şimdi söyleyeceğim sözleri lütfen kimse yanlış anlamasın. Ben kötü niyetli bir insan asla değilim ama ister arkadaş ortamında, ister sektörüm dalında olsun erkeklerden çok kadın kişilerle anlaşabilen biriyim. Bu kadar zorluğa rağmen hepimiz bu ülkede kadınlara saygı duymak zorundayız. Onları sevelim, sayalım. Onlar da birer insan değerli dostlar…

Gelelim İstanbul Sözleşmesi’ne. İstanbul Sözleşmesi’nin maddelerini saymakla bitiremem ama şu madde benim dikkatimi çekti;
*İstanbul Sözleşmesi'nin en önemli özelliği, biyolojik veya hukuki, ailevi bağ olup olmadığına bakılmaksızın ev içi şiddetin (örneğin eski veya mevcut eşler, evlilik dışı partnerler, birlikte ikamet edilen aile fertleri, akrabalar veya birlikte ikamet edilen başkaları tarafından yöneltilen şiddetin) ve kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin standartlar öngören ve Avrupa ülkelerini hukuki olarak bağlayan ilk belge olmasıdır.

 

Ne demek oluyor bu? Şöyle ki; Eğer bu maddeden yola çıkarsak sözleşme hayata geçerse Kadına Şiddet olayları ile ilgili ağır cezalar gelebilir, bu şiddet tamamen bitebilir. Tabi bu benim kendi düşüncem. Sizin de bu konudaki düşüncelerinizi almak isterim. Yorum kısmında da bunları belirtmeniz beni mutlu edecektir.

İSTANBUL ÇAMLICA RADYO – TV KULESİ
Kadına şiddeti çok konuşarak içinizi sıkmış olabilirim. Bundan dolayı biraz pozitif olaylara bakarak ilgi alanım olan radyo’ya gelelim. Bilindiği üzere bugünlerde İstanbul/Üsküdar tarafında hayata geçecek olan Yeni Çamlıca Radyo ve Televizyon Kulesi’nin açılışı planlanmakta.
 
Radyo ve Müzik haberlerini en doğru bir biçimde takipçisiyle paylaşan internet haber portalı muzikonair.com ‘dan değerli meslektaşım Özcan Beylan abi’nin konuyla ilgili geçtiğimiz günlerde yazısına denk geldim.
 
Özcan abi’nin yazısına göre; bu kule, 105 radyonun yayın yapabileceği, her bir radyoda 5 kW transistörlü verici olacağı dünyada eşi benzeri olmayan bir anten sistemi ile Avrupa’nın en büyük kulesi İstanbul’un da yeni silüetlerinden birisi olacakmış.
 
Yine Özcan abi’nin köşe yazısında anlattığına göre; Kuledeki yeni verici üzerinden yayın yapabilmek için tam tamına 2 Milyon TL değerinde teminat isteniyormuş.
 
Radyolardan kule için 2 Milyonluk teminat istenmesi beni şaşırttı.
 
Türkiye’de bilindiği üzere bir ekonomik kriz mevcut. Araya pandemi’nin de girmesiyle beraber özellikle medya sektöründeki şirketlerin çoğu İstanbul’daki yayın binalarını küçültme kararı aldılar.
 
Medya’da herhangi bir kimsenin bu kule için 2 Milyon TL ücret ödeyeceğini hiç zannetmiyorum.
Fakat bu parayı karşılayabilecek ve ekonomik durumu iyi olan 2 tane medya grubunu çok ama çok iyi biliyorum.
 
Medya gruplarının isimlerini burada dile getirebilmem mümkün değil. Tahminlerinizi Instagram hesabım üzerinden (muhammedemirhan.gungor) DM yoluyla ulaştırırsanız cevabı yine Instagram’da size vereceğim.
 
Bakalım gerçekten radyolarımız bu 2 Milyon TL’yi gerçekten karşılayabilir mi bunu ilerleyen zamanlarda hep birlikte göreceğiz...
 
HAFTANIN 5’LİSİ (30.07.2020 - 14.08.2020)
Şimdi sırada 15 gün içinde en çok dinlediğim 5 güncel Türkçe Pop şarkısı var.
1-Güven Yüreyi – Bomboş Kalbine
http://www.youtube.com/watch?v=7wCufyYkS_0
2-Hande Yener – Bela
http://www.youtube.com/watch?v=69BML89o2_U
3-Zehra – Cennetten Çiçek
http://www.youtube.com/watch?v=4OkiH2yD-eQ
4-Yiğit Atilla – Gerek Yok
http://www.youtube.com/watch?v=byZAKlzw8ls
5-Ayla Çelik – Mecbur
http://www.youtube.com/watch?v=4Lq1Iq7btZg
 
Bir yazıyı daha noktalamadan önce birkaç duyurum olacak. Öncelikle hepinizin Kurban Bayramı’nı şimdiden tebrik ediyorum. Allah kestiğiniz kurbanları kabul etsin. Kurban Bayramı’ndan sonraki ilk gün yani 4 Ağustos Salı günü Kocaeli’den yola çıkıp soluğu İstanbul’da alacağım. Aynı gün Başakşehir Belediyesi Yeni Medya Akademisi ve şu günlerde ibadete açılmasıyla beraber çok konuşulan Ayasofya Camii'yi ziyaret edeceğim. Ve son olarak gelecek köşe yazımdan itibaren Radyo sektörünün önde gelen programcılarıyla röportajlara da yine burada yer vereceğim. Gelecek yazıda Radyocu meslektaşım Cenk Alptekin abiyle de harika bir röportaj gelecek.
 
Sosyal medyada beni takip etmeyi, görüşlerinizi ve fikirlerinizi paylaşmayı ihmal etmeyin. Bir sonraki yazıda görüşene kadar Allah’a emanet olun, esen kalın...
 
Sosyal Medya Hesaplarım:
http://facebook.com/muhammedemirhan.gungor
http://twitter.com/GngrEmirhan
http://instagram.com/muhammedemirhan.gungor
İletişim için mail adresim: muhammedgungor11@gmail.com
 
Toplam blog
: 7
: 281
Kayıt tarihi
: 23.04.20
 
 

Türkiye'nin İlk Otizm'li Radyo Programcısı / Basın, Medya, Radyo ve Televizyon Aşığı / Kocaeli - ..