Nasıl Ulaştım Bugünlere-2

...

Ok yaydan çıkmıştı artık. İlişkimizde fedakarlıklar gerektiğinin farkındaydım. Sağolsun eşim o günlerde bana çok destek oluyordu. Uzaktan uzağa ilmek ilmek işledik ilişkimizi güven duyduk attığımız her adımdan. Sevgi büyümeye devam ediyordu adeta hayaller kuruyorduk ilerideki yaşantımıza dair. Tabii yazın gelmesini iple çekiyordum eşimse o sıralar çekiniyordu ailesinin vereceği tepkilerden çünkü kendince bir kere bizi kapıdan döndürmüştü belki de haklıydı ama yılmamıştık biz ailecek ve yineledik bu sefer istemek için hazırlık yapıyorduk adetler say say bitmez yazıktır şu olsun bu olsun bir de önemli bir nokta daha var normalde beklediğimiz birde abla vardı onu unutmayalım. Evet her türlü tersliğin istenmeyişin kıyasın sebebi statüko... Ama farkında değiller dünyayı şekillendirenlerin öğretmen olduğunu bilmemeleri normal toplumun %90-95 lik kısmı öğretmenliği hakir görür ama hiç olamıyorsan öğretmen ol derler. Yahu bu kadar mı yerde görürsünüz öğretmenliği beğenmediğiniz öğretmenlik peygamber mesleğidir. İlber Hocam çok doğru söylüyor toplum cahil arkadaş.Neyse isteme faslına geri dönelim nasıl oluyorsa bir çiçek ve çikolata yapımı ve araştırması bu kadar uzun sürebilir ben hala çözemedim kıyaslanmayacaksın arkadaş yazık edersin. Zaten sıkıntının kaynağı kıyastı en baştan beri. Aşk sevgi vs bahane kazanç bolluğu şahane. Ben ise nasıl heyecanlıyım anlatamam gözümde değil hiçbir şey tamam diyorum seviyorum diyorum sonunda kavuşacağım diyorum. İsteme zamanı yaklaştıkça kalbim yerine sığmıyor ve nasıl yaparım kahve tuzlu gelir mi korkusu sarmıştı tabii tansiyondan çekiniyordum askerde bu konuda epey sıkıntı yaşamıştım ama düzeldiğimi düşünüyordum. Neyse çok şükür kapıdan ayağımı attım içeriye ailemle birlikte ve içeriye geçip oturduk hadi diye bekliyordum heyecandan boncuk boncuk terlemeye başlamıştım. Sonunda O cümle -Alllah'ın emri Peygamberin kavliyle- yahu ne zormuş beklemek cümle bitti tamamdır senden daha iyisini mi bulacak tabii verdim gitti söyleyiverdi nene o kadar mutluydum ki tabii eşimin ailesi iyice sessizliğe bürünüp düşüncelere daldılar kızları canlarından bir parça kopuyordu öyle görüyorlardı ama bilmiyorlardı ki kızlarının başına gelebilecek en güzel şey gelmişti ben... Ve tepsi üzerinde kahveler göründü hoppa benim kahve yok ayrı geliyor tabii tuzlu, biberli, daha bilmem ne var içerisinde geldi öyle bir süslenmiş öyle bir süslenmiş ki sanki kahve değil yanar dönerli meyve tabağı geliyor masaya abi yan masadan gönderdiler hesabı ve gelip önüme koydular. Şimdi içsem bir dert içmesem ayrı bir dert bir taraftan iç kardeşim, diğer taraftan götürün normal bir kahve getirin diyesim var bu git gellerle birlikte kahveden bir yudum aldım ve Allah'ım kimseye yaşatmasın -tabii erkekler yaşayacak- bir tat var tatlı desem değil tuzlu desem değil acı desem değil nedir bu içtiğim zehir mi şerbet mi? Suratım ekşir mi normal mi kalır ekşitmeli miyim yoksa devam mı etmeliyim? İşte bu sorulara cevap ararken birden az kaldığını gördüm son bir gayretle kahvemi bitirdim. İşte asıl sıkıntıların başlaması bundan sonra olacaktı...