Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Şubat '14

 
Kategori
Deneme
 

Otuz yaşım

Otuz yaşım
 

Herkesin hayatında bir yaş dönümü vardır. Doğru ve yanlış ile tanıştığı. Kimisi ONSEKİZ yaşını bekler.., Tüm hürriyetini eline almak için.. Kimisi YİRMİ yaşını bekler ben büyüydüm demek için.. Kimisi YİRMİDÖRT yaşını bekler okuldan mezun olup. Kendini ispatlamak için.

Bense OTUZ yaşımı bekledim.

YİRMİ’li yaşlarda yaşayamadım da içimde mi kaldı bilmiyorum ama …OTUZ yaşımda tanıştım HAYATIN ters yüzü ile.

Hepimizin hayatında boşluk anlarımız vardır. Kimimiz savrulur hatalar yapar.., Kimimiz boşlukta esen rüzgardan savrulmadan dimdik ayakta kalmaya çalışır. Ben savrulanlardanım..

Benim kocaman yürekli bir DOSTUM  var. Onunla hayatımın dönüm noktalarını birlikte yaşadık. Hep benim yanımda benimle birlikte eli hep elimdeydi.

Sonra o koca yürekli DOSTUMLA hayat telaşına takıldık. İş-Güç derken.  İletişimimiz azaldı. Ben kendime kaldım. Kendimle konuşmalar başladı. Sonra bir an durdum YALNIZSIN dedim kendi kendime.

Hayat oysa okadar güzel ki . Bir yerden tut ucundan dedim kendime. Evet kendime söyledim ama sanırım kalbim bunu yanlış anladı.

Bir ses geldi bir gün.. Canlı capcanlı.. İsmimi söylerken o kadar içten ve derindi ki..

Sese kulak vermedim bir müddet..

Ses sürekli yankılanmaya başladı kulağımda..

Sonra bir gün kapımı açık bırakıp evime girdim. Biliyordum o sesin içeri gireceğini.

Zaman geçti..

Açık olan kapımı o ses araladı..

Sanki içim diyordu ki.., Şimdiye kadar beklediğin işte bu ses.. Ama  bir diğer yandan da yaklaşma YANARSIN..

BEN YANDIM..!

Farkında olmadan o sesle konuşmaya başladım. Kendimi kaptırmadan..

Ama zaman geçiyor sesin tonu değişiyor. kelimeler anlam kazanıyor..

Gözlerimi kapatmak istemiyordum.. Gerçeği unutmak istemiyordum. Ama ben bir an geldi gözlerim kapandı. Ve gerçek olan o “AN”dan koptum..

Kendime bir dünya kurdum. o dünyanın içinde kendim ve o ses yaşıyorduk.

Sonra tatsız anlar yaşandı.

O ses bir kaza geçirdi. Koca bir HAYAT’I öldürdü.

Bir Aile yıkıldı.

Kendisi ise bir müddet dört duvar arasında kaldı. Bense vicdan yaparak onu bekledim. Oysa beklemesi gereken ben değilken..

Zaman geçiyor..

Ateşe uzattığım elimin yandığını hissetmeye başladım. Ama o ses bu sızıyı bana sürekli başka bir sızı diye anlatarak ve bende ona inanarak geçiştiriyorduk.

Defalarca o sesi inkar etsemde..

O sesi hafızamdan silmeye çalışsam da olmadı.

O ses bana en toy zamanlarımda yaşamadığım “AN”ları yaşattı.

Hayatımda kocaman kapanmayan bir YARA açtı. Açılan YARA okadar büyüktü ki, ben altında küçücük kaldım.

Hiç MASUMCA değildi..

Bende artık MASUM değilim..!

 Kaçtım..

Ama o ses yine benimle geldi.

Mücadelelerime rağmen peşimi ve beni bırakmadı..

Yalanları ile beni aldı götürdü..

Ta ki bir gün..

Gerçeklerle yüzleşene kadar..

Kendi hayatının varlığını kendisi bile unutmuşken.. Kendisinin hem kurup hem de beni  oynattığı o dünyanın aslında kendine ait olmadığını..

Kendine ait olan dünyanın varlığını ortaya çıkarana kadar..

Bir KALP iki kişiyi taşıyamaz.

Her zaman tek gerçek vardır..

ALDATILMAK ; Aslında ne kadar ucu açık bir kelime..

Aldatılmak sadece fiziksel olarak olmaz.

ALDANDIM…

OTUZ YAŞIM benim… keşke seni güzel anımsayabilseydim..

 Not : beni defalarca uyaran koca yürekli dostum’a   Ö.CAN

 
Toplam blog
: 7
: 479
Kayıt tarihi
: 22.09.07
 
 

Bahar aylarından birinde Ankara'da merhaba dedim yaşama. Ziraat Fakültesini bitirdikten sonra Ank..