Pkk terörü ve alınan son önlemler

Son otuz yılını Pkk terör örgütünün insafsız ve en acımasız katliamları ile geçiren Türkiye, bu örgütün müdafaa ettiğini söylediği doğu ve güneydoğu da yaşayan Kürt halkkının ekonomik ve sosyal hakları ne kadar iyileşti ise bu örgütün eylemleri de o kadar arttı.  

Demek oluyor ki, PKK denilen cinayet örgütü, herhangi bir halkın hak ve menfaatlerini savunmuyor. Amacı Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmak ve ortadan kaldırmaktır. Bunu yaparken de hiçbir merhamet veya acıma duygusu taşımıyor.  

Ana karnındaki yavurudan tutun da en yaşlı masum insanlara kadar her türlü katliamı meşru kabul ederek işlemektedir. Ünlü İtalya faşizminin ilham kaynağı olan Makyavel, amaca ulaşmak için her türlü aracı meşru saymaktadır. PKK terör örgütü de tam bu Makyavelizm anlayışından hareket etmektedir.  

Buradan anlaşılan o dur ki, böyle bir örgütle hiçbir insani temas kurulamaz. Zira vereceği sözler kendi işine yaramadığı anda anlamını yitirir. Nitekim geçen bu otuz yıllık sürede bunları defalarca görüp yaşamadık mı?  

Bu açıdan bakıldığı vakit, İmralı ile temas PKK yi güçlendirmek dışında Türk devletinin işine hiç yaramaz. Dolayısıyla derhal bu temaslar kesilmelidir. PKK nın diğer sözde yöneticileri, KCK ve hatta BDP buna dahildir.  

Çeşitli baskı ve tehditlerle masum Kürt vatandaşlarımızın oylarını almayı da başaran BDP milletvekilleri, gerçekte bu halkın özgür iradeleri ile seçtiği vekiller olarak kabul edilemezler.  

Bu nedenlerle, hiç tereddüt etmeden Türk devleti bu BDP milletvekillerini yargı önüne çıkarmalıdır. Kamoyuna verdikleri demeçlerle PKK yı desteklediklerini alenen itiraf ettikleri gün gibi ortadadır.  

Bu ülkede adalet BDP li vekillere uygulanmıyor. Onlar diğer milletvekilleri ve Türk halkından daha imtiyazlı durumdadırlar. Bu durum kabul edilebilir değildir.  

Türkiye Cumhuriyeti devleti terör örgütüne taviz verdikçe bu örgütün işlediği terör eylemleri artacaktır. Zira, taviz aldıkça kendilerini başarılı görmeye başlayacaklardır. Öyle de olmaktadır.  

Devletimiz PKK ve onun uzantılarına karşı hiç vakit kaybetmeden ve kimin ne dediğine de bakmadan en acımasız önlemleri almak ve uygulamak zorundadır.  

Sayın Başbakan Erdoğan'ın son "Bıçak kemiğe dayandı" açıklamalarından bunu anlamak istiyoruz.  

Başlatılan bu yeni silahlı mücadele süreci sonuna kadar devam ettirilmelidir. Bu arada devletin içinden bu terör örgütü ile bağlantılı kim ve kimler varsa bunlar da asla ihmal edilmeden deşifre edilerek hak ettikleri cezalara çarptırılmalıdırlar.  

Bütün bunlar yapılmadığı taktirde, terörün işlediği tüm cinayetlere devlet de ortak olmak durumunda kalır. Halkın güvenini kaybeder.