Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '18

 
Kategori
Felsefe
 

Pythagoras Üzerine

Pythagoras hakkında yazılı bir belge ya da ona ait bir kalıntı ve hakkında güvenilir bir kanıt yoktur.
Lakin oldukça gizemli bir figürdür. Antik Yanan felsefesinin en temel taşlarından biridir.
Ama hakkında yazılan şeylerin bir çoğu uydurmadır. Çünkü efsanelerle, mitlerle zenginleştirilmiş bir bilgi havuzu vardır.
 
Pythagorası diğer dönem filozoflarından ayıran en temel şey tarikata benzer bir yapılanmanın lideri oluşuydu. Felsefe ve matematik okulu bir tarikat edasında davranıyordu.
Ezoterik, dışarıya karşı ketum, sessizlik yemini eden müridleri vardı.
Doğal olarak bir ‘şeyh uçmaz müridleri uçurur’ vakası da Pythagoras hakkında söylenebilir.
Tüm ezoterik akımlar, matematiği, simyayı ve sihri kullanan tüm ekoller Pyhthagorasçılık ile bir temas halindedir. Çünkü hepsinin temelinde matematik vardır. Sayılar ve geometri vardır.
Pythagorasçılarda da en temelde yine sayılar vardır.
 
Onlar evrenin arche’sinin Sayılar olduğunu söylüyorlardı.Her şeyin kökeni sayılardır ve her sayı belli bir halde bir varlığı ve kavramı oluşturur derlerdi.
Pythagoras Samos’ta doğmuş, Güney İtalya’ya göç etmişti. Kesin bilgi olmamakla birlkte yolunun Mısır’a düştüğü ve orada eğitim aldığı da söylenceler arasındadır. Orphik kültürünün ve dininin etkisinde kaldığını ve kurduğu din okulunun da bu etkilere benzer inançlara sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu inançla paralel ruh göçü, reenkarnasyon, perhiz yapmak, vegan beslenmek gibi inanç ve yaşam tarzları Pythagorasçılarda da vardı.
Bu okulda bilim, sanat ve din bir aradaydı. Musiki ile matematik arasında bir bağ kurup ‘kürelerin müziği’ denen bir sistem üzerinde çalışıyorlardı. Gezegenlerin çıkardığı sesler ve sayılar arasındaki bağları araştırıyorlardı.
 
Yalnız her şeyi sayı olarak görmeleri bunu soyut olarak tahayyül ettikleri anlamına gelmiyor ilk Pythagorasçılar sayıları cisimler olarak algılıyorlardı.İdea olarak değil. Yani arche su, hava ya da ateş değil sayılardır diyorlar lakin bu sayılar da maddedir gibi..
Sayıları dual ayrımlara tabi tutuyorlardı eril-dişil, tek-çift, duran-kımıldyan, sağ-sol gibi..
İlginç ve dönemi için oldukça ilerici olan görüşleri ise ‘ yer’in evrenin merkezi olmadığını ve küre biçiminde olduğunu’ söylemeleridir. Yerin evrenin ortasında görünmeyen ateşten bir merkez etrafında döndüğünü söylemişlerdir.
 
Pythagoras okulunun fikirlerini kısaca özetlemek istersek;
 
- Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu,
- Ruhun ölümsüz olduğu ve defalarca yeniden enkarne olduğu,
- Evrenin saydam kürelerden oluştuğu,
- Bu kürelerin müziği olduğu ve onu yalnızca ruhsal olrak tekamül edenlerin duyabildiği,
- Evrenin archesinin sayılardan oluştuğu ,
- Sayılar ve sesler arasında bağlantılar olduğu,
- İnsan aydınlanmak için diyet ve perhiz yapmalı, ( bezelye ve et yemiyorlar)
- Kadın ve erkek eşitliğine inanıyorlar ve malların paylaşımını savunuyorlar.
- Manevi ve maddi çilelerle insan ruhunu ve bedenini arındırmalıdır.
 
Bu görüşler başta dediğim gibi temel bir metne dayanmıyor hangi zaman diliminde Pythagorasçılara dahil olduğu ya da nasıl ve ne zaman zenginleştiği meçhul..
Ama her şekilde bu okul gizemli ve ezoterik bir okul, karanlık bir tarafı da var .
Bu okul daha sonra Ezoterik- Batıni ekollerde, tasavvufta ve Hurufilik’te yansımalarını bulacaktır.
Cifr, Ebced gibi Havass ilimlerinin, Temura, Gematria gibi Kabala ilimlerinin felsefi kökleri Pythagorasçılıktır. Sayı gizemciliğinin  Antik Yunan’daki kökü kesinlikle Pythagoras ve onun takipçileridir.
 
 
Toplam blog
: 104
: 490
Kayıt tarihi
: 20.03.18
 
 

* ..