Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Mayıs '20

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Radyo Türkiye İzlenimlerim

25 Mayıs tarihi şüphesiz benim için önemli tarihlerden bir tanesi. Bu tarihte yıllardır sevdiğim ve gönül verdiğim bir mesleğe radyoculuğa başladım. 'Muhammed ile İste-Dinle' adıyla Kocaeli'nin en çok dinlenen Türk Halk Müziği radyosu Radyo Çağdaş'ta (89.5) 'Türkiye'nin İlk Otizm'li Radyo Programcısı' ünvanıyla mikrofondan ilk merhaba anonsumu yaptım. Geçtiğimiz Pazartesi günü bu hadiselerin üzerinden tam 1 yıl geçti. Bu yıl 25 Mayıs tarihinden 3 gün önce Türkiye'de yayın yapan bir çok ulusal radyonun üyeliğini bünyelerinde barındıran Ulusal Radyo Yayıncıları Derneği (Kısa adıyla URYAD) sosyal medya üzerinden "Radyo Türkiye" adında çok güzel ama bir o kadar anlamı projeyi hayata geçireceğini duyurdu. 20 ulusal radyoyla birlikte Ankara ve İzmir'de bulunan yerel radyoların meslek hayatımın 1. Yılında yani 25 Mayıs 2020 tarihinde 'Radyo Türkiye' ismine dönüşeceğini duyunca çok sevindim. Projenin en güzel tarafı ise; 4 saatlik ortak yayının reklam gelirlerinin "Covid-19" pandemisi kapsamında 'Biz Bize Yeteriz Türkiyem' kampanyasına bağışlanacağını duyunca daha çok mutlu oldum. Geçtiğimiz pazartesi günü bu şahane organizasyonu dinlemek için hemen radyomun başına geçtim. Yaklaşık 3 saat 50 dakika kadar süren ortak yayında ünlü radyocular Serdar Gökalp, Hopdedik Ayhan, Polat Labar, Bay J, Ceyhun Yılmaz, Nihat Sırdar, Gezegen Mehmet, Duygu Atakan, Ömer Erişmen, Mesut Süre, Modern Sabahlar ekibi, Doğancan Özadlı, Tülay Tüzün, Serkan Kızılbayır, Cezayir Doğan, Talha Bora Öge ve Venhar Sağıroğlu proje kapsamında kendilerine ayrılan 20 dakikalık süre içerisinde İstanbul/Maslak'ta bulunan Doğuş Power Center'daki Kral FM stüdyolarında keyifli bir yayın yaptılar.

 

Ben bu projeyi çok beğendim ve takdir ettim. Zaten Türkiye ve Dünya'da bir ilk'miş. Soluksuz bir şekilde kendi odamda yayını dinledim. Yayın boyunca bir saniyesini bile kaçırmamak için neredeyse bir odadan başka bir odaya gitmedim. Böyle projeler pandemi olsa da olmasa da her yıl geleneksel olarak tekrarlanmalı. Hatta gelecek yıl bence tekrar yapılmalı. Başta dediğim gibi; ben Otizm'li bir vatandaşım. Böyle bir proje eğer gelecek sene tekrarlanırsa (ki bence tekrarlanmalı) reklam gelirlerinin Tohum Otizm Vakfı'nda okuyan Otizm'li kardeşlerimize bağışlanması naçizane önerimdir. Radyo sektörü toplumsal olaylara karşı duyarlı bir kesimden oluşuyor. Eğer URYAD gelecek yıl bu projeyi farklı radyocularla birlikte yürütürse Otizm'li kardeşlerimizin eğitim burslarına katkı sağlamak için reklam gelirlerine Tohum Otizm'e bağışlayabilir. Bu önerimi yapıp yapmayacakları ise kendi insiyatiflerine kalmış.

Her şey bir yana bu projeyi hayata geçiren URYAD'a 6 yıllık bir radyo gönüllüsü olarak teşekkür ediyorum. Meslek hayatımın 1. Yılı bu anlamlı projeyle güzelleşti...

 
Toplam blog
: 7
: 281
Kayıt tarihi
: 23.04.20
 
 

Türkiye'nin İlk Otizm'li Radyo Programcısı / Basın, Medya, Radyo ve Televizyon Aşığı / Kocaeli - ..