Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '09

 
Kategori
Blog
 

Rüzgara karşı tükürülmez!

Rüzgara karşı tükürülmez!
 

yorumsuz...


MB’ da yazı yazmaya başladığımdan bu yana, bu ortamın saygın ve düzeyli bir yer olması için özen göstermeye çalıştım...
Küfürlü yazmayı kınayan bir blog yazısına, gönderdiğim yoruma kızan bir şahıs, üstü kapalı ama, beni hedef aldığı çok açık olan bir yazı yayınlamıştır.
Oysa, ben yorumumu yaparken, son zamanlarda çokça rastladığımız türden, vur-kaç tarzı bir olay diye düşündüm ve bu ortamın kıdemlilerinden biri olabileceği aklımın ucundan dahi, geçmedi...
Ayrıca, küfürün her türlüsüne, yani gerek sözle ve gerekse yazıyla yapılmasına karşı olan biriyim ve bunu da her fırsatta dile getirmekten kaçınmıyorum... Ancak bu benim kişisel görüşüm olup, başkaları da başka türlü düşünebilir, zaten öyle olmasaydı; bu ortamda küfürlü yazılar çoğalmaz ve editörlerimiz de, bunlara onay vermezlerdi!
Ortada tartışılması gereken- bana göre-şöyle bir gerçek var; küfürlü yazı yazmayı hüner sayan bazı kişiler, bunun mizaha "hoş" bir katkı sağladığını öne sürüyorlar ki; ben buna da katılmıyorum. Çünkü, toplumsal "kirlenme" böyle başlıyor; önce yavaş yavaş başlayan "yozlaşma", daha sonra "kanser" mikrobu gibi, tüm toplumu sarıyor!..
Eş ve çocuklarının ya da bayan arkadaşlarının yanında küfür etmekten çekinmeyenler ve bunu hoş görenler; şimdi eşinizi, çocuğunuzu yanınıza alarak -göğsünüzü gere gere- maç izlemeye gidebiliyor musunuz?! Daha da kötüsü,
futbolcusundan, kulüp başkanına ve hatta Emniyet Müdürü'nden, Bakan'ına kadar bu durumdan şikayet ediliyor da, tüm önlemlere karşın, önlenebiliyor mu?
Aslında, bu yorumda kendisine haksızlık yapıldığını düşünen kişi, medenice ve sağduyulu biçimde, bir yazı yazarak, kızgınlığını ya da kırgınlığını dile getirebilirdi...Bu durum karşısında, ben de gerekli özveriyi gösterir ve iki medeni insan gibi, bu sorunu centilmence çözebilirdik...
Ne var ki; bu yazının yazılması kadar, beni yaralayan bir diğer husus ta, bazı kişilerin, bu yazıya -ne amaçla yazıldığını bildiklerini de ima ederek-olumlu yorumlar gönderdiklerini ve hatta eğlendiklerini görmek oldu!.. Yine bazı arkadaşların da, yazıda ne amaçlandığını bilmediği ama, küfürlü olmasının sakınca yaratmadığını düşünerek, olumlu yorumlarda bulunduklarına tanık oldum. Tabii, yazıya olumsuz yorumlar gönderenler de oldu ama, çoğunluğun ya okumadığını ya da okuduysa da, yorumda bulunmamayı tercih ettiğini sanıyorum...
Üzüldüm tabii, benim yazı yazmaya başladığım dönemde MB' un bu kadar "yozlaşmış" bir görüntü sergilemediğini düşündüm. Ve, birden 5 ay gibi kısa bir sürede, yazı yazma isteğimin köreldiğini, böyle bir ortamda yazı yazmanın bana keyif vermediğini hissettim...
Bazıları için, bu ortamın bir "gül" bahçesi ya da "kaktüs" tarlası olmuş, hiç bir önemi olmadığını, geçte olsa, öğrendim.
Ve, bu acı gerçekler karşısında, hemen bir yazı yazmam gerektiğine karar verdim ama, bu benim son yazım olmalıydı...Zira, bu ortam bana "pozitif" bir enerji vermekten çıkmış, aksine tansiyonumu "zıplatmaya" başlamıştı!

Editörlerimizi, sözkonusu yazının beni hedef aldığına ikna edebilmek için, 2 gün uğraştım...
3.gün, bana karşı yazıldığına ikna oldular ama, bu kez de, bana "hakaret" içermediğini öne sürdüler ve hala da
bu yazıda bana "hakaret" edilmediğinde, ısrar ediyorlar...
Oysa, yazının bana karşı yazıldığı ne kadar açıksa, "sinsice" hakaret edildiği de, o kadar gerçek!
Sonuç olarak, kararımı vermiştim ve bu ortamdan, son bir yazı ile-eğer yayınlatabilirsem-veda edecektim...

Bu arada, bu ortamdan tümüyle ayrılmayarak, bir süre uzak kalmamın daha doğru olacağını düşünmeye başladım ama, bu kararımı daha netleştiremedim...

MB' da yazmaya başlamadan önce, abonesi olduğum yazar arkadaşlarımı çok beğenerek okuyordum ve hala da okuyorum; çizgilerinden sapmadıkları, hep sağduyulu yazılar yazdıkları için de, onları zaman zaman yorumlarla, bazen de -içimden- tebrik ediyorum. Tabii, kendimi de boş geçmiyorum ve doğru seçim yapmış olduğumu görerek, kendimle de gurur duyuyorum...
Bu arada, uzak kalsam da, ayrılsamda; yazılarını ve kişiliklerini beğendiğim birçok değerli arkadaşımın bloglarını okumaya devam edeceğimden, kimsenin kuşkusu olmasın...

Bundan böyle MB ortamı, bir sanal "kahvehane" mi olur, "gül" bahçesi mi ya da "kaktüs" tarlası mı, bu beni pek fazla ilgilendirmeyecek, sadece bu ortamdaki hava daha da bozulursa - umarım öyle olmaz- bazı çok değerli arkadaşlarımın, bu havayı koklamak zorunda kalmaları beni üzer...
Ancak, bu değerli arkadaşlarımı da uyarmak istiyorum; öyle insanlar vardır ki, üzerlerinde çok ince ve gerçek kişiliklerini yansıtmayan bir "cila" vardır; ve bu "cila" çok hafif bir dokunuşla dahi silinebilir, silindiğinde ise, hiç te hoş olmayan, gerçek kişilikleri ortaya çıkar; işte bu tip kişilere dikkat ediniz ki, sizlere zarar vermesinler, sizin iyi niyetinizi kötüye kullanmasınlar...Ne yazık ki, son dönemlerde bu tip kişilerin, giderek daha da fazla arttığına tanık oluyoruz!
Mevlana'nın çok hoşuma giden şu sözlerini de -anlayana sivrisinek saz misali- yazmakta ısrarlıyım...

Kör cehalet çirkefleştirir insanları, Suskunluğum asaletimdendir... Her lafa verecek bir cevabım var... Lakin, bir lafa bakarım laf mı diye, Bir de söyleyene bakarım adam mı diye...
Mevlana Celaleddin-i Rumi

Not : Bana değer veren, yazılarımı okuyan ya da okumayan tüm dostlarıma, saygılar, selamlar...

 
Toplam blog
: 52
: 1892
Kayıt tarihi
: 05.03.09
 
 

Okumayı seviyorum ve okumanın, insanın içindeki havuza taze suların katılmasını sağladığına inanı..