Salgın Hastalık Covid 19

Değişen Dünya  içerisinde ve hatta bilinmeyen ancak bilinene doğru hızlı bir yaklaşımla gerçekleşen yıllar içerisinde doğum ile ölüm arasında ki yaşam kalitesi maalesef bir taraftan artarken diğer taraftan toplumsal yok oluşlara neden olmaktadır. İnsanoğlunun kendi hırsları için gelecek belkide hiçte iyiye gitmemektedir. Elbette ki yaşadığımız Dünyanın ve hatta gezeğenin kendi has koroma ve yaşama dengesi vardır. Bu denge kendi halinde olduğunda muntazam bir şekilde çalışmakta ve insan için vazgeçilmez yaşam kalitesi sergilemektedir. Günümüzün 2020 yılına damgasını vuran Covid 19 virüs salgını insanlığı kırıp geçirmiş adeta bir insanlık kırımı gerçekleştirmiştir. Ülkeler, toplumlar bir anda ne yapacaklarını şaşırmış pandemiler karşısında aciz konuma düşmüştür. Bir taraftan insanlar ard arda ölürken ilaçsızlık, hastane ve tedavi konularında yetersiz kalırken geçen zaman içerisinde bilim üst kurulları kendilerine geldiklerinde hızlıca hastalığın bertaraf olması için tüm imkânları ile çalışmaya başlayarak çareler  bulmaya çalışmışlardır. Doğa bu arda yasaklamalar karşısında adeta kendini yenileme imkânı bulmuştur. Denizler, nehirler ve hava kendine gelmiş ve gözle görünen temiz bir Dünya olmuştur. Kimyasallardan ve genetiği ile oynanmamış gıdaların önemi ortaya çıkmış  ve insanlık için hırs olan GDO lu gıdalardan uzak durulması gerektiği bir kez daha önem kazanmıştır. Tabi ki buda ayrı bir insanlık dramı olarak karşımıza çıkmakla beraber hızla büyüyen insan toplumları için kısa vadede vazgeçilmez olarak karşımıza çıkmaktadır. Kâinatın bir kurucusu var iken yaratılmış insanın onun yerine geçme hırsı nedeni ile insanlık tarihler boyunca kitlesel yok oluşlara şahit olmuştur ve olmaya da devam edecektir. 19. yy’dan önce belki doğasal olarak pandemi yapan hastalıklar 20. yy’dan sonra insan oğlunun azmi ve hükmetme arzusu nedeniyle kendi eliyle pandemi yapmaya, ölümü gösterip sıtmaya razı edilmesi şeklinde de yorumlanabilir. Teknoloji ve insan zekasının üst seviyelerde kullanılmaya başlaması üzerine kainata sahip olma, yönetme, dünyalık zenginliklere sahip olma iç güdüsü ile zayıf olanların kullanılması ve yok edilme çabaları gelişen Dünya teknolojileri için zor olmasa gerekir. 20.yy’ın savaşmadan, insanlığın karşı karşıya gelerek değildi bir hastalık sonucunda milyonlarca insanın çaresizlik içerisinde belli yaş gruplarını kapsayacak şekilde ölümleri tarih sayfalarında geleceğin geçmişi olarak yerini alacaktır. Yaradılış gayesi içerisinde huzurlu, sağlıklı, bedensel ve zihinsel bütünlük içerisinde doğum ile ölüm arasındaki yaşam kalitesinin insanlık için gerekli doğasal gıdaların var oluşu eşliğinde devam etmesi dileklerimle saygılar sunuyorum. 22.12.2020 SHG