Siyasette israf haram değil mi ?

29 Mart 2009 yerel seçimlerine sayılı günler kala, propaganda dönemi çerçevesinde ortalık toz duman, giydirilmiş yüzbinlerce araç, her birine kaç para ödenir? Seçim bitince tonlarca kimyasal maddelerle üretilmiş boyalı, yapıştırıcılı, kağıt atık yani çöp ne olacak ? Kimin umurunda ?
Milyonlarca parti bayrağı, bez afişler, posterler, kimi iplerle asılır, kimi yapıştırıcılarla, elektrik direği, billboardlar, duvarlar neresi olursa yapıştırılır, seçim bitince aynı şekilde onbinlerce ton zararlı atık, hergün vızır - vızır bir oraya, bir buraya koşuşturan araçlar, hem gürültü kirliliği ve hem de bu sırada tüketilen petrol türevi yakıtların kullanımından, onbinlerce ton karbonmonoksit gazı ile çevre kirliliği, görüntü kirliliği cabası, yazım hatalarından, dilbilgisi hatalarından oluşan çirkinlikler ayrı bir sorun ama kime dert ?

Çalıştığım havayolu şirketinde, sanırım 10 yıl önceleri, her yılbaşında gerek kendi personelimize ve gerekse iş çevremizdeki önemli insanlara hediye vermek yerine, bir yere ağaçlandırma yapma fikrini ortaya attı bir İtalyan çalışanımız ve şirketimiz bu projeyi hayata geçirdi, hediye yerine, üzerinde hediye verilecek kişinin adı olan ve o kişinin adına kaç tane ağaç dikildiğini yazan bir sertifika verdi herkese ve herkes çok memnun oldu, şimdi o ağaçlarımız kocaman oldular...

Allah aşkına, seçim arafesinde, şu baharın güzel günlerinde, tam ağaç dikme mevsiminde; bir Allah'ın kulu da çıksa deseki;
- Ey bizim partililer, biz falanca gün, şuraya ağaç dikeceğiz, bütün partililerimizi davet ediyoruz, medyayı da çağır ve böyle bir propaganda ile farklı bir seçim kampanyası uygulaması başlat; fena mı olur ?

Her beldenin kendi iklim yapısına, toprak yapısına uygun bitkiler dikseler, bizim Ortaca - Muğla taraflarında, dut olur, pekmezi yapılır sonra, hatta ipek böcekciliği bile olur aynı zamanda, narenciye olur, turunç olur hem kenti güzelleştirir ve hem de daha sonra reçeli olur ev ekonomisine katkısı olur,
zeytin olur, daha sonra sofrasında kullanılır halkın veya yağı olur en mucizevi tadıyla, faydalarıyla, tüm bunlar belediyenin küçük katkıları ile belli haftalarda etkinlik haline gelir, bu bile güzel bir hizmet sayılmaz mı en çevreci bilinçlisinden, size parti olarak bir getiri sağlamaz mı seçilemeseniz bile ?

Siyaset yapacağız derken, bugünkü geçer yukarıda saydığım yöntemler, hem israf (ki haram !!! ) hem de çevreye çöp, kirlilik getiren zararlı bir yöntem olmasına rağmen geçerli hala maalesef, ama sahil boyunca karaya vurmuş yüzbinlerce deniz yıldızını tek tek denize geri atıp hayata döndürmeye çalışan adamın yaptığı gibi; bir yerden başlasa birileri...
Aslında bu seçimlerde, seçen olarak en değerli ve önemli konumda olan bizler millet olarak, yani genelde ve yerelde vekaletimizi oylarımızı vererek, Ankara'da ve yaşadığımız beldelerde, işlerimizi yaptırmak üzere seçeceğimiz zevatı, işvereni olarak, asili olarak, asılı olarak biz yönlendirsek yani ne istediğimizi biz bildirsek, biz tarif etsek yapılacak işleri (milletimizin içindeki cevherleri, hani katılımcı demokrasi diyorlar ya; o manada, katsak bu işlerin içine, onları başımıza sahip yapmak yerine, yönetim süreçlerinde de milletin etkin olabilme yollarını oluştursak ve kullansak), biz takip etsek; en güzeli olmaz mı ?