Sol yanım

Sana bir çok yönümü anlatabilirim. İstersem şiir yazar, sözlerimle seni vurabilirim. Soluksuz inersin yeryüzüne, tıpkı bir serçe gibi ellerime düşersin.

Ya da, bir resim yaparım rengarenk. Renklerimin içinde kaybolursun bilirim. Öyle bir yol uzanır ki önünde çocukluğuna çıkarsın. Şarkılar da söylerim sözleri bana ait ve sen hiç tatmadığın duygular yaşarsın.

Neler düşünürüm zaman zaman, Dünya'nın altından girer üstünden çıkar düşüncelerim. Füzesiz dalar semalara yıldızlara ulaşırım.

Herkesin uyuduğu saatlerde, gecenin içinden cımbızla renkler seçerim. Bırakırım açlığı susuzluğu evi barkı. Dünya'nın bir ucunda yorgansız, döşeksiz taşları başıma yastık yaparım. Evrenin çılgın düşüncelerime vuran aksini seyrederken, en güzelini, oltamın ucuna takarım. Yıldız avlarım geceleri güneşler yakarım. Sen benim öyle sustuğuma bakma !  Kainatı peşime takıp sözsüz eylemler yaparım.

Bir de duygusal yanımdan bahsedeyim. Sokak kedilerini doyurduğum ellerimlenasıl gözyaşlarımı sildiğimi, aç hayvanları düşününce. İşte bu yüzden bazen üç gün oruç tutarım.

Felsefi yönümü sorarsan, olaya bir başka yönden bakarım. Varoluşun nedeni aşk ve ben bu aşkı kafama takarım. Diğer yönlerim mi ? Onları yanımda görmelisin.

Ah bir de sol yanım var... İşte onu anlatsam da bilemezsin. Burada dile gelir taşlar, kuşlar susmuştur. Huzurun kendisi saltanat sürer. Aşk son noktaya çıkmıştır.