Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '16

 
Kategori
Tarih
 

Sultan Abdülhamid ve Atatürk

Sultan Abdülhamid ve Atatürk
 

Tarih kitaplarına inanmak çok zor olsa gerek, çünkü yıllar boyunca her gelen iktidar, tarihi kendi ideolojisine göre yorumlayıp, tarih kitapları yazdırdığı, daha sonra da bu kitapları kaynak gösterip bunlardan yola çıkarak ders kitapları hazırlattığı için bir çok bilgi birbirine karışmış durumda. Hangisi doğru hangisi yanlış ayırt edebilmek çok zor.

Osmanlı'nın son padişahlarından II.Abdülhamid hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz? Şimdi bazı sorular sorup Sultan Abdülhamid hakkında gerekli bir takım bilgilerin temeline ineceğiz. Sultan Abdülhamid'in kurduğu ilk istihbarat teşkilatının adı neydi? Cevabı basit herkesin bildiği "Teşkilat-ı Mahsusa" olmalı. Evet bize öğretilenler arasında doğru cevap "Teşkilat-ı Mahsusa".

Sultan Abdülhamid, Teşkilat-ı Mahsusa'dan başka bir istihbarat örgütü daha kurdu. Gerçi ona sadece bir istihbarat örgütü demek yanlış olur. "Derin devlet yapılanması" diyelim. Abdülhamid öyle bir derin teşkilat kurmuş ki, bugüne kadar kimse onu gün yüzüne çıkaramamış. O teşkilatın sırları tarihin tozlu yapraklarında yaşanan olayların satır aralarında gizli.

Adı üstünde derin teşkilat dedik. XXI. yüzyıl Türkiyesi'nde derin devleti arayanlar aslında Abdülhamid dönemini çok iyi incelerlerse bu yapılanmanın temellerine ulaşabilirler. Biz bilmiyoruz ama yabancı gizli servisler Abdülhamid'in kim olduğunu ve nelere muktedir olduğunu çok iyi biliyor. Bu yüzden de Osmanlı tarihinin belki de en verimli otuz üç yılını zihnimizden sildiler.

Aslında zihnimizden silinenler tanımlaması bile iyimser. Çünkü tarihin o bölümünü öğrenmemize izin vermedikleri için zihnimizde yer etmedi bile...

Neden Osmanlı Imparatorluğu'na otuz üç sene hükmeden, hasta imparatorluğa yeniden yaşam nefesi veren, dünya devlerine karşı mücadele eden bir imparatoru yok kabul ediyoruz. *Bugün Filistin sorunu diyoruz, ama hiçbirimiz Abdülhamid'in Filistin'i vermediği için tahttan indirildiğini bilmiyoruz.

Ingiliz istihbaratı başta olmak üzere yabancı güçler yıllarca Atatürk ile Abdülhamid arasına kalın bir duvar örmüşler. Abdülhamid ve Atatürk arasındaki ilişkiyi öğrenmemize müsaade etmemişler. Tarihi iyi okuyanlar hemen bilecektir; Atatürk, Abdülhamid döneminde yetişmiş çok değerli bir subaydır. Atatürk'ün yetişmesinde çok önemli yeri olan tarih öğretmeni kolağası Tevfik bey, Sultan Abdülhamid'in istihbarat subayıdır.

Bakın özetle söylüyorum; Sultan Abdülhamid ile Atatürk arasına kalın bir set çekmek isteyen emperyal güçler bunu çok iyi başardı. *Ama bakın tarih artık yavaş yavaş gün ışığına çıkıyor. Abdülhamid ile Atatürk arasına çizilen kalın duvar yıkılıyor. Berlin Duvarı'nın yıkılmasını XX. yüzyılın en önemli gelişmesi olarak gösterenler acaba Atatürk ile Abdülhamid arasına çekilen duvarın yıkılmasına ne diyecekler?

Abdülhamid ile Mustafa Kemal arasında çok net bir ilişki vardır. Abdülhamid sürgündeyken bile Mustafa Kemal'le irtibatını kesmemiştir. Mustafa Kemal'in yakın arkadaşları Fethi Bey (Okyar) ile Salih Bey (Bozok), sürgün döneminde Sultan Abdülhamid'le beraber Selanik'te Alatini Köşkü'nde sultanı korumakla görevliydiler.

Abdülhamid Japonya başta olmak üzere Asya'da Türklüğü yaymak istediği için gizli bir teşkilat kurduk dedik. Kara Ejder...Evet, bu teşkilat öyle güzel yapılandı ki sadece yurtdışında değil Anadolu'da da örgütlendi. Sultan Abdülhamid tahttan indirildikten sonra uyumaya bırakıldı. Ta ki Mustafa Kemal Samsun'a çıkana kadar. Mustafa Kemal Samsun'a çıktıktan sonra bu uyuyan teşkilatı uyandırdı adına da "Kuvayı Milliye" yani Milli Kuvvet dedi.

 
Toplam blog
: 9
: 872
Kayıt tarihi
: 03.08.16
 
 

Kalemim benim yaşam tarzımı yansıtmaz, ruhumu yansıtır... ..