Toplantı

Büyükler, yarı büyüklerin sorunlarını dinleyip çare bulmak için bazen toplantı düzenlerler.
Katılımın hayli çok olduğu bu toplantılarda derdini anlatmak isteyenlerse hep susmak zorunda kalır, konuşamazlar.
Toplantı bitinceye kadar konuşansa nedense hep, toplantıyı düzenleyenler olur.
Sorunlarını anlatmak isteyenlerse, boş boş bakarlar konuşmacıya..hoş ne denildiğini de anlamazlar ya..
Oysa, onlardır dert sahibi.. kendilerine konuşma sırasının gelmesini beklerler her zaman olduğu gibi.
Bunlar, sustukları kadar cahil de değildirler öyle; gazetecidirler, sanatçıdırlar, rektördürler velhasıl onlar, yarı büyük adamdırlar, dertlerini dile getirmek için haftalardır hazırlık yapmışlardır.
Cepleri notlarla doludur ama, toplantı girişinde her nedense o hazırlıklar unutulur, o büyük adamlar dinlenmeye başlanır.
Yarı büyükler, kuzu kesilmişler ağızlarını bıçak açmaz bir türlü..
Ve hep böyle olur çünkü, her horoz çöplüğünde öter.
Aksi taktirde, o yarı büyüklerin başına herşey gelebilir..
Büyükler hep dinlenmelidir...
Ne... konuşmak isteyen mi var !
Olmadı işte.. biber gazı hazır bekliyor dışarda..
Bir kişinin daha mı sesi duyuldu..!
Toplantı bitmiştir arkadaşlar !
Anlayan var mı toplantı sonucundan birşey.. Tabii ki, hayır !
Üç saattir konuşuyoruz ya !

Bu böyle gelip, böyle gitmemeli.
BÜYÜK BÜYÜK ADAMLAR DEĞİL ! ARTIK BEN DE KONUŞMAK İSTİYORUM, CÜCE ADAM OLARAK. (öyle ya ben, halkım).
H o ş ç a k a l ı n..

Bendeniz.