Türkiye' de geri kalmışlığın tarihi

Neden daha önce okumadım ki bu kitabı? İlle de İsmail Cem' in vefat etmesi mi gerekiyordu?

Şüphesiz hayır! Herşey sonradan gelmiyor mu aklımıza, başımız sıkıştığı zaman aramıyor muyuz hiç aramadığımız insanları ya da birini kaybedince kıymete bindirmiyor muyuz? Bu da böyle olmuştur, başka açıklaması yok.

"Türkiye' de Geri Kalmışlığın Tarihi" kitabını İsmail Cem' in vefatından bir ay sonra gördüm bir sahafta. "TRT' de 500 Gün" adlı kitabının hemen yanındaydı. Aldım elime, sahafta dolanırken bile bırakmadım.

Kitap, insan ve üretim-tüketim ilişkisi üzerine genel bir perspektiften başlıyor konuyu anlatmaya. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu' nun yükselme döneminin geniş bir motifini çiziyor, ardından gerileme ve çökme safhalarını, özellikle ekonomi ve toplum nezdinde gayet anlaşılır bir dille irdeliyor. Okuyucuyu Türkiye'nin düştüğü duruma bilimsel bir şekilde daha ilk sayfalardan hazırlıyor Cem.

Türkiye'nin kuruluş aşamaları, izlediği ekonomik- siyasi çizgi belirtildikten sonra, nerelerde hata yapıldığı sebeb sonuç ilişkisi içinde veriliyor. Cem daha sonra -kitabın son bölümleri özellikle- çok partili zamanı mercek altına alarak bitiriyor sözlerini.

Eğer yolunuz bu kitaba düşerse birgün, neden daha önce okumadım ki deme ihtimaliniz çok yüksek. Hepimizin bildiği gibi şu günlerde cumhurbaşkanlığı seçimleri, adaylar özellikle epeyce gündem de. Eleştirenler, alkışlayanlar, iftiralar, abartmalar diz boyu. Peki neden bu durumdayız sorusuna bütün bir cevap veriyor bu kitap. Neden hala rejim derdindeyiz? Neden bizden sonra kurulan ülkeler bizden daha ilerideler? Bu borç yükü omuzlarımıza hangi politikalar sonucu yüklendi? Suçlu kim? Cevabını çok net algılayabiliyoruz.

Üzüleceksiniz ama! Duyarlı, Atatürk' ün kıymetini, ne demek istediğini iyi bilenlerdenseniz üzüleceksiniz. Dinin nasıl siyasete sokulduğunu, vatandaşları sömürdüğünü, bugün dönen tezgahlara nasıl gelindiğini göreceksiniz. "Değiştim" diyenlere, şunu söyleyeceksiniz: "Değişmedin sen ama sadece ortama biraz daha iyi ayak uydurdun. Geçmişteki hataları yapmıyorsun. Aslında aynısın!"

Üzüleceksiniz!!! Geçmişte yaşadığımız şeylerin -ekonomik ve toplumsal anlamda- ne kadar benzediğini göreceksiniz.

Lütfen okuyun, okutun....