Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '18

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Uludağ mı, Çiledağ mı?

Okullar sömestr tatiline girince çocuklar kar istediler. Malum Bodrum'da kar yağmıyor. Bir turla anlaştık ve üç günlüğüne Bursa/Uludağ'a gittik.

Ben 47 yaşındayım ve bugüne kadar Uludağ'a hiç gitmemiştim. Uludağı daha çok Tarık Akan'lı, Filiz Akın'lı Türk filmlerinden biliyorum bir de kar yağmaya başladığında ve tatil dönemlerinde haberlerde çıkan görüntülerden. 

Uludağ'a gittik, otobüsten indik ve bize 5 saate yakın serbest zaman verdiler. Bizde hemen çocuklarla tanıdık gelen yamaçta (haberlerde gördüğümüz yamaç) eğlenmeye başladık. Malum kar memleketinde yaşamadığımızdan kaymak v.s. etkinliğimiz yok. İşte kartopu oynadık, biraz tırmandık, düşmemeye çalıştık, karı inceledik v.s. derken 1 saate yakın zaman geçmiş. Üşümeye ve yorulmaya başladığımızı hissettik. Daha, çok zamanımız olduğundan bir yere oturup çay-kahve içmek, biraz ısınmak ve sohbet etmek düşüncesiyle caddeye indik ve başladık yürümeye. 

Biz oradayken biraz daha kar yağdığından zaten yürümek zorken biraz daha zorlaştı. Buna rağmen biz etrafa bakınarak yürüyoruz. Önümüze çıkan cafe yazan tesislere giriyoruz, daha doğrusu giremiyoruz. Çünkü içerisi 20 kişi kapasiteli ise içeride fazladan ayakta bekleyen 60 kişi var. Bırakın oturacak yer bulmayı kapıdan içeri bile girmek mümkün değil. Bir işletme iki işletme, üç işletme derken hepsi aynı durumda. Zaten gördüğüm kadarıyla bu tarz yerler de bir elin parmağını geçmiyor sanırım. Kısacası çay-kahve içecek, biraz oturup soluklanacak yer bulmamız mümkün olmadı. Bir pasaja benzer yerin içinde dükkanların önünde biraz dikildik ve az da olsa ısınmaya çalıştık falan. Bu şekilde otobüsümüzün gelme saatine kadar zaman geçirmeye çalıştık. 

Neticede hiç de hayal etmediğim bir Uludağ macerası sonrası saatimiz geldi ve otobüse binerek Bursa merkezdeki otelimize döndük. 

Sonuç, kafamda bazı sorular.

Gördüğüm kadarıyla sezonu kısa olsa da oldukça rağbet edilen bir yer Uludağ. Gelen ziyaretçiler için doğa şartları zaten çetin ve zor. Acaba neden daha çok insanın oturup soluklanabileceği, ısınıp çay-kahve içebileceği, birşeyler atıştırabileceği tesisler yapılmamış. Tabiki bölge Milli Parkların idaresinde ama bölgeye özel veya Milli Parklar tarafından doğal ortam bozulmadan bu tarz yerler yapılabilir diye düşünüyorum. Ülkemizde neden imkanlarımız daha verimli kullanımaz, daha iyi pazarlanmaz? Bu işler için maaş alan, koltukta oturan yetkililer neler düşünür acaba?

 
Toplam blog
: 16
: 219
Kayıt tarihi
: 24.11.16
 
 

1971 yılında Bodrum'da doğdum. 1997 yılında başladığım bankacılık hayatımı 2015 ylında Şube Müdür..