Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '08

 
Kategori
Tarım / Hayvancılık
 

UPOV sen nelere kadirsin

UPOV sen nelere kadirsin
 

The International Union for the Protection of New Varieties of Plants (UPOV)


Dünyanın en kolay işi hiç ilgin olmayan, emek harcamadığın bir konuda ahkam kesmektir herhalde. Ve bu kolaylık öylesine bir virüs gibi sarmış ki etrafımızı kurtulabilene aşkolsun.

18 Kasım 1007 tarihi itibarıyla Türkiye UPOV'un 65. üyesi oldu. Uluslararası Yeni Bitki Çeşitleri Koruma Sözleşmesi olarak açıklayabileceğimiz UPOV üyesi olmanın en temel şartı bu yönde bir kanuna sahip olmak. Ve ülkemizde bu kanun 2004 yılında 5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunması Kanunu olarak yayımlandı.

Bir ıslahçı değilim ama bir bitki ıslah etmenin hele bir meyve türünde bunu gerçekleştirmenin ne kadar zor olduğunu bilecek kadar da bilgi sahibiyim. En basit ıslah metodu diyebileceğimiz bir seleksiyon bile en az 15 yıl sürüyor meyvelerde.

Durum böyle iken 10-30 yılını harcayarak yeni bir çeşit geliştiren bir ıslahçının bir takım haklarının, tıpkı yeni bir teknoloji geliştiren elektronik mühendisi, yeni bir kitap yazan bir yazar yada yeni bir eser besteleyen bir müzisyen gibi korunmaya alınması son derece mantıklıdır bence. Bu ıslahçıların ve ıslah işi ile uğraşan şirketlerin araştırmalarına daha fazla kaynak aktarmalarının yolunu açacak olan bir uygulamadır.

Şu deniyor; bitki genetik bir materyal olduğu için bunun geliştirilmesi diye birşey olamaz, geliştirilse bile buna koruma sağlanamaz. Bunu söyleyenler bir mucitin geliştirdiği yeni bir buluşun da yüzyıllardır bütün toplumların katkısı ile geliştirilmiş bilgi piramiti sayesinde bu buluşun gerçekleştiğini dolayısıyla patent yada koruma alamayacağını çünkü bu bilginin insanlığın ortak değeri olduğunu savunsalar ne ala. Keza yeni bir beste yada kitap da aynı piramitin sonucu olarak ortaya çıkmaktadırlar.

Ama söz konusu bitki ıslahçıları olunca bir kıyamettir kopuyor. Bitkilerimiz satılık değildir! Kimsenin bitkileri sattığı falan yok. Bir çeşidin koruma alabilmesi için o çeşidin yeni olması gerekiyor herşeyden önce. Ve bugüne kadar ortaya konmuş bütün çeşitlerden farklı. Yani hali hazırda üretimde olan herhangi bir çeşit koruma alamaz.

Olayları soğukkanlılıkla değerlendirmeyi bir becerebilsek, aslında bu tür uygulamaları kendi lehimize kullanmak için o kadar büyük avantajlarımız var ki. Yeterki global düşünüp, yerel davranmayı öğrenebilelim.

Bütün bu tartışmaları başlattığı hatta biraz da hızlandırdığı için UPOV'a teşekkür mi etsek acaba?

 
Toplam blog
: 3
: 654
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Akla hayale gelmeyecek her konuda görüş bildirebilecek, bazıları için hayalci, bazıları için sallayı..