Yanılmak

Hiç hayatınızda yanıldınız mi? Ya da çok güvendiğiniz biri tarafından yarı yolda bırakıldınız mi? Hangisi daha acımasız geldi. Korkaklık yaptınız mi hiç hayatınızda özellikle de aşkta. Siz hiç gerçek aşkı tattınız mi?

Nasıl bir şey olduğunu size anlatayım. Böyle ilişkiniz gıcıklık la başlamışsa, O'na bir gıcıklık yapmak için can atarsınız; ne desemde dikkatini çeksem dersiniz. Size her bakmadığında bin kat sinir olur; artık futbol holiganları gibi cisim fırlatırsınız rakip sahaya. Olay burada bitecek sanırsınız; ama her şey daha şimdi başlamıştır.

Aşk şeye benzer... Bir elma ya da sevdiğiniz bir şey düşünün; onu en yükseğe koysunlar ona her atlayışınızda, ulaşma isteğinizi siz bilirsiniz işte; aşk da öyle bir şeydir. Ulaşılması zor ulaşınca da her şey günlük gülistanlık olur. Siz hep aşk güzel bir şey mi sandınız? Yanılıyorsunuz. Asıl aşk insana hep en zoru koşandır. Bir çitayı düşünün. En hızlı hayvan olarak geçer tarihte; ama o hiç daha daha hızlı olmak istemez miydi? Ya da güzel bir kız daha güzel olmak istemez miydi? Eskiden güzel olan insanlara ‘içi güzel olsun yeter’ derlerdi. Bu kurala uyan kaç kişi var. Ya da var da ben mi rastlamadım?

Nasıl iş arkadaş hayat sanki bir pembe toz bulutu gibi görenler var aramızda. Sizce hayat öyle mi? Bu sorularla kafamızı doldurmak yerine ne yapalım? Bence gülümseyelim; çünkü gülümsemek her türlü kötülüğün baş düşmanıdır.