Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '15

     
    Kategori
    Futbol
     

    Yazık oldu Slaven Bilic'e

    Yazık oldu Slaven Bilic’e

    “Hiçbir şeyden çekmedi dünyada, Nasırdan çektiği kadar” diye başlayıp “Yazık oldu Süleyman Efendi'ye” diye devam eden dizelerin ardında bulabilirsiniz Slaven Bilic hakkındaki düşüncelerimi.

    Bütün olumsuz koşullara karşın, takımı ligin son birkaç hafta öncesine kadar şampiyonluk yarışının içinde tutan ve Avrupa’da bugüne kadar oynadığı futbolla–ki bana göre Beşiktaş tarihinin en güzel futbolunu izletmiştir–Slaven Bilic hala taraftarın gönlündeki özel yerini koruyor.

    Beşiktaş yönetimi eğer yaptığı hatadan dönüp tekrar Bilic’e teklifte bulunursa sanırım Bilic'te severek görevinin başına döner ve milyonlarca Beşiktaşlı bayram eder. Yeni statla beraber önümüzdeki sezon şampiyonluğu kimseye bırakmaz. Elbette bu zor bir ihtimal…

    Ancak benim asıl itirazım Bilic’in gönderilmesinin ötesinde, bir teknik direktör milyonlarca taraftar tarafından bu kadar sevilir, istenir ve başarılı bulunurken, Beşiktaş taraftarının düşüncesinin yönetim kurulu tarafından hiçe sayılmasına.

    Beşiktaş kulüp yönetiminin, nihayetinde, asıl görevi milyonlarca Beşiktaş taraftarı adına kulübü yönetmek değil mi? Biletleri, dekoderleri, formaları bu taraftar almıyor mu? Sonuçta bu parayı bu taraftar vermiyor mu? Keşke bu tür kararları alırken, bir anket falan yaparak taraftarın görüşünü alabilseler?

    Ben Fikret Orman’ın her geçen gün daha fazla etrafındakilerinin etkisi altında kaldığını ve yıprandığını düşünüyorum. Yaptığı ne kadar doğru şey varsa hepsini bozmaya başladı. Önce Önder Özen gönderildi, sonra da Önder Özen’in getirdiği Bilic.

    Tek maddi gelirinin kaynağı milyonlarca Beşiktaş taraftarı olmasına rağmen, eğer koca bir kulübün geleceği birkaç kişinin ağzından çıkan söze bakıyorsa orada bir şeyler yanlıştır…

    ****

    Pek çok kişi kulüp başkanının zengin olmasını ister, oysaki kulüp tarihinin en başarılı başkanı Süleyman Seba zengin değildi.

    Yine pek çok kişi kulüp başkanının futbol ile ne kadar ilgili olup olmadığını sorgulamaz. Hayatında iki dakika halı saha maçı bile yapmamış kişiler başkan olur, kimsenin gıkı çıkmaz. Oysa Süleyman Seba eski bir futbolcuydu ve futbolu iyi bilen birisiydi.

    Ancak bugün Beşiktaş taraftarının büyük bir çoğunluğu istikrarın ne kadar önemli olduğunun farkında ve aynı Süleyman Seba’nın Gordon Milne’ye gösterdiği sabır gibi Fikret Orman yönetiminin de Slaven Bilic’e sabır göstermesini istemişti.

    Ancak Fikret Orman milyonlarca taraftarın sesini değil, futboldan ne kadar anladığı tartışılan bir yönetim kurulunda yer alan kişilerin kararıyla hareket etti. Hani futbolu profesyoneller yönetecekti? Allah aşkına sormak istiyorum: Ahmet Nur Çebi mi profesyonel yoksa Mete Vardar mı? Yoksa Önder Özen mi?

    Merak ediyorum acaba bugün Beşiktaş Futbol A.Ş. yönetim kurulunda kaç tane futbol oynamış, veya antrenörlük eğitimi almış vb eğitimli yönetici var?

    Eğer böyle giderse biz aşağıdaki nakaratı daha çok tekrarlarız.

    Tüfeğini depoya koydular,
    Esvabını başkasına verdiler.
    Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
    Ne matarasında dudaklarının izi;
    Öyle bir rüzigar ki,
    Kendi gitti,
    İsmi bile kalmadı yadigâr.
    Yalnız şu beyit kaldı,
    Kahve ocağında, el yazısiyle:
    "Ölüm Allahın emri,
    Ayrılık olmasaydı."

    Güle güle Bilic, bu yönetim kıymetini bilemedi senin umarım yolun açık olur…

     
    Toplam blog
    : 1
    : 23
    Kayıt tarihi
    : 29.11.08
     
     

    Özel sektörde çalışıyorum. İlgi alanlarım spor ve fotoğrafçılık.   ..