Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '20

 
Kategori
Futbol
 

yokuş aşağı

           Pazar akşamı Fenerbahçe maçı asıl nerede kaybetti ? Dakika 2 ve Onyekuru İsla ile Jailsonun arasından driplingle bir pozisyon buldu. Altay ile karşı karşıya kalıp atamadı. İşte o pozisyon savunmayı tedirgin etti. Savunma geride kaldı savunma takım boyu uzadı. Tolgay stoperlere yanaştı. Üçlü orta sahada Ozan tek kaldı sayısal üstünlüğe yenildi. Top sürekli orta sahada duvara çarpıp geri geliyor gibiydi.

            Bir diğer pozisyon da , ikinci yarıda Tolgay’ın İsla’ ya attığı ters topta ceza sahasında kafasıyla vurduğu topu indirmek ile kaleye yollamak arasında kaldığı pozisyon. Tolgay , Ersun Yanal’a işte bunu hayal ettirdiği için kadrodaydı. Gustavo ve Emre yokken rakip savunmayı etkisiz kılmak için ters toplar atar, sonuçta mevcut kadroda elde kalanların içinde bunları yapabilecek tek isimdi. Tolga ve Ozan dinamik ama kısır bir orta saha olurdu. Bu yüzden aylardır şans vermediği son kupa maçında da fizik olarak dökülen Tolgay ’ı tercih etti. Bu iki pozisyon maç sonucu ile ilgili bir fikir veriyor bana.

            Kadrolar açıklandığında geçen haftadan iki yeni isim vardı . Gustavo yokken Tolgay ve sol bekte Hasan Ali . Dirar kendi kanadına dönmüştü. Sol açıkta Tolga gene kadrodaydı. Şimdi bu kadro bize ne hayal ettirir. Dinamizm , önde baskı ,top kapma ve kapılan toplarla hızla pozisyona girme. Başakşehir maçında böyle olmuştu keza BJK maçı da böyle. Ama burada ki asıl plan veya bu planın tutma nedeni büyük takımların savunmadan topla çıkmak istemesi. Aslında ligde diğer maçlarda da tutmama nedeni de bu. Topla çıkmıyor rakip takım, uzun vuruyor . Top sende sürekli ,topa sahipsin ama kısıtlı kadro ve yetenek sınırın düşük. Sete oturamıyorsun kapanan takımı açamıyorsun. Dün Galatasaray da topla çıkmaya çalışmadı . Zaten dakika 2 Onyekuru tedirgin etmiş savunmayı. Savunman geride, orta saha da sayısal üstünlük rakipte. Kruse ile Vedat ‘ın takımla olan bağını koparmış Galatasaray. Buna birde tempo yapsın diye oynattığın Tolga kötü , ilk maçını oynayan Hasan Ali ve Tolgay’ı ekleyince fizik olarak geriye düştü. Bireysel olarak herkesin kötü gününde olması , ibreyi Galatasaray’ a çevirdi. Hatta ilk yarıda fişi çekebilirlerdi.

            Bu kötü oyuna rağmen ilk organize atakta penaltı kararı verildi. Gol geldi ama Galatasaray sahaya çıktığı oyunu oynamaya devam etti. Duran top organizasyonundan Donk’la golü buldu. Bi önceki kafa vuruşunda da topa vurmuştu. Buna önlem alınmadı çıktı boş pozisyonda kafayı vurdu. Durumu eşitledi. İlk yarı Galatasaray baskısında geçti devreye girdik . Taraftar olarak beklentim oynanan oyuna bir teknik direktör dokunuşu görmekti. Çünkü uzun zamandır bu kadar kötü bir derbi performansı görmemiştim. Tamam denedin olmadı , rakip bütün istatistiklerde üzerinde, sayısız pozisyon vermişin birşey yapmak lazım .Ama gerekli hamle gelmedi .

              Normalde Galatarasaray diğer maçlarda 60. dakikadan sonra düşüşler yaşıyordu. Ama bu maç için geçerli değildi. Zaten beklemeyi seçmişti . Bu yüzden diri kaldı kendi sahasında . Bekle ,topu İsla ile Jailson’un arasına at Onyekuru’yu koştur. Topla çıkan stoper Jailson’a baskı yap top Serdar’ a gitsin oda uzun vursun yada yanlış pas yapsın. İşe yaradı ama yetmezdi tek başına buna birde rakip takımın yanlış oyuncu ve oyun tercihleri de eklenmeliydi. Hepsi oldu. Ersun Yanal geçte olsa aldı Tolgay’ı oyundan . Önce Dirar orta sahaya Deniz sağ öne geçti .Sonra Tolga’yı orta sahaya Dirar’ı sol kanada geçirdi. Tabi bunlar zaten bekleyen rakibi açacak hamleler değildi. Dakikalar ilerledi .Galatasaray tekrar ve tekrar yaptığı gibi topu İsla ile Jailson arasına attı . Onyekuru koştu Jailson penaltı yaptırdı. Galatasaray öne geçti. Ersun Yanal İsla’yı çıkartıp Mevlüd’ü oyuna aldı. Sonrası zaten fauller, kırmızı kartlar derken son bölüme geçildi. Galatasaray zaten kırmızı karttan önce beşli savunmaya geçmek için hamle yapmıştı Ahmet Çalık’la.

       Son hamleyi Ekici’yi oyuna sokarak yaptı Ersun Yanal. Biri frikik olmak üzere iki isabetli şut var ikinci yarı ikisi de Ekici’den geldi. Tabi oyun kaosa ve doldur boşalta dönmüştü. Galatasaray tekrar tekrar yaptığını yaptı Onyekuru’ yu kaçırdı. İlkini kaçırdı ikincisini attı maç 3-1 oldu. Haklı bir galibiyet oldu .

       Seri bir gün bitecekti ama bu oyunla olması üstelik hedef maçın olan böyle bir karşılaşmada böyle bir oyunla bitmesi çok acıklı oldu. Ersun Hoca rakip analizi yapmamış , yanlış kadro tercihi ve yanlış oyun planı ile sınıfta kaldı. Her zamanki gibi değişiklikleri de geç yapınca ve yaptığı değişiklikler oyuna etki etmeyince taraftar tepkisine maruz kaldı ve haklı taraftar. Rakip analizinde sorun var diğer maçlarda da bu maçta da. E biz Fenerbahçe’yiz önlem almayız önlem aldırırız diyorsa bir müddet dinlenip kendini yenilemesi gerekecek ki artık öle bir futbol yok. Alanya sadece Jailson’ a baskı yaparak kısırlaştırdı Fenerbahçe’yi geçenlerde. Okan Buruk gol gereken maçlarda çift forvetle , puan lazımsa üç orta sahaya ile oynuyor. Biz sürekli aynı kişilerle oynayıp farklı sonuçlar bekler olduk ama böyle olmaz . Kısıtlı kadro , hücumda yetenek sınırı (Garry, Tolga) , sakatlıklar, Tolga takıntısı derken birde buna HATALI hakem kararları eklenince şampiyonluk hayal oldu.

      Taraftarla geldi taraftarla gidecek . Bu saatten sonra çok zor tribünlerin ona karşı dönmemesi. Kulüpte bir karar verecek ya şimdiden gelecek sene planlarını yapacak , free oyuncularla bu parasal sıkıntıda anlaşmaya çalışacak yada sezon sonunda Ersun Yanal’ın sözleşmesini bitirmesini bekleyecek .Ama geç olabilir bu durum önümüzdeki sene için.

        Ve asıl olay Türkiye Kupasını alıp gruplara direk katılabilmekte artık Şampiyonlar Ligi yokken

 
Toplam blog
: 5
: 53
Kayıt tarihi
: 04.11.11
 
 

kamuda memur olarak çalısıyorumm.futbol ve hayata dair izlenimlerimi paylasmak istiyorum belki do..