Ziganada büyük acı

Cumartesi akşamı çantalarını hazırlamaya başladılar. Yapıcakları ocak ayında güzel bir yürüyüş (trekking) idi. Önce çantaya matlarını koydular, sonra yedek kıyafetlerini, eldivenlerini, yiyeceklerini ...


Bazıları evliydi, eşleri akşamdan yiyecek hazırladılar; börekler yapıldı, kekler fırından alındı. Gece uyumadan önce çocuklarının odalarına gidip bir öpücük kondurdular yüzlerine...


Pazar sabahı erkenden kalktılar, ısıttıkları suları termoslarına koydular. Önceden belirledikleri yerde ayarlanmış olan otobüsü beklemeye başladılar. Buluşma noktasına gelmeden önce bazıları fırına uğradı, poğaca aldı çaylarını yudumladılar. Hep beraber otobüse binildi Gümüşhane'de bulunan Zigana Dağı'na yola koyuldular...



Bazıları doktordu, bazıları bankacıydı, bazıları sadece doğa gönüllüsüydü...


Saatler 11' i gösterdiğinde gök gürültüsü gibi ses duydular ve ayaklarının altında bulunan kar tabakası kaydı...


Yuvarlandılar yuvarlandılar yuvarlandılar ....


Zigana Dağında 2200 metrede ölüm sessizliği hakimdi. İlk çığlıkları oraya kar şenliği için gelen diğer doğa sporcuları duydu. İlk etapda 5 kişiyi kurtardılar ve hemen telefonlarına sarıldılar; yardım istemek için.


Geldiler...

Gümüşhane' den, Trabzon'dan, Rize'den, Ercincan'dan, Erzurum'dan....

Hemen aramalara başladılar bütün ülke tvye kitlenmişti. Bir arkadaşım mj attı ''duydun mu? ''dedi.

Hemen telefona sarıldım o bölgedeki dağcı arkadaşlarımı aradım.İnternetten olayı detaylı araştırıyorum, bıkmadan, usanmadan, arıyorum...


Kazayı duyan yakınlarım arıyor.Nerdesin diye hemen ilk soruyu yöneltiyorlar evdeyim diyorum bir ''oh'' sesi geliyor.


Uludağ' da tam 15 arkadaşım var şuan, onların ailelerini düşünüyorum, eminim endişeliler. Sonra haberler netleşiyor ve tam 11 dağcı, doğa gönüllüsü dostumu, arkadaşımı, kardeşimi kaybettik ve 6 taneside yaralı olarak hastanede.


Herkes birşeyler söylüyor, hatayı birine çıkarmayı çalışıyorlar ama o an düşünmüyorlar ki acımız var, hayatlar sönmüş.

Faaliyete başlamadan önce yapılması gerekenleri sıralamakda fayda var :

-Çığ parkuru duruma göre 20 hatta 50’şer metre arayla geçilmesi gerekir.

-Ani hava değişikliğinin hesaplanması gerekirdi.

-Bölgede hava koşullarının ısınması nedeniyle çığ riski artmış olabilir.

-Dağcılar, çığ riskinde geçmek gerekiyorsa teker teker geçer, çünkü çığ düşerse korunma imkanınız

olsun.

-Aşırı ısı farkıyla kar tabakaları kopabilir hale gelir.

-Dağcılar bir çığ testi yaparlar.

-Yamacın karı üzerinde kar küreğiyle mukavemet testi yapılır.

-Kolay ayrılıyorsa diye tabakaları test etmek lazım. Kolay ayrılıyorsa rotaya değiştirirsiniz, ille geçmek

gerekiyorsa teker teker geçilir.

-Lider giden dağcının arkasından gidenlerin izleri hiç bozmadan gitmesi lazım.

-Birbirinin izine basarak omurgayı bozmadan yürümek lazım.

-Böyle bütün yamacı olduğu gibi keserseniz çığ riski artar.


Yukarıda sıraladığım kurallar yapılca belki böyle bir facia yaşanmayabilirdi.


Bir pazar yürüyüşü daha son buldu...

Trabzon Tenis Dağcılık Kayak Kulübü' nden 11 dağcı arkadaşımıza Allah'tan rahmet diliyorum.Bütün dağcılık camiamızın başı sağ olsun



Dağlar çağırır ve bizde gideriz...




Rıza Şimşek

Doğa sever ve yüksek irtifa tırmanışçısı