Arkadaşlık kolay bir şey değil..

Bi Arkadaşlık ilişkilerini çok önemserim bi de komşuluk ilişkilerini. Her iki ilişki de insan hayatını yakından ilgilendiren konudur.

"Komşu komşunun külünen muhtaç" atasözü boşuna söylenmemiştir. Atasözleri geçmişte yaşanmışlıkların bileşkeleri olduğuna göre her birinin altı çizilmesi gerekir diye düşünuyorum.

Arkadaşlıkla ilgili de bir çok atasözü mevcuttur edebiyat'ımızda..

Mesela, "bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim" atasözü, eğitim dönemlerimizde öğretmenlerimiz tarafından en çok ele alınan konular arasında olduğunu hatırlarım.

O yıllarda öğretmenlerimiz arkadaşlığın önemine sık sık vurgular yaparlar ancak arkadaşlarımızı biz öğrenciler kendimiz belirler kendimiz seçerdik tabi elma armut seçer gibi değildi. En çok ortak duygularda bütünleşebildiğimiz kişilerden kendiliğinden gelişirdi arkadaşlıklarımız..

Okul yıllarında başlayan arkadaşlıklar çoğu kalıcı arkadaşlıklar olup, ülkenin şartları gereği her birimiz ayrı ayrı kentlerde yaşamlarımızı sürdürüyor olsak da uzun yıllar sonra bir araya gelindiğinde sanki "kaldığımız yerden devam" dercesine o seçkin arkadaşlarımızla seçkin dostlarımızla birlikte tıpkı çocukluk yıllarında olduğu gibi saf temiz duygularla beraberliklerimizi sürdürebiliyoruz.

Her derdinizi her sevincinizi paylaşabildiğiniz kişidir arkadaş.

Her konuda gövendiğiniz kişidir..

*

Arkadaşlık kavramının önemini vurgulamak için bir şeyler karalamaya çalıştım yukarıda.

Çok arkadaşa sahip olabilirsiniz.

Uzun yıllara dayalı ve yeni edinmiş olduğunuz arkadaşlarınızla birlikte kalabalık bir arkadaş çevresine sahip kişi olabilirsiniz.

Arkadaş ilişkilerinde herkes kendi kural ve doğrularına göre bir takım kriterler belirleyerek ilişkilerini sürdürmeye çalışır.

İlişkiler devam ettiği sürece kriterler kendiliğinden ortaya çıkıyor zaten. Ortak paydada birleşemiyorsanız arkadaşlığınız uzun süreli olamıyor maalesef.

*

Arkadaşlıkla ilgili kriter belirlemenize size yardımcı olacağını düşündüğüm çok küçük bir ayrıntıya dikkatınızı çekmek isterim.

Çocukluk arkadaşları arasında pek rastlanmayan, daha çok sonradan edinilen arkadaşlıklar arasında görülebilen durumdur vereceğim örnek.

Diyelim ki bir arkadaşınızla veya tanıdık akraba eş dostlarınızdan biri ile bir kafe'de oturuyor birlikte sohbet ediyorsunuz.

Sohbet esnasınde en sevmediğim şey meta konularına deyinmektir.

Kafede oturup birlikte karşılıklı çay yudumladığınız kişi eğer sizin meta durumunuzu öğrenmek istiyor ve metrekare birim fiyatına kadar merak edip soruyorsa, direkt ve net olarak söylüyorum o kişi sizin arkadaşınız eşiniz dostunuz akrabanız değildir.

Ne kadar abesle iştigal bir durum değil mi sevgili okurlar birinin meta durumunu merak edip sorgulamak?

Bu gibi kişileri not alınız..

Benden hatırlatması..