Atatürk ve Cumhuriyet

10 Ekim’den bu yana Söke’nin dışında idim. İzmir, Eskişehir, Ankara ve İstanbul’daki yakınlarımızı, dostlarımızı eşimle birlikte ziyaret etme fırsatını bulduk. Allah’a çok şükür ki salimen tekrar Söke’ye geldik. Sökeli vatandaşlarımızla tekrar beraber olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.

İlk yazımı Cumhuriyet Bayramı için yazıyorum. Bu yıl geçmiş yıllarda olduğu gibi tüm şehirlerimizde, kasabalarımızda ve hatta köylerimizde, yurtdışı Elçiliklerimizde Cumhuriyet Bayramının 91. Yılını milletçe kutluyoruz. Tüm milletimizin bu kutlu ve mutlu bayramlarını içtenlikle kutluyor ve Cumhuriyetimize bizlere emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarını saygıyla ve rahmetle anıyorum. Bugünlere gelmenin onurunu ve mutluluğunu başta Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimize muhtaç olduğumuzu bildirmek isterim. Cumhuriyet halkın tam bağımsızlığıdır. Bu bağımsızlık özgürlüğün ve bağımsızlığın ta kendisisidir. Bir başka bir deyişle Cumhuriyet halkın kendi kendini bir demokrasi realitesi içinde özgürce idare etmesi demektir.  

Atatürk’ün önderliğinde; Samsun’dan başlayıp İzmir’de noktalanan ve Lozan’da biçimlenen çöküşten kurtuluşa uzanan yorucu bir yoldan ve savaşlardan sonra Milli Mücadelede verdiğimiz binlerce şehitlerin kanıyla ancak Cumhuriyete kavuşa bildik. Bu arada yer yer engelleri aşarak bu gülenlere geldik. Elbette ki Cumhuriyetin kuruluşu kolay kolay olmadı.

Gazi M. Kemal Atatürk daha 1923 ‘de Cumhuriyeti tanımlarken konuşmalarının bir yerinde şöyle diyordu: “ Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet biçimi demektir. Demokrasi ilkesinin en önemli, en modern, en mantıklı uygulamasını sağlayan hükümet biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet, yüksek ahlak değerlerine ve niteliklerine dayanan bir yönetim şeklidir. Cumhuriyet erdemdir ( fazilettir ).Cumhuriyet yönetimi erdemli ve namuslu insanlar yetiştirir. Ulusal istenç, kararlılık ve bilincin eseri olan değerli Türkiye Cumhuriyeti, her anlamda büyük Türk Ulusunun öz ve değerli malıdır. Cumhuriyet değerli çocuklarının emlinde sürekli yükselecek ve sonsuza kadar ebediyen yaşayacaktır.” Atatürk bunları söylerken yine 10. Yıl NUTKUN’DA ( Söylev) inde şunları vurguluyordu:

“ Temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan cumhuriyettir”…1933 yılında ise, Bursa”da yaptığı bir konuşmasında: ”Cumhuriyet; düşünce, bilim, teknik ve beden yönünden güçlü, yüksek karakterli koruyucular( muhafızlar ) ister” diyordu.   

İşte bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 tarihinde kurdu ve Türk Gençliğine emanet etti. Cumhuriyeti Türk Gençlerine emanet ederken: Ey Türk gençliği, birinci vazifen, Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza  ve müdafaa etmektir…Muhtaç olduğun kudret,  damarlarında ki asil kanda  mevcuttur” diyordu..  

Atatürk bir başka sözlerinde cumhuriyet konusunda şöyle sesleniyordu:

ürkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir: Biri milletin kararı,  diğeri en acı ve zor şartlarda içinde yaşadığı ve dünyanın takdirini hakkı ile kazanan ve kazanmaya layık olan ordumuzun kahramanlığıdır.

Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemiyle devlet şekli demektir. Egemenliğin ve bağımsızlığın ta kendisidir.

Bütün dünya bilisin ki, benim bir taraflılık vardır; Cumhuriyet taraflılığı, fikirler ve sosyal inkılâp taraftarlığı. Bu noktada yeni Türkiye toplumunda bir kişinin bile bunun dışında kalacağını düşünmek bile istemiyorum.

Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen payidar kalacaktır.

Milli azim ve bilincin kıymetli eseri olan değerli Cumhuriyetin bugünkü ve yarın ki neslin demir ellerinde her an yükselip sağlamlaşacağına güvenim tamdır.  

Cumhuriyet, yeni ve sağlam

Esaslarıyla, Türk milletinin güvenli ve sağlam bir gelecek yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur.

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan, Türkiye Cumhuriyetidir. Çünkü Türk milletinin karakteri yüksektir, Türk milleti çalışkandır. Çünkü Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti, milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.  

Türk milleti,

Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamasını gönümden dilerim.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

İşte bu ve düşüncelerle ben de, yüce Türk milletinin Cumhuriyet Bayramlarını gönülden kutluyor, bu mutlu ve kutlu günleri bizlere kanlarıyla canlarıyla armağan eden başta Gazi M. Kemal Atatürk olmak üzere; kuruluşunda tüm emeği geçenleri ve kahraman ordumuzun tüm fertlerinin bayramını kutluyor daha nice sağlık ve huzur dolu bayramlara diyorum. Tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi saygıyla ve rahmetle anıyor ve selamlıyorum…

NOT. İki gün önce Hakkâri Yüksekova’da, kahraman ordumuzdan üç askerimiz şehit oldu. Silahlı Kuvvetlerimize ve kederli ailelerine bağ sağlığı ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.