Ayağımıza olmayışı ayakkabının ölçüsünden değil ayağımızın şeklinden

Valla naspın adamlar daha; 36,37,38,41,42,43… Numara numara ölçü koymuşlar. Ayakkabı bu milimetrik ölçemezler ya ki hadi o bile olsa hiçbir ölçüye uymayan şekil ayaklarımıza yine olmayacak…

42 numara alıyorum olmuyor, 43 alıyorum geniş; 42,5 numara mı var…”Abi senin ayağında tarak var ondan belki” Hani nerede, saçımı tarayım!

Adamın ayakkabısına bahane buluyoruz, “kalıbı oturtamamış” İyi de bizim ayağımızın hiç kalıbı yok. Giyiyoruz ayağımız milim değişmiyor (sonuçta et kemik insan şişer daralır bir şeyler yapar) manda derisi ayakkabı esniyor filam, “Abi yardımcı olayım” diyor.

Herkes ayakkabıya bahane buluyor, ayağına bahane bulan yok, şekli bozuk işte görmüyor musun özel dikmek lazım; topuk kocaman parmaklar minnacık, düztaban parmaklar yaba gibi, benim diyen postala başparmağını bile sokamazsın; iri olduğu için değil şekilsin olduğu için.

Ayakların böyleyse itiraz etmeyeceksin, ayakkabı sipariş olmaz pantolon mu diktiriyorsun. Büyük al tangır tungur, küçük al giyerken dans et.

Doğru bazen araba lastiği gibi ayakkabı yapıyorlar, yol düzeltir. Öyle ki kalıp filam hak getire, içine her şekle giren süngeri koydum o bile oturmadı. Bazen de öyle güzel kalıba sokuyorlar ki küçük ya da büyük numaralar bile ayağınıza oluyor, ben girsem şeklim düzelir.