Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '18

 
Kategori
Güncel
 

Aydın Olmak Efsane midir?

Aydın Olmak Efsane midir?
 

Aydın olmak, aydınlatmaktır.


Çok kullanıldığı halde kelime anlamı olarak anlamı en belirsiz, her yöne çekilebilen bir kavram, olan “aydın” olmak kavramını irdelemeyi planlıyorum bu yazımda. (İddialıyım da demiyorum) Genellikle aydın olduğunu iddia edenler, aydın’ın ne olduğuna dair kendince bir takım tanımlamalar yapıyor, ona ait nitelikleri sıralıyor. Peki, aydın kelimesi açıkça tanımlanıp, açıklanabilir mi? Aydın, şudur denilemez mi?

Aydın kelimesi bir topluluğa, bir gruba mı işaret eder? Yoksa atf edilen topluluk ve gruptan öte bir üst grubu işaret etmek için mi kullanılır? İşaret edilen bu üst grup, meslek midir? Doktor, mühendis, avukat, aşçı, çöpçü, kasap, marangoz mudur? Acaba, aydın olmak bir tür eğitim birliği midir? Düşünsel değeri olan kitap okuyanlar, yayınları takip edenler, sanat faaliyetleri ile ilgilenenler aydın mıdır? Hangi kitap veya yayın, ne miktar, ne kadar okunduğunun hesabını kim tutacak?, kriterleri kim belirleyecek?. Bu noktaları objektif bir kritere bağlamak olanağı var mı?

Aydın olmanın okulu var mıdır? Dünyaya belli bir bakış tarzı, açısı, vizyonu ve perspektifi olan, dünyanın bütünlüğü içinde kendi toplumunu ve dolayısı ile kendini anlayan aydın mıdır? Aydın toplam düşünen bir insan mıdır?

Aydın olmak, belli türden bilme ve teorik faaliyetlerdeki ortak benzerlik midir? Aydın bir formulasyonun içine girer mi? Kendine özgü bir bilgisi olan, ona ulaşmakta özel bir araştırma ve düşünme yolunu mu anlamak mı gerekir? Aydın neyin bilgisine sahiptir, nasıl, ne şekilde düşünen insandır? Yani neyi bilen aydın sayılır? Ona ait bilgi doğa bilgisi midir?, siyaset, felsefe, sosyoloji, psikoloji, ekonomi bilgisine mi sahiptir? Yoksa hepsinden bir miktar kokteyl midir? “Aydın kokteyl” bilgisi var mıdır?

Aydın dediğimiz kişi nasıl düşünür? İndüktif mi (tümevarımsal), dedüktif mi  (tümdengelimli), anolojik mi (benzeterek) düşünür?, yoksa hepsi ile mi düşünür?

Yoksa Aydın denilenin, apayrı bir zihin yeteneği mi, ona özgü bilgiye ulaşma metodu mu var? Varsa nedir? Farklı meslek mensupları olsalar dahi, bazılarının faaliyetlerindeki özel türden bir ortaklığa mı işaret ediyor? Köşe yazarının, şiir, roman yazanın, ressamın, heykeltıraşın, müzisyenin, akdemisyenin, sanatla uğraşanların icraatında; işte şu nokta ortak ve bu ortak noktanın şu niteliği var, bu yüzden hepsine ya da bir kısmına aydın diyebiliriz, diyebilir miyiz?

Aydın kavramı kişel bir motivasyon aracı ve politik bir tavır mıdır? Aydın kavramı, kendini değerli kılmak, kabul görmek, saygınlık elde etmek, bu talepleri meşrulaştırma aracı mıdır? Kendini aydın görenin öz-imgesi değerleniyor mu?, aydın olduğunu iddia edenin veya sanan insanın kaygıları azalıyor mu? Saygın bir grubun üyesi olarak, ona ait olup onunla bütünleşerek yalnızlık, hiçlik kaygısından kurtularak daha güçlü bir bütünlük parçası olarak rahatlık mı hissediyor? Yazar, çizer, ilerici, solcu, entelektüel, bütünün bir parçası olmak, kabul görmüş bu cephenin üyesi olarak karşıtlara sunulan tepkinin meşrulaştırma aracı mıdır?

Bu oluşumun ekonomik gücü yok, siyasal ağırlığı yok, toplumsal bir karşılığı yok amma velakin bizim de düşüncelerimiz var bizde önemliyiz diyerek avunulan bir şey midir aydın olmak?

Siyası iktidarla mücadele ederken, “siyasi dokunulmazlık” gerekçesi olarak ileri sürülen, empoze edilen siyasi bir imtiyaz alanı mıdır?

Aydın olmak, çağdaşlık, ilericilik, laiklik pankartçılığının üst kümesi, toplanıldığı alan mıdır? Yaptığı iş ne olursa olsun, hangi düşünce yöntemi ile düşünüyorsa düşünsün, bilgisi az olsun çok olsun, ilk ilkelerin ve nedenlerin, gerçeklerin bilgisine sahip olanlar ile ileriyi gösteren, çevresini aydınlatanlar, sevgi ile yoğrulmuşlar ile ahlaklı davrananlar aydındır kanımca.

Aydın olmak, halkın ağzında şekillenerek, ağızdan ağıza dolaşan ve çok defa olağanüstü nitelikler taşıyan gerçeğe dayanmayan, gerçekdışı efsanevi bir kavram değil, hava su, toprak kadar gerçek hatta gerçeğin ta kendisidir.

Bahse konu aydın insanın coğrafyamızda varlığı ise türü tükenen canlılar gibi yok denecek kadar azdır.

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..